Yine de ayağa kalkarım...
16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali ‘İyileştiren Şeyler’ temasıyla şubatta başlıyor. Birleştirici, yenilikçi, iyileştirici filmlerin ağırlıkta olduğu festivalde dikkat çeken “Maya Angelou: Yine de Ayağa Kalkarım” filmi Angelou’nun yazarlığına ve politik aktivizmine uzanıyor.
Ceren ÇıplakBize ne iyi gelir? Ne güç verir? Ne şifa verir? 16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, bu soruları sorarak bu yılki programını hazırladı. Ve “İyileştiren Şeyler” temasıyla yola çıktı. Bu yolculuk 16- 26 Şubat tarihlerinde İstanbul’da, 2-5 Mart tarihlerinde de Ankara ve İzmir’de yapılacak. 34 ülkeden 146 yönetmenin toplam 126 filmi sinemaseverlerle buluşacak.
Festivalin basın toplantısı dün Soho House İstanbul’da yapıldı. Festival direktörleri Serra Ciliv ve Pelin Turgut festivalin temasını açıklayarak festivalle ilgili olarak bilgi verdi. Ciliv, festivalin temasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Alejandro Jodorowsky’le !f’te birkaç yıl önce yaptığımız bir röportajda ‘Dünyayı değiştiremeyiz, çok büyük; ancak iyileştiren şeyler yapabiliriz. İyileştiren sanat, iyileştiren müzik, iyileştiren ticaret’ demişti. Biz de ‘İyileştiren Şeyler’i konuşmaya başladık. Bizi zor zamanlarda ne iyileştirir diye birbirimize sorduğumuzda herkesin cevabı az çok aynıydı: bir arada durabilmek, konuşabilmek ve ışık tutan filmler, kitaplar, şiirler...”
Direnme gücüne gönderme yapan, birleştirici, yenilikçi, iyileştirici filmlerin ağırlıkta olduğu programda öne çıkan yapımlar ise şöyle: Maya Angelou hakkındaki “Maya Angelou: Yine de Ayağa Kalkarım” ünlü yazar hakkında yapılan ilk film. Angelou’nun dansçılığı ve şarkıcılığı gibi az bilinen yönlerinden politik aktivizmi ve yazarlığına uzanan ve dolu dolu geçmiş bir hayata içeriden bakan bir portre.
‘Mutlak Kadınlar’
“Kimin Ülkesi?” adlı film genç bir Mısırlı yönetmenin kendi ülkesinin yitişine dair anlattığı kişisel ve kalbi kırık bir hikâye. “Brokeback Dağı” ve “Pi’nin Yaşamı” filmlerinin Oscar’lı yönetmeni Ang Lee, usta yönetmenliğini bu kez “Billy Lynn’in Uzun Yürüyüşü”nde sergiliyor. Ben Fountain’ın çok satan kitabından uyarlanan filmin hikâyesi, 19 yaşındaki er Billy Lynn’in perspektifinden anlatılıyor. “Mutlak Kadınlar” ise görünürde birbirleriyle bağlantısı olmayan üç farklı kadının hikâyelerini usul usul ve incelikli bir şekilde anlatıyor. Festivalin açılış filmi, on altı yıla yayılan bir hayat kesitini üç bölümde anlatan “Ay Işığı” siyah bir Amerikalının büyüme hikâyesi. Bir kadının gözünden mahremiyeti, dürüstlüğü, şehveti, cinselliği, aşkı ve baştan çıkarıcı şeyleri anlatan “Dudağının Altında” filmi ile Sion Sono’dan, 60’ların ve 70’lerin Japonya’sındaki ‘Pinku eiga’ erotik filmler furyasını hicveden “Anti-Porno” da dikkat çeken yapımlardan.
Montreal’de 2012’de yürürlüğe giren harç zammına karşı ayaklanan iki yüz bin üniversite öğrencisini odağına alan “Devrimi Yarıda Bırakanlar Kendi Mezarlarını Kazarlar” filmi de festival kapsamında gösterilecek yapımlar arasında yer alıyor.
Ayrıca, Cem Yılmaz ile çağdaş sanatçı Taner Ceylan’ın sohbet buluşması festivalin dikkat çeken etkinliklerinden.
‘!f Yarın’
İş Bankası Maximum Kart’ın ana partnerliğinde düzenlenecek olan festivalin Bu yıl !f İstanbul ve Samsung ortaklığıyla Bomontiada Alt Sanat Mekânı’nda gerçekleşecek “!f Yarın Sanal Gerçeklik ve İnteraktif Hikâyeler Sergisi” de yapılacak. Bu sergi ile seyirciler, geleceğin teknolojisi sanal gerçeklikle tanışacak. !f Yarın Sanal Gerçeklik ve İnteraktif Hikâyeler sergisinde, 360 derece panoramik görüş açısı sağlayan Samsung Gear VR gözlüklerle sinematik bir sanal gerçeklik ortamı yaratılacak.