Yıldız-Soylu davasının ilk duruşması görüldü
Gazeteci Müyesser Yıldız'ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya açtığı 1 liralık tazminat davasının ilk duruşması görüldü. Yıldız, " Sayın Soylu hakkında suç duyurusunda bulunduktan 3 gün sonra evim, Soylu'ya bağlı polisler tarafından basıldı. Gözaltına alındım. 2011'de 'FETÖ'cü kadroların' yaptığı operasyondan daha şiddetli, daha hukuksuz bir operasyondu. Acaba bu şiddetin ve hukuksuzluğun sebebi neydi" diye konuştu.
Furkan KarabayTarih 8 Haziran 2020. Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız’ın evine polis baskını yapıldı. Bu baskında, Müyesser Yıldız’ın evindeki tüm bilgisayar ve dijital aletlere el konuldu. Ancak Yıldız’ın bilgisayarlarının imajları yani kopyaları alınmadı.
57 yaşındaki Müyesser Yıldız, aylarca tutuklu kaldı, hapsedildi. Yıldız’ın tutuklanmasında ise yayında olan yazıları gerekçe gösterildi. Yaklaşık 5 ay hapsedilen Yıldız 9 Kasım 2020’de tahliye edildi.
SOYLU’YA DAVA AÇTI 3 GÜN SONRA EVİ BASILDI
Yıldız’ın evine yapılan polis baskınından 3 gün önce yaşananlar ise dikkat çekti. Tehdit edilmişti Yıldız. Tehdidin sahibi ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ydu. 19 Mayıs 2020’de Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Yıldız’a, “Çemçe grubunun itlafına, bir PKK bir sen üzülmüşsün. Kahramanlarımız bugün o bölgeye yeni sızmayı 10 metrede çatışma ile teröristleri yok ederek engelledi… Benim üzüntüm PKK seviciliğin değil, devlet gömleği giymiş pespayelerle iş tutmandır” demişti.
Yıllarca FETÖ davalarını duruşma salonlarından takip eden, onlarca şehit cenazesine katılan Yıldız ise Soylu hakkında tazminat davası açmıştı. Davanın tarihi ise 5 Haziran 2020’ydi yani Yıldız’ın gözaltına alınmasından 3 gün önceydi.
“EVİM SOYLU’YA BAĞLI POLİSLER TARAFINDAN BASILDI”
Yıldız bu süreçte aylarca hapis yattı evi Soylu’ya bağlı polisler tarafından basıldı ardından tahliye edildi. Ve Soylu’ya açtığı 1 liralık tazminat davasının ilk duruşması bugün görüldü.
Duruşmaya bizzat katılan Müyesser Yıldız, “Ben dün; yani ‘açılım sürecinde’ de bugün de bölücü terör örgütü PKK'nın karşısında oldum. Yarın da olacağım” dedi. Aylarca hapsedildikten sonra tahliye edilen Yıldız devamında “Bugün beni ‘PKK seviciliğiyle’ itham eden Sayın Süleyman Soylu'nun -yarın nerede olacağını bilemesem de- dün nerede durduğunu hatırlatmam gerek. Partisinin Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla dağ-taş gezip açılımı övüyor, ‘Dört aydan beri şehit verilmiyor. Dört aydan beri ocaklarda acı olmuyor, analar ağlamıyor. Çözüm süreci çok iyi gidiyor ve çok şükür hiçbir problem yok.’ diyor, açılıma destek verenlerin oranındaki artışla övünüyordu” diye devam etti.
Tazminat davasının ardından, evinin Soylu’ya bağlı polisler tarafından basıldığını anlatan Yıldız şunları söyledi:
"Yine avukatlarım anlatacaktır; ne tesadüf, dava konusu tweet’iyle ilgili Sayın Soylu hakkında suç duyurusunda bulunduktan 3 gün sonra evim, Soylu'ya bağlı polisler tarafından basıldı. Gözaltına alındım. 2011'de 'FETÖ'cü kadroların' yaptığı operasyondan daha şiddetli, daha hukuksuz bir operasyondu. Acaba bu şiddetin ve hukuksuzluğun sebebi neydi?
Gözaltındayken bu manidar zamanlamaya dikkat çekip, Sayın Süleyman Soylu’nun ismini de zikrettiğim halde, ‘Ne münasebet, bizim herhangi bir ilgimiz yok’ diyen çıkmadı.
Tweet’e dönersek; sabaha kadar Sayın Soylu'nun binlerce trolünün hakaretine, küfrüne maruz kaldım. Yandaş medyada, ‘PKK'lı ve terörist’ ilân edildim.
Can güvenliğimden, namusumdan sorumlu kişi tarafından hedef gösterilmiştim. Koruma talebinde bulunmak için oraya gidemeyeceğime göre, nereye gidecektim? Elbette Türk yargısına.”
“SOYLU SINIRI AŞTI”
Yıldız’ın avukatı Erhan Tokatlı ise “Sayın Bakan’dan kaynaklanan haksız fiildir. Bu bakımdan Müvekkile karşı sarf ettiği sözlerin biz, ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırı dahil her türlü sınırı aştığı kanaatindeyiz” diye konuştu. Tokatlı sözlerinin devamında, “Açtığımız davanın bedeli konusunda, Sayın Bakan veya meslektaşım alınganlık gösterdiler, Davalıya verdiğimiz kıymet gibi algılandı, ancak Dava bedeli, semboliktir, Davalının bizim nazarımızdaki kıymetinin veya itibarının bir göstergesi değildir ifadelerini kullandı.
Yıldız’ın bir diğer avukatı Özay Arıkan ise “Mahkemenizin vereceği karar öyle bir karar olmalı ki yarın aynı sözler, tarafları yer değiştirerek önünüze geldiğinde bile aynı kararı çekinmeden verebilmelisiniz. Başka bir anlatımla burada şayet davanın reddine yönelik bir karar verilirse yarın bu ülkenin her ferdine PKK SEVİCİSİ, FETÖ SEVİCİSİ gibi sözleri söyleme hak ve özgürlüğünü bu devletin bakanlarına dahi bahşetmiş olacaksınız” diye konuştu.
SOYLU’NUN İFADEYE ÇAĞRILMASI REDDEDİLDİ
Beyanların ardından Yıldız’ın avukatları, Soylu’nun ifadeye çağrılmasına ve yemin ettirilmesi
Ancak avaya bakan 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi, Soylu’nun ifadeye çağrılmasına ve yemin ettirilmesine ilişkin talepleri reddetti.
kararı açıklayan 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi, duruşmayı 18 Kasım 2021'e erteledi.
Diğer Haberler
-
Gazeteci Müyesser Yıldız, “Tekkedeki apoletli amiral” olayının perde arkasını yazdı -
Müyesser Yıldız: "Demek ki 'FETÖ hâlâ tüm gücüyle iktidarda’ dersem yanlış mı olur?” -
Gazeteci Müyesser Yıldız'dan Süleyman Soylu'ya, 'Neden rahatsız oldu?' tepkisi -
Gazeteciler Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel'in 31,5 yıla kadar hapsi istendi