Yıldızların altında Altın Portakal

Pandemi koşullarında yapılan 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali Cumartesi akşamı yapılan sosyal mesafeli açılış töreniyle başladı.

Emrah Kolukısa

Türkiye’nin en köklü sinema etkinliği Antalya Altın Portakal Film Festivali 57. kez perdelerini açtı. Cam Piramit’in hemen yanında kurulan açık hava sinemasında festivali “Yıldızların Altında” temasına uygun ve sosyal mesfae kuralları gözetilerek yapılan açılış töreni belki önceki yıllara nazaran sönüktü ama festival ruhu her zamanki gibi ortama hakimdi. Kırmızı Halı geçişi, basının ilgisi ve kahve eşliğinde yapılan sohbetler pandeminin başlangıcından bu yana bir araya gelemeyen sektör insanlarının hasret gidermesine vesile oldu.

'Kumbara' filminin yönetmeni Ferit Karol ve oyuncuları Murat Kılıç, Onur Gökçek.

Salgın nedeniyle seyircisiz gerçekleşen törene Antalya Valisi Ersin Yazıcı, T.C. Kültür ve TurizmBakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Hacıarifoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Festival İdari Direktörü Cansel Tuncer’in yanı sıra ulusal yarışmaların jüri üyeleri Ercan Kesal, Gülse Birsel, Kıvanç Sezer, Taner Birsel, Zeynep Oral, Cemre Ebuzziya, Müge Turan, Ömür Atay, Bingöl Elmas, Köken Ergun, Kurtuluş Özgen ve film ekipleri katıldı.

Kısa Film Jürisi yönetmen Ömür Atay, sinema yazarı Müge Turan ve oyuncu Cemre Ebüzziya.

Yekta Kopan’ın sunuculuğunda gerçekleşen gecenin açılışını ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Festivalin İdari Direktörü Cansel Tuncer yaptı. Tuncer konuşmasına Covid-19 tedavisi devam eden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e ve tüm hastalara şifa dileyerek, sağlık çalışanlarına, iyi dileklerini ileten herkese teşekkür ederek başladı ve “Bu salgın döneminde halkımıza biraz olsun moral olabilmek ve salgından ağır darbe alan sinema sektörümüze destek olabilmek adına, Başkanımız ile birlikte aylar öncesinden başladığımız çalışmalar; hem değerli bilim insanları hem de Türk sinema endüstrisinin temsilcileriyle yaptığımız görüşmeler sonucunda festivalimizi gerekli önlemleri alarak düzenlemeye karar verdik. Bu festivalin gerçekleşmesinde katkılarını esirgemeyen başta Kültür ve Turizm bakanlığımız olmak üzere tüm kurumlara, sponsorlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sinemanın ışığı altında toplandığımız nice yıllarımız olsun. Başkanımızın en kısa sürede aramızda olacağı ve sesimizi duyduğu inancıyla kendisine tekrar huzurlarınızda sevgi ve saygılarımı gönderiyor ve sizlere onun cümleleriyle veda etmek istiyorum: ‘’Sevgiyle kalın, Cumhuriyetle kalın, Atatürk’le kalın” dedi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın da bir konuşma yaptığı açılış gecesi farklı kategorlerde yarışmaya katılan filmlerin ve jüri üyelerinin tanıtımıyla devam etti. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jüri başkanı Ercan Kesal, “Sinema büyüleyici bir sanat dalı. Gözünüzü kapatıp karanlığa hayallere dalmak gibi ve sizi aslında varlığından haberdar olduğunuz ama tanımadığınız bilmediğiniz bir büyük insan kalabalığı ile buluşturuyor. Size yalnız olmadığınızı hatırlatıyor. İnsanlık zorlu bir sınavdan geçiyor. Başta bu festivalin ev sahibi olan ve şu anda Covid-19 ile mücadele eden sevgili başkan Muhittin Böcek’e şifa dileklerimizi iletiyoruz, Antalya Belediyesi’ne, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne teşekkür ediyoruz. Bu yıl Antalya Film Festivali’nde ilk kez izleyeceğimiz filmlerden oluşan bir yarışmanın jürisi olmanın heyecanını yaşıyor ve çok kıymetli bir heyetle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Gazetemiz yazarı Zeynep Oral konuşmasında 'Covid-19'dan tehlikeli virüsler var' dedi.

