Yok olma tehlikesindeki 'Edirne sümbülü', laboratuvarda çoğaltılıyor
Edirne'de 1988'de keşfedilen, Balkan coğrafyasına özel endemik bitki olan ve kritik derecede yok olma tehdidi altında bulunan 'Edirne sümbülü', Trakya Üniversitesi'nde görevli bilim insanları tarafından koruma amaçlı çoğaltılmaya başlandı.
(DHA)Çoğaltma işlemi bitip, çiçeklenme gerçekleştiğinde bitkinin doğal ortama aktarılacağını söyleyen Trakya Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı öğretim üyesi Dr. Sergun Dayan, "Hem popülasyonun zarar gördüğü yerlere bu bitkileri aktaracağız hem de Edirne'nin önemli alanlarında turizm amacıyla sergilemeyi düşünüyoruz" dedi.
Trakya ve
Balkan coğrafyasının endemik türlerinden, bilim insanlarının 'kritik derecede
yok olma tehdidi altında' diye raporladığı 'Edirne sümbülü' için
Trakya Üniversitesi'nde görevli bilim insanları harekete geçti. Akademisyenler,
'gurbette koruma' adını verdikleri yöntemle bitkiden aldıkları örnekleri
laboratuvar ortamında çoğaltıp, sayılarını artırmaya başladı. Trakya
Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Peyzaj Mimarlığı öğretim üyesi Dr. Sergun
Dayan, amaçlarının sadece Balkan coğrafyasına özgü bu türü koruyarak geleceğe
aktarmak olduğunu söyledi.
Bilimsel ismi
'Bellevalia Edirnensis' olan 'Edirne sümbülü'nün ilk olarak 1988'de Edirne'de
bulunduğunu hatırlatan Dr. Dayan, "Bu tür aynı zamanda 'Balkan Endemiği'
olarak nitelendirdiğimiz türlerden birisi. Endemik bitki türlerinin hepsi yok
olma tehdidi altında olmamakla birlikte bir kısmı bu riski taşıyabiliyor.
'Edirne sümbülü' de bu tehdit altındaki türlerden bir tanesi. Bizim kritik
derecede tehdit altında dediğimiz, bu şekilde kategorize ettiğimiz bir tür"
dedi.
'KORUMA AMAÇLI PROJELER
GELİŞTİRİLİYOR'
Bitkilerin
yaşam alanlarında kontrolsüz hayvan otlatılması ile tarımsal
faaliyetlerin, yok olma tehlikesi oluşturduğunu dile getiren Dayan, "Bizim
yaptığımız çalışmada da bu türü hem 'doğada yaşam alanında koruma' hem de
'gurbette koruma' dediğimiz, laboratuvarda çoğaltarak, sayısını artırarak
korumak üzerine projeler geliştiriyoruz. Üniversitemizin değişik birimlerinden
bilim insanlarıyla birlikte aynı zamanda Milli Parklar Müdürlüğü'nden bu
konudaki uzmanlarla birlikte çalışmaları yürütüyoruz" diye konuştu.
'LABORATUVAR ORTAMINDA
ÇOĞALTILIYOR'
Doğadaki
bitkiden aldıkları doku örnekleriyle laboratuvarda çoğaltarak, koruma
çalışmaları yaptıklarını söyleyen Dr. Dayan, "Bitkiyi doğada korumak
önemli ama doğada çoğalma şansı bulamayan bitkileri hızlı bir şekilde üretmek
önemli bir strateji. Biz de laboratuvarda bu bitkiyi, aldığımız doku
örnekleriyle hızlı bir şekilde çoğaltmayı planladık. Yaptığımız proje
kapsamında da bitkinin soğanlarından aldığımız örneklerle çoğaltmasını
gerçekleştirdik" dedi.
DOĞAL ORTAMDA SERGİLENECEK
Klonlama
işleminden sonra bitkinin çiçeklenme döneminin bitmesinin ardından popülasyonun
zarar gördüğü yerlere bitkinin aktarılacağını ve turizm için de sergileneceğini
kaydeden Dr. Sergun Dayan, "Çoğaltmış olduğumuz bu bitki örnekleri
henüz gelişim aşamasında olan bitkilerden oluşuyor. Bu aşama sona erdiğinde hem
yayılış alanında, popülasyonun zarar gördüğü yerlere bu bitkileri aktaracağız
hem de Edirne'nin önemli alanlarında bu bitkiyi turizm amacıyla da sergilemeyi
düşünüyoruz çiçeklendiği dönemde" diye konuştu.