Yoksul ve mutlu
Cannes Film Festivali’nde en iyi senaryo ödülünü alan Alice Rohrwacher’in Felice Lazarro’su (Mutlu Lazarro/2018) bugün gösterime girdi. Bir meleğin yüzüne sahip olan masum, saf, yardımsever, iyi kalpli, çalışkan Lazarro değişen dünyada hiç değişmeyen tek kişidir.
Aslı SelçukKırsal İtalya’nın Inviolata köyünde tütün fabrikası işleten Sigara Kraliçesi Markiz Alfonsina De Luna’nın yanında 54 kişi çalışır. Markiz’in işçileri erkek, kadın ve çocuklardan oluşur. Bu tütün fabrikası ve köylülerin üst üste uyuduğu küçük ev İtalya’nın küçük kopyası gibidir. Köylüler yoksul ama tasasızdırlar. İçlerinden biri Lazarro (Adriano Tardiolo) hiçbirine benzemez. Bir Rönesans tablosunu andıran melek yüzlü Lazarro çocuk gibi saftır, masumdur, iyimserdir, yardımseverdir, çalışkandır, sanki bu dünyaya ait değildir, başka bir yerden gelmiş gibidir. Lazarro anne ve babasının kimler olduğunu bilmez, bir tek ninesi vardır. Bu nine tüm işçilerin tek akrabasıdır. Markiz köylüleri köle gibi çalıştırarak onları sömürür. İşçiler açtırlar, yoksuldurlar ama körü körüne tütün tarlalarında çalışmayı sürdürürler.
Markiz Alfonsa De Luna’ya göre insanlan hayvanlar gibidir, onları özgür bırakırsan sefilliklerinin içine hapsolmuş köleler olduklarını anlayabilirler. Onun için onları dur durak demeden sürekli çalıştırmak gerekir. Çalışırken acı ve yoksulluk çektiklerini algılamazlar.
Bir gün Inviolata fabrikasına polis gelir. Markiz’in köylüleri ortakçı olarak çalıştırdığı ortaya çıkmıştır. Markiz, şantajdan, haraç kesmeden, hile yapmaktan, ağırlaştırılmış dolandırıcılıktan, vergi kaçırmadan ve 54 insanı köleleştirmekten dolayı tutuklanır. Tüm bunlar olup biterken Lazarro tepeden düşer. Yanına sürüden ayrılmış yaşlı ve aç bir kurt gelir. Kurt evlere gidip tavuk, koyun avlamaktadır çünkü açtır. Köylüler onu avlamak için tuzak kurarlar. Kurdun vahşi ,iriyarı olduğunu düşünürler oysa o sadece aç ve yaşlı bir kurttur. Lazarro’yu koklar, iyi bir insan olduğunu anlayınca ona dokunmaz. Lazarro uyanır, herkes gitmiştir. Köyden kente gelen Lazarro geride bıraktığı köylüleri bulur. Hepsi yaşlanmıştır, kentin varoşlarında yaşarlar, yine aç ve yoksuldurlar. Marjinaller yine marjinal yaşamlarını sürmektedir. Sömürenler yine sömürmektedir.
Filmini iki bölüme ayıran Alice Rohrwacher, İtalyan Yeni Gerçekçi ustaları anımsatan şiirsel, metaforik, hiciv ve yergi içeren anlatımıyla ülkenin geçmiş ve geleceğini yetkin bir şekilde yansıtır. 1980’lerde İtalya’dakli gerçek bir olaydan yola çıkan sinemacı izleyiciyi tarihsel, gerçekçi bir yolculuğa çıkarıyor. İtalyanca’da ‘Mutlu Lazarro’ diye bir deyim var, yoksul ama mutlu, evsiz ama halinden hoşnut, kaybedecek birşeyi olmayan insanlara Mutlu Lazarro deniliyor.
Markiz De Luna karakteri tanıdık bir karakter, güçlerini başkalarını sömürek için kullanan Insanların varlığı evrensel bir sorun. Markiz köylüleri, köylüler Lazarro’yu, sonunda ise herkes herkesi sömürüyor. Şiirsel ve gerçeküstü dokunuşlar içeren masal, köleliğin, onurun, köyden kente göçün çeşitli yüzlerini yansıtıyor. Alice Rohrwacher, tüm filmlerinde eski ile yeninin arasındaki gerilimi betimliyor. Corpo Celeste (2011), eski Katolik gelenek görenekleri, The Wonders (2014) tarım kültürü ve çiftçilerin televizyondaki reality show’la (gerçeklik gösterisi) tanışması. Felice Lazarro (2018) ise gerçek bir zaman yolculuğu.
Mutlu Lazarro, İtalyan Yeni Gerçekçi Akım’ın tadlarını taşıyan bir film. Pier Paolo Pasolini’nin Accatone’si (1961) ile Vittorio De Sica’nın Miracolo a Milano’sunu (Milano Mucizesi/ 1951 ) anımsatıyor. Super 16 mm formatta çekilen, İtalyan toplumunun son otuz yılda yaşadığı derin çöküşleri hiç değişmeyen Lazarro’nun gözünden anlatan Alice Rohrwacher, meslekdaşları Paulo Sorrentino, Matteo Garrone gibi İtalya’nın geçirdiği sosyal, ekonomik, Kültürel evreleri tartışıyor.
Alice Rohrwacher’in yazıp yönettiği, Adriano Tardiolo, Agnese Graziani, Alba Rohrwacher, Luca Chikovani, Tommaso Ragno, Sergi Lopez, Natalino Balasso, Carlo Tarmati, Nicoletta Braschi’nin oynadığı Felice Lazarro (Mutlu Lazarro/ 2018) bugün gösterime girdi.