‘ANTİ LAİKLİK VİRÜSÜ KORONADAN TEHLİKELİ’

Altın Portakal jürisinde yer alan gazetemiz yazarı Zeynep Oral “Covid-19’dan daha tehlikeli virüsler var. Haksızlık virüsü, hukuksuzluk virüsü, anti aiklik virüsü, şiddet virüsü... Neyse ki sinema bu virüslerle baş edebilecek insanların yetiştirilmesine yardımcı oluyor” derken bir diğer jüri üyesi Gülse Birsel ise  “Ben kişisel olarak çok mutluyum, şahane bir ekiple beraberim. Bu filmleri seyretme şansım pek olmayacaktı. Çünkü bu özenli ve şahane filmler gösterim için salon bulamıyor. Onun için sinemaseverlerin bu filmlere ulaşmasının tek imkânı jüri üyesi olmak, ben de çok şanslıyım ki jürideyim” dedi.

Ulusal Yarışma jürisinde Gülse Birsel de yer alıyor.

AFİŞTE VE AÇILIŞTA FATMA GİRİK

Festivalin iki afişinden biri pandemi döneminde son derece özverili çalışmalarıyla dünyanın gözbebeği haline gelen sağlık çalışanlarına adanmıştı. Diğer afişte ise 1965 yılında düzenlenen Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan Fatma Girik yer alıyordu. Fatma Girik festivale gelememişti ama bir mesaj yollamıştı. Salonda okunan mesajında Girik  “Antalya Film Festivali, Türkiye’nin en köklü ve en eski festivali. Afişlerinde olmak beni onurlandırıyor. Sinemaya adanmış bir hayat benimki. Bu adanmışlık içinde takdir görmek, en mutlu gülümsemelerime neden oluyor. Sahnede ‘’Sevgili misafirler, saygıdeğer konuklar, değerli meslektaşlarım, kıymetli basın mensupları ve sinemaya gönül vermiş insanlar… Sizinle burada olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum’’ dediğimi hayal ediyorum. İyi ki sinemamız iyi ki festivallerimiz var!” sözleriyle seslendi.

Açılış gecesi başrollerinden birinde Fatma Girik’in de yer aldığı, Atıf Yılmaz imzalı Haldun Taner uyarlaması “Keşanlı Ali Destanı” ile sona erdi.

FESTİVALDE BUGÜN

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında yönetmen Atalay Taşdiken’in “bazı coğrafyaların kaderi olmuş ‘erkeklik’ fenomeni üzerine bir özeleştiri” diye tanımladığı “Kar Kırmızı” 19.20’de, Reis Çelik’in dört yıldır üzerinde çalıştığı söz ustası bir ozanın, yerine bir çırak yetiştirme çabasını anlattığı “Ölü Ekmeği” 22.00’de Yıldızların Altında1 - Cam Piramit Yanı’nda ilk kez Antalya’da izleyici ile buluşacak.

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda Massoud Bakhshi’nin medya ve özel hayat ilişkisini ele alırken, İran toplumunda kadının konumunu ve adaleti sorguladığı “En Uzun Gece” 19:20'de ve Emmanuel Courcol’un Cannes Film Festivali’nin bu yılki seçkisinde yer alan, cezaevinde tiyatro atölyesi düzenleyen işsiz oyuncu Etienne ve mahkûmların “Godot’yu Beklerken”i sahneye koymalarının dokunaklı hikâyesini anlattığı komedisi “En Başarılı Prodüksiyon” 22:00’de Türkiye’de ilk kez Yıldızların Altında 2 - Konyaaltı Sahili’nde izleyici karşısına çıkacak.

Zeynep Dadak’ın yönettiği 17. yüzyıl seyyahı Eremya Çelebi’nin gözünden, bugünün Istanbul’una “gözel” bir yolculuğu anlatan “Ah Gözel İstanbul" 19.20’de, Pervin Metin Candan’ın ilk filmi, Ümit Mesut’un mesleğe dönüşen tutkusunu konu alan “Bir ‘Sinema Paradiso’ Hikâyesi” ile Metin Akdemir yönetmenliğindeki 1980’lerde Türkiye sinemasında ‘kadın filmleri’ olarak anılan yapımlarda kadın karakterler arasındaki ilis¸kiyi ele alan “Hayalimdeki Sahneler”, 21:30’da Yıldızların Altında 3 AKM, Amfi Tiyatro’da ücretsiz izlenebilecek. Belgesel film gösterimleri sonrasında film ekiplerinin katılımıyla söyleşiler gerçekleşecek.