'Yıkmadan önce para ödenmeli'
Zeytinburnu’ndaki 16:9 gökdelenleri için verilen yıkım kararı yeni bir boyut kazandı. Tıraşlanacak katlarda daire sahibi olan bir şirketin açtığı davada, daire sahiplerine aldıkları taşınmazın bedeli ödenmeden yıkım yapılamayacağına karar verildi.
Özlem Güvemli / CumhuriyetZeytinburnu’nda 16:9 gökdelenleri için verilen yıkım kararı yeni bir boyuta taşındı. Tıraşlanacak katlarda daire sahibi olan şirketin Zeytinburnu Belediyesi’ne açtığı dava sonucunda, idare mahkemesi satın aldığı sırada geçerli bir inşaat ruhsatı bulunan davacıya “bedeli ödenmeden”
yıkım yapılmasını hukuka uygun bulmadı. Mahkeme idare kusurlu olduğu için tazminat ödemesi gerektiğini belirtti. Tarihi Yarımada’nın siluetine bıçak gibi saplanan ve daha inşaatı başlamadan tartışma konusu olan 16:9 gökdelenleri için verilen “tıraşlama” kararında yeni bir gelişme yaşandı. Gökdelenlerin tıraşlanması gereken B Blokun 10. katında daire sahibi olan bir
şirket yıkım kararı veren mahkeme kararı doğrultusunda encümen kararı ile “yapı tatil tutanağı” düzenleyen Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na dava açtı.
Şirket, tüm süreçlerin idarenin bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını, bu durumda idarenin tazminat ödemesi gerektiğini belirterek işlemin iptal edilmesini istedi. Zeytinburnu Belediyesi de savunmasında mahkeme kararları doğrultusunda taşınmazın plansız ve ruhsatsız durumda kaldığı, ortaya çıkan hukuki durum nedeniyle encümenin yıkım kararı aldığını belirterek davanın reddini istedi.
İdare kusurlu
Dosyayı karara bağlayan İstanbul 7. İdare Mahkemesi, AİHM kararlarından örnekler vererek sağlıklı ve dengeli bir çevrenin oluşturulması bakımından yürürlükteki plan hükümlerine aykırı olarak inşa edilen yapıların, inşa edildiği tarihte yürürlükteki plan ve ruhsata uygun olarak yapılsa da yargının aldığı karar doğrultusunda yıkılması gerektiği belirtildi. Yıkım kararında bu açıdan mevzuata aykırılık bulunmadığı ifade edildi. Ancak yıkım işlemi tesis edilmeden önce hukuka aykırı plan yapan ve ruhsat veren idarenin kusurlu davranışı nedeniyle tapu kayıtlarına, resmi belgelere güvenen iyi niyetli kişilere mülkiyet hakkının korunması bakımından yıkıma konu
olan taşınmazın bedelinin ödenmesi gerektiği kaydedildi. Kararda, “Bu nedenle satın aldığı sırada geçerli bir inşaat ruhsatı bulunan ve ardından yapı kullanma izin belgesi düzenlenen bağımsız bölümün bedeli davacıya ödenmeden, sonradan ruhsatsız hale gelen yapımının yıkımı için tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır” denildi. Dava sonu encümen kararı 5 Eylül 2014’te oybirliği ile iptal edildi.