Yoksulluk hep bana mı düşer usta!

Dünyayı değiştirecek salgın hastalık, başta kayıtdışı olmak üzere emekçide yüzde 60’a varan bir yoksulluğa neden olacak.

Olcay Büyüktaş

Dünyayı etkisi altına korona salgınına karşı alınan önlemler bir yandan hayat kurtarırken bir yandan büyük bir yoksulluğu haber veriyor. Bu süreçte özellikle kayıtdışı emekçi hastalık ya da açlık ikilemi ile karşı karşıya.

Zira, kayıtlı işçiler için hükümetlerin önlem paketleri ve yardımlar söz konusu iken kayıtdışı çalışan emekçi işe gitmediği noktada gelirsizliğe mahkûm. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), “evde kal” önlemlerinin dünyanın iki milyar kayıtdışı çalışanı arasında yoksulluğu ve kırılganlıkları daha da kötüleştireceğine dikkat çekti. Bugün itibarıyla, fiziksel mesafeyi korumak, bulaşma zincirini kırmanın tek yolu olarak görünüyor.

Nisan 2020 sonu itibarıyla, vaka sayısı 2.8 milyonu aştı ve 2010 ülke ve bölgeyi etkiliyor. Dünyada tam veya kısmi genel tecrit önlemleri uygulanıyor ve 5 milyarı aşkın insanı etkiliyor. Nisan 2020 itibarıyla, yaklaşık 2 milyar kayıt dışı işçinin pandemiden önemli ölçüde etkilendiği, kazançlarında yüzde 60 düşüş olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık her 10 işçinin 6’sının kayıt dışı olduğu dünyada, bu oranlar Sahraaltı Afrika ve Güney Asya’da 10 işçinin 9’u düzeyine ulaşıyor.

HEP YOKSUL

Kayıtdışı işçilerin gelir kayıpları çok büyük olacak. ILO tahminlerine göre, gelir desteği önlemleri olmadığında, krizin ilk ayında kazançların dünya genelinde yüzde 60 düşmesi bekleniyor. Bu düşüş üst-orta gelirli ülkelerde yüzde 28, alt-orta ve düşük gelirli ülkelerde yüzde 82 ve yüksek gelirli ülkelerde yüzde 76 olacak. Bölgelere göre ise en büyük düşüşler Afrika’da (yüzde 81), Kuzey Amerika’da (yüzde 82) ve Latin Amerika ve Karayipler’de (yüzde 80) kaydedildi.

Alternatif gelir olmaması varsayımıyla, kazanç kaybı, kayıtdışı işçiler ve aileleri için dünya genelinde yaklaşık 34 yüzde puanlık göreli yoksulluk artışına neden olacak. Göreli yoksulluk artışı, gelir gruplarına göre ise üst-orta gelirli ülkelerde yüzde 21, yüksek gelirli ülkelerde yüzde 52 ve alt-orta ve düşük gelirli ülkelerde ise 60 civarında düşüş gösterecek.

Bu oran, Çin’de hafif genel tecrit durumundan etkilenen üst-orta gelirli ülkelerde yüzde 55 ila tam genel tecrit uygulayan ve kayıtdışı istihdam bakımından en büyük ülkeler olan (Hindistan, Bangladeş, Pakistan veya Nijerya) alt-orta gelirli ülkelerde yüzde 94 arasında değişiyor.

Bu işçilerin hemen hemen tümü (yüzde 95’ten fazlası), 10’dan az çalışanı olan küçük birimlerde çalışıyor; birçoğu da toptan ve perakende ticaret, imalat veya tarımda faaliyet gösteriyor. Önemli ölçüde etkilenen kayıtdışı işçiler arasında, kadınların yüzde 42’si ve erkeklerin yüzde 32’si yüksek riskli sektörlerde çalışıyor.

Zengin ve yoksul ülkelerdeki en yoksul işçiler bu kriz sürecinde formel istihdamda yer alamıyor, ücretli hastalık izni gibi işçi haklarından yararlanamıyor veya evden çalışma imkânına sahip olamıyor. Dünya genelinde, her beş işsizden sadece biri işsizlik ödeneği alıyor. Yine dünya genelinde iki milyar kişi enformel sektörde çalışıyor ve ücretli hastalık izninden yoksunlar.

Bu kişilerin de büyük çoğunluğu, işlerin yüzde 90’ının enformel olduğu yoksul ülkelerde yaşıyor; aynı oran zengin ülkelerde yüzde 18.

KADINLAR DAHA GÜNLERDEN HÜZÜN ÇOK ETKİLENECEK

Yapılan araştırmalar, raporlar şunu gösteriyor ki, kadınlar, koronavirüs ile mücadelenin en ön saflarında yer alıyorlar ve bu krizden finansal olarak en çok onlar etkilenecek...

Kadınlar dünyadaki sağlık çalışanlarının yüzde 70’ini oluşturuyor, çocuk, yaşlı ve hasta bakımını da kapsayan ücretsiz bakım emeğinin yüzde 75’ini sağlıyorlar. Aynı zamanda düşük ücretli riskli işlerde çalışıyorlar. Bangladeş’teki bir milyondan fazla konfeksiyon işçisinin yüzde 80’i kadın.

Bu kişiler Batılı giyim markalarının siparişlerini ertelemeleri veya iptal etmeleri sebebiyle işten çıkarıldılar veya herhangi bir ücret almadan evlerine gönderildiler. Türkiye’de tahminlere göre, salgın nedeniyle istihdam talebindeki düşüş 5.3 milyon ile 8 milyon kişi arasında olacak ve toplam işsiz sayısı 9-10 milyonu bulacak.

Bu kişilerin bakmakla yükümlü oldukları aile üyeleri de hesaba katıldığında ülke nüfusunun yarısının yoksullukla mücadele etmek zorunda kalacağı tahmin ediliyor.