YGS'ye yurtdışından başvuranlar yandı

Lise son sınıfı yurtdışında okuyup da YGS’ye girmek isteyenlerin önünde çok engel var. İşler, başvurunun tamamlanmasıyla da bitmiyor. Adayın, sınav yerini öğrenmeye yarayan şifreyi yurtdışından ÖSYM santralını arayarak alması gerekiyor.

Figen Atalay/Cumhuriyet

Liseyi yurtdışında okuyup da Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’na girmek isteyenlerin işi çok zor. Zorlu başvuru sürecinden sonra öğrencinin, bir de yurtdışından ÖSYM’nin danışma hattını arayarak, şifresini alması ve böylece sınav yerini öğrenmesi gerekiyor. ÖSYM, mutlaka adayın aramasını şart koştuğu için örneğin ABD’de yaşayan bir öğrenci, ÖSYM’nin danışma hattını arayarak en az 20 dakika bekliyor, sonrasında TC kimlik numarasını söyleyerek şifresini alıyor ve böylece sınava gireceği yeri öğrenmesi mümkün olabiliyor.

Oğlu lise öğrenimini ABD’de gören bir veli, YGS’ye başvuru macerasını şöyle anlattı:

1. 5 Ocak’ta (bugünün karlı bir İstanbul günü olduğunu düşünün) ÖSYM’nin 4 Levent’teki binasına gittim. Amacım, bilgi almak ve eğer kabul ediyorlarsa, başvuruyu hemen yapmak. Ancak ÖSYM’nin içinde başvuruların kabul edilmesi için karşılıklı 10 kadar masa var. Bu masalardan sadece 3’ünde görevli oturuyor. Salonda işlem için bekleyen 70 kadar öğrenci var. Herkes otomattan birer sıra numarası almış durumda. Ortalama, 45 dakika bekledim.

2. Sıra gelince, görevlinin karşısına oturdum. “Yurtdışında okuyan bir öğrenci için başvuru yapmak istiyorum” dedim. “Aaaa” dedi, “Öncelikle tüm başvuruları öğrencinin kendisi yapmak zorunda. Ayrıca yurtdışından öğrenci başvurularını biz kabul etmiyoruz, siz en iyisi, ÖSYM’nin 4446796 numarılı telefonunu arayın” dedi ve bir kâğıda numarayı yazıp, uzattı. “Ama öğrenci, yurtdışında, kendisi başvuramaz, ondan başvuru istemeniz saçmalık, çünkü yurtdışında sömestr tatili yeni bitti, tüm öğrenciler geri döndü” diyecek oldum, “Ne demek saçmalık” diye diklendi ÖSYM memuru. Araya güvenlik görevlisi de girdi, zorla salondan çıkarılmamak için, “Peki” deyip ayrıldım.

3. Karlı günde taksi de bulunmadığı için, uzun bir yürüyüşten sonra eve gelip, ÖSYM’nin 444’lü telefonunu aradım. Açıldı. “Şu anda beklemekte 26’ncı sıradasınız, lütfen beklemeye devam ediniz” diyen bir ses. Önümde 26 kişi var yani. Neyse ki, bekleyenler çabuk azalıyormuş, “Şu anda 22’nci sıradasınız, 19’uncu sıradasınız” derken, 20 dakika sonra sıra geldi. “Yurtdışı” başvuru tuşuna basınca, yanlış yapmış oldum, çıkan görevli, “Bu yurtdışı sayılmaz, sizi normal başvuruya bağlıyorum” diyerek başka yere aktardı, 2-3 dakika daha.

4. ÖSYM danışma hattı sonunda karşımda. “Beyefendi, yurtdışında lise okuyan çocuğumuz için YGS’ye nasıl başvuracağız?” dedim, “Bunun için, ÖSYM kılavuzuna bakmanız lazım, orada ayrıntılar yazılı. Başvuruyu postayla yapacaksınız” cevabı geldi.

5. İnternetin başına oturup, ÖSYM.org.tr’yi tıkladım. Karşımda, tam 112 sayfalık bir kılavuz var. Kılavuzu sonuna kadar okuyup, hiçbir ayrıntıyı kaçırmamam lazım. Allahtan “Search-arama” tuşu var, buradan yurtdışında okuyan öğrencilerle ilgili paragrafı hızlıca buldum ve okumaya başladım.

6. Öncelikle öğrenci okulundan, orada okuduğunu ve son yılında olduğunu gösteren onaylı bir belge alacak. Bir de, okuduğu yıllara ait onaylı transkript gerekiyor. Bu belgeler yabancı dilde olacağı için, tek tek Türkçe’ye çevrilecek.

7. Sonra, öğrencinin okuduğu okulun, Türkiye’de liselere denk olduğunu gösteren bir “Denklik Belgesi” gerekiyor. Bunun için, İstanbul’da Cağaloğlu’ndaki Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gitmeniz ve belgeyi almanız şart.

8. Ayrıca, öğrencinin geçmiş yıllarına ait bir tasdiknamesi gerekiyor. Eğer lisenin 4 yılından birini veya ikisini Türkiye’de okuduysa, bu yıllara ilişkin transkrip de şart. Yani, öğrencinin Türkiye’de son okuduğu okula gidip, bu belgeleri almak gerek ve başvurular ancak öğrenci veya velisi tarafından yapılabiliyor. (Bizim durumda bu belgenin Ankara’dan gelmesi gerekiyordu.)

9. Bir de öğrenci, liseyi nerede başlayıp, nerede okuduğunu ve öyküsünü bir dilekçeyle yazıp anlatmak zorunda. Sonra da bunu imzalayacak.

10. Bir de ÖSYM sitesinden çıkışı alınacak “Başvuru Formu”nun doldurulması gerekiyor. Burada da, incelikler var. Özen ve azami dikkat şart.

11. Tam belgeler tamamlandı, artık zarfa koyup gönderebiliriz derken gece bir kâbus gibi aklıma, “Ya fotoğraf ne olacak? sorusu takılmaz mı. Öyle ya fotoğraf istemiyorlar mı? Tabii ki istiyorlar da 112 sayfalık kılavuzun kimbilir neresinde yazıyor. Hemen ÖSYM Danışma Hattı’nı arıyorum, “Fotoğraf lazım mı?” diye. Yanıt azarlayıcı tonda: “Beyefendi fotoğrafsız olur mu?, fotoğrafı başvuru formuna iliştirmeniz gerekiyor, okumadınız mı kılavuzu!”

12. Derhal kılavuza geri dönüyorum ama 112 sayfayı tümden okumak zor, yine arama tuşuyla bu kez fotoğrafı arıyorum. Haa onu, başka bir bölgeye yazmışlar, “İliştirin” diye.

13. Aaaa, o da ne, fotoğraf yazılı yerde, başka bazı belgeler gerektiği de yazılı. Nüfus cüzdanının noterden onaylı örneği lazım. Ve bir de şart var: Nüfus cüzdanındaki fotoğraf 6 aydan daha eski olmayacak. Çıktı mı bir de noter dışında nüfus idaresine gitme zorunluluğu.

14. Ve sonunda evraklar tamamlandı sanırım. Tümünü zarfa koyup postaneye verelim artık. Haa henüz bitmedi, tüm bu evraklar ÖSYM tarafından kabul edilirse, edildikten sonra internetten bir de 50 TL’lik sınav ücretinin yatırılması gerekiyor.

Tabii tüm bu işlemleri, yurtdışında okuyan bir liselinin yapması mümkün değil, destek şart. Sonuçta, 5 Ocak’ta başlayan maraton, 14 Ocak’ta zarfın postaya verilmesi, 16 Ocak’ta ÖSYM ücretinin ödenmesi ile sonuçlanıyor. Zaten başvuru da 19 Ocak’ta bitiyor.

İş bununla da bitmiyor. Öğrencinin bir de yurtdışından ÖSYM’nin danışma hattını araması ve şifresini alarak sınava girecek yeri öğrenmesi gerekiyor. Başkası arayınca kabul etmiyorlar ve yurtdışından aranmayı şart koşuyorlar. Öğrenci Amerika’dan ÖSYM’nin danışma hattını arayarak 20 dakika bekleyecek TC kimlik no’sunu söyleyecek ve şifresini alıp sonra da sınava girecek yerini belirleyecek.

Tüm bunlar ne için? Öğrencinin sadece YGS’ye girmesi için. Sırada bir de LYS’ler var!

 

YGS neden önemli?

YGS sadece Lisans Yerleştirme Sınavlarına giriş hakkı elde etmek için bir ‘Baraj Sınavı’’ gibi görülse de aslında son derece önemli. İki yıllık eğitim veren önlisans programlarına yerleşmek isteyen ve meslek lisesi öğrencisi ya da mezunu olan adaylar, tüm puanlarını bu sınav ile alıyor. Az sayıda ve puanları çok yüksek de olsa bazı dört yıllık lisans programları da yalnızca bu sınavın sonucuna göre öğrenci kabul ediyor.