YÖK'ten ilahiyat savunması
YÖK Eğitim Komisyonu Başkanlığı, talep etmeyen hiçbir üniversitenin ilahiyat fakültesinde ikinci öğretim programı açılmadığını söyleyerek ilahiyatın istihdamı ile doğrudan ilişkili kurumların verilerine bakıldığında bu kontenjan oranlarının fazlalığından söz etmek mümkün değildir" dedi.
cumhuriyet.com.trYÖK Eğitim Komisyonu Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, basında ilahiyat fakültelerinin kontenjanları konusunda bazı haberler ve yorumlar yer aldığı belirtilerek, ''Bunların bir kısmının gerçeği yansıtmaması dolayısıyla bu açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur'' denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Bu açıklamalarda dile getirilen, iki aslı olmayan iddia dikkat çekicidir. Bunlar 'ilahiyat fakültelerinde üniversitenin talebi olmadan ikinci öğretim programlarının açılması ile Iğdır ve Şırnak üniversitelerinin talepleri olmadan, bu üniversitelerin ilahiyat fakültelerine kontenjan verilmesidir'. Her iki iddia da doğru değildir. İlahiyat fakültelerinde açılan bütün ikinci öğretim programları için üniversitelerin talepleri bulunmaktadır. Talep etmeyen hiçbir üniversitenin ilahiyat fakültesinde ikinci öğretim programı açılmamıştır. Iğdır ve Şırnak üniversitelerinin ilahiyat fakültelerine öğrenci alımına dair talepleri olmuştur ve bu talepler olmadan bu fakültelere öğrenci verilmesi söz konusu değildir. Ayrıca ilahiyat fakültelerinin birinci öğretimine yönelik kontenjan talepleri kesinlikle artırılmamış hatta iki üniversitede azaltılma yoluna gidilmiştir.''
İkinci öğretimle ilgili kontenjan talepleriyle ilgili olarak da farklı alanlardaki programların ikinci öğretimle ilgili talepleri için hangi tür işlem yapıldıysa aynı işlemin yürütüldüğü belirtilen açıklamada, şöyle devam edildi:
''İlahiyat fakülteleriyle ilgili basında yapılan tartışmalar bu yanlış bilgiler üzerinden yapılmaktadır. Aynı konuyla ilgili olarak istihdam sürekli gündeme getirilmektedir. Bu açıdan bakıldığında iki hususun göz ardı edilmemesi lazımdır. Üniversiteler sadece meslek edindirme aracı olan kurumlar değildir, başkaca görevleri ve kendisinden beklentiler bulunmaktadır. Yükseköğretimin diğer ayağı olan meslek yüksek okulları ile üniversiteleri karıştırmamak lazımdır. Kaldı ki ilahiyatın istihdamı ile doğrudan ilişkili kurumların verilerine bakıldığında bu kontenjan oranlarının fazlalığından söz etmek mümkün değildir.''
Son 2 yılda bu fakültelerin kontenjanlarının neden arttığının cevabının geçmiş yıllardaki kontenjanlar olduğu ifade edilen açıklamada, Atatürk, Marmara ve Sakarya üniversitelerinin ilahiyat fakültelerinin kontenjanları örnek gösterildi.
Atatürk Üniversitesi'nin İlahiyat Fakültesi'nin kontenjanının 1996-1997 öğretim yılında 230 iken 2006-2007 öğretim yılında 30'a, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin kontenjanının yine aynı öğretim dönemlerinde 360'tan 60'a, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin kontenjanlarının ise 120'den 30'a düştüğü anlatılan açıklamada, ''YÖK, ilahiyat fakültelerini Türk yükseköğretiminin bir parçası olarak görmekte, bu fakülteleri diğer fakültelerden ve bilim alanlarından daha farklı ve özel bir bakış açısıyla değerlendirmemektedir. YÖK'ün bu konudaki bakış açısı bilimsel olup, bu fakültelerin kontenjan talepleri diğer fakültelerin kontenjan taleplerinin değerlendirildiği nesnel kriterler ile aynı şekilde değerlendirilmiştir'' ifadesine yer verildi.