Yine bir kadın cinayeti... 'Ben vurmadım, kendisi tüfeğe asılmış olabilir'

İddiaya göre, 24 Haziran'da Aslan Gürbüz,  imam nikahıyla birlikte yaşayan 4 çocuk annesi Saadet Yalçınkaya ile birlikte tarlada çalıştıktan sonra dinlenmek için merkez Seyhan İlçesi Gülbahçesi Mahallesi'ndeki evine döndü. Sokaktan gelen gürültü nedeniyle bahçe kapısından dışarı bakan Gürbüz, 4 kişinin evini gözlediğini fark etti. Gürbüz, bu sırada evin duvarına taş atılması üzerine av tüfeğini alarak dışarı çıktı. Dışarıda bekleyen gençlere taşı kimin attığını soran Gürbüz'e, gençler kaçan bir kişinin taş attığını söyledi. Gürbüz de havaya 2 el ateş ederek geri eve girdi. Eşine, "Hanım bak bu gençler boşu boşuna buraya gelmezler. Bir anlamı var mi eve taş atıyorlar. Bu insanlarla beni karşı karşıya getirme" dedi. Bunun üzerine Saadet Yalçınkaya evden kaçmaya çalıştı. Aslan Gürbüz, eşinin arkasından giderek av tüfeğiyle ateş ederek öldürdü.

Mahalle sakinleri linç etmek istedi

Olayın ardından sokağa dökülen mahalle sakinleri,Saadet Yalçınkaya'yı tüfekle vuran Aslan Gürbüz'ü öldüresiye dövdü. Polisin uzun uğraşlar sonucu mahalle sakinlerinin elinden aldığı Gürbüz, Adana Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Tedavisi tamamlandıktan sonra Aslan Gürbüz tutuklandı. 2'si erkek 4 çocuk sahibi olan Saadet Yalçınkaya'nın nüfusta da kayıtlı olmadığı ortaya çıktı. Yalçınkaya'nın dünyaya getirdiği çocuklarının da Aslan Gürbüz'ün resmi nikahlı eşinin üzerine nüfusa kaydedildiği anlaşıldı.

Hakim karşısına çıktı

Aslan Gürbüz, kasten öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle Adana 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Saadet Yalçınkaya  arasında herhangi bir sorunun olmadığını anlatan Gürbüz, savunmasında şunları söyledi:

"Eşim ve kızımla evde uyurken evin avlu duvarına çok büyük bir taş atıldı. Kalkıp baktığımda 3 kişinin evi gözlediğini 1 kişinin de avlu duvarına tırmandığını gördüm. Bunun üzerine av tüfeğini alarak dışarı çıkınca kaçmaya başladılar. Havaya 1 el ateş ederek onları korkutmak istedim. Bunların geri geleceğini anladım. Hatta sokağa baktığımda kalabalık bir grubun geldiğini gördüm. Eşime kalabalığın evimize doğru geldiğini söyledim. Kızım babamın evine kaçmıştı. Ben elimde tüfekle avluda duruyordum. Eşim evimizin yanındaki üzeri sacla kaplı depodan kaçtı. Büyük bir gürültü duydum. Eşimin yere düştüğünü anladım. Dışarı çıktığımda eşim yerde yatıyordu. Ben eşime doğru değil kalabalığa doğru ateş ederek yaklaşmalarına engel olmaya çalıştım. Eşime ateş etmedim. Ben yanında dururken tüfeğe asılmış olabilir ya da ben eğildiğimde cebimdeki sigara tabakası ya da çakmak tüfeğe değmiş olabilir. Eşimin yaralandığını fark etmedim."
Aslan Gürbüz'ün resmi nikahlı eşinden olan oğlu 26 yaşındaki İhsan Gürbüz ise babasının psikolojik sorunları olduğu kafasında bazı şeyleri kurup buna sinirlendiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.