Yırca’da tuhaf bir şeyler oluyor

Dört ay önce termik santrala karşı çıkanlar bugün görüş değiştirmiş, Yırca köylüleri ‘direnenler’ ve ‘direnmeyenler’ diye ikiye bölünmüş...

Emre Döker/Cumhuriyet

Soma Yırca’da 6 bin zeytin ağacı termik santral için katledilen köylüler, şimdi de kendi içlerinde “bölünme” yaşıyor. Yırca köylüsü, “santral isteyen” ve “istemeyen” diye ikiye ayrıldı.

Danıştay’ın, Kolin şirketinin santralına ilişkin iptal kararının ardından köyden bir grup topladıkları imzaları önceki gün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a iletti. Yırca köyünün santral istediğini öne süren gurubun söylemine karşın yurttaşların büyük bölümü, ağırlıklı olarak santrala karşı duruşunu sürdürüyor. İmza toplayanların 4 ay önce santral karşıtı olduğu, geçen süre içinde AKP’lilerin girişimiyle görüş değiştirdikleri konuşuluyor. Köyde dargınlıklar da başlamış. Santral isteyenler bir köşede, istemeyenler bir köşede duruyor.

‘Göçe zorluyorlar’

Gerginlik insanların yüzüne yansımış. Köyün kadınları, “Bitsin artık bu santral davası. Köyümüzü böldüler” diyerek isyan ediyor. AKP Soma Kadın Kolları’nın “santral açılsın” diyerek başlattığı imza kampanyasını da engellediklerini anlatan köylüler, “Yırcalılar beğenmiyorlarsa başka yere gitsin” diyen AKP Soma Kadın Kolları üyelerinin kendilerini adeta “göç”e zorladıklarını söylüyor.

Nüfus 400, imza 4 bin

Yırca köyü muhtarı Mustafa Akın, köy nüfusunun yaklaşık 400 kişiden oluştuğunu, kendisinde 250 santral karşıtı imza olduğunu, diğer grubun ise 130 imza topladığını belirterek “Köyde 253 seçmen var. Bu imzaları kim verdi” diye soruyor.

İmzaların gece yarısı toplandığını öğrendiğini belirten Akın, “Bu işte bir gariplik var” diyor.

Köyde 4 ay önce protokol yaparak acele kamulaştırma bedelini alanların olduğunu anlatan Akın, “Bu kişiler paraları alıp yemişler. Ortada, ‘Kolin şirketi paraları faiziyle geri alacak’ söylentisi dolaşınca bu kişiler de santralın yapılması için harekete geçti. Adeta paçaları tutuştu” diyor.

Dimdik ayaktayız!..

Bir grubun da başlangıçta santrala karşı olduğunu, imzacıların başında da kendi eniştesi Ethem Balcı’nın bulunduğunu anlatan Akın, şunları söylüyor: “Balcı daha önce, ‘Kolin firmasından biri arazime girerse bacaklarına sıkarım’ diyordu, şimdi onların yanında. Eski muhtar Mehmet Ali Eker, benim kendi muhtarlık azam. Bir de iş taahhüdünde bulunulan insanlar var. Bu grupların çıkarları birleşince köyümüz bölündü. Türkiye koşulları gibi olduk. Yırca’nın imzasını bakana sunarken utanıyorlar. Dört ay önce neden tek kelime söylemediler. ‘Santral istiyoruz’ demediler. Ne değişti? Hangi taahhütleri aldılar? Biz dava açanlar olarak dimdik ayakta duruyoruz.”

“Neden bu köyde ısrar ediyorlar” sorumuza ise Akın, şu yanıtı veriyor:

Biz temyizi bekliyoruz. EPDK’nin Danıştay Dava Daireleri’nde itirazı görülüyor. O da lehimize sonuçlanırsa zeytin dikmeye başlayacağız. İki kilometre ilerde yer var. 500 dönüm yer aldı şirket, oraya yapsınlar. Köydekilerin ısrarı, çıkarları çatıştığı için. Mücadeleye giriştiler. Santralı buraya yapmakla, yeni aldığı yere yapmak arasında çok büyük fark var. İki yüz milyon dolar belki fark eder. Orada tasfiye gerekiyor. Buraya kömür indirmek çok kolay, kül ve soğutma göleti yapmak kolay. Zemin santral için uygun. Santral şimdiki yerde olursa çok kolay. Acaba böyle bir şey koparabilir miyiz derdindeler.”

Köylülerden İzzet Akın da daha önce şirketten parayı alan köylülerin korkudan bu imzaları attığını söylüyor. İmzaları toplayanların köyden olmadığını belirten Akın, “Bu santralı istemiyoruz. Biz orada direnirken bu adamlar neredeydi? Ne oldu da bu hale geldiler? Artık Kolin ne yaptıysa...” diye konuşuyor.

‘Anlam vermek güç’

 Oktay Uyan da köyün “direnenler” ve “direnmeyenler” olarak ikiye bölündüğünü söylüyor. En başta santral yapımına karşı olanların bir anda değişmesine anlam veremediklerini kaydederek bu kişilerin bir anda AKP’ye üye olduklarını da vurguluyor. Uyan şöyle konuşuyor:

“Başında santral yapılmasına karşı olanlar, şimdi hem AKP hem Kolin taraftarı oldu.”

 

Huzur kalmadı

AKP Soma Kadın Kolları’nın “Yırca’da Santral İstiyoruz” adı altında imza kampanyası başlattığını, buna engel olduklarını da belirterek “Soma’da kampanyayı düzenleyenlerden biri bize, ‘Yırcalılar kanser olmayacakları yere gitsinler’ dedi. Bizi adeta sürmek istiyorlar buradan. Zorla göç ettirmeye çalışıyorlar. Köye 600 metre mesafe burası. Burada taşocağı, kömür park sahası, çamur havuzları bir sürü yer olacak. Bizim köyümüze zararlar gelecek. Burada yaşam diye bir şey kalmayacak. Bir taraftan da otoban geçecek. Köyün iki tarafı da kaplanmış olacak” diyor.

‘Yaşamak istiyoruz’

Köylüyü ilk zamandan bu yana bölmek isteyen insanların olduğunu anlatan Hacer Özdemir de, bu durumun köyün huzurunu kaçırdığını belirtiyor. “Biz Kolin’i de santralı da istemiyoruz” diyen Özdemir, “İsteyenler varsa gitsinler başka memlekette kursunlar. Bir tane santral kuruldu. Bizim köyden 10 çocuk alındı. Biz tozun içinde kaldık âlem sefasını sürdü. Biz ne sefa sürmek istiyoruz ne cefa çekmek istiyoruz” diyerek tepkisini dile getiriyor. Hamide Akın da “Biz yaşamak istiyoruz, nefes almak istiyoruz. Biz başka yere gitmek istemiyoruz” diyor.

Köy kahvesini işleten Cengiz Demirok da, köyün santral isteyen ve istemeyenler diye ikiye bölündüğünü, bu durumun huzursuzluk yarattığını vurguluyor.