‘Yersiz Yurtsuz’
Medine Irak’ın sergisinde yer alan eserlerin içeriği geleneksel bir dil içeriyor, tarihi süreçte bir şeylere değiniyor ve değindiği konu güncel, “göç”... Deniz yoluyla yapılan bir göçte de, mekân yani müze, adeta göçün güzergâhındaki bir mola yeri gibi...
Öznur Oğraş Çolak/CumhuriyetRahmi M. Koç Müzesi bu aralar yirmi beş yağlıboya ve beş desenden oluşan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Deniz yoluyla göç eden ve yerinden, yurdundan edilen insanların hayatına tanıklık eden “Yersiz Yurtsuz” adlı serginin sahibi Medine Irak...
Ressamlığının yanı sıra bir üniversitenin öğretim görevlisi de olan Irak’ın çalışmalarında çok çeşitliliğe tanık oluyoruz.
Serginin Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenmesi eser- mekân ilişkisi açısından da uyumluluk gösteriyor. Eserlerin içeriği geleneksel bir dil içeriyor, tarihi süreçte bir şeylere değiniyor ve değindiği konu güncel, “göç”... Deniz yoluyla yapılan bir göçte de, mekân yani müze, adeta göçün güzergâhındaki bir mola yeri gibi...
Irak, “Sergi konusu oluşmaya başladığı zaman Koç Müzesi Denizcilik binasının sergim için uygun olacağını düşündüm. Burada sanat eserinin mekân ile oluşturacağı uyum benim için önemliydi. Çünkü konu yurdundan ayrılmak zorunda kalan insanların hayatlarına dokunuyordu; göç teması etrafında şekillenen bir içerik söz konusuydu; ancak bu tema daha çok güncel hayata tanıklık. Ben konunun tarihi bağlamına değinmiş bulundum burada, müzede bulunan eserlerin tarihi bir süreci var, gümüzde elle tutulur gözle görülür olma hali eserlerimle buluştu” diyor.
Resim yapma sürecinin yani yaşam felsefesinin öğrenme, merak ve tanıklık üzerine kurulu olduğunu söyleyen Irak çalışmalarını şöyle özetliyor: “Figüratif anlayışla başlayan resim sürecim soyutlama ve sonrasında soyut ekspresif etkilerle devam etti, bu arada tuval yüzeyine ek malzemeler girdi. Malzemenin (çakıl taşı ve kum) girmesiyle birlikte rölyef etkisine ulaştım, ancak burada malzeme teknik olmanın dışında tamamen doğal bir sürecin getirdikleriydi ve sonra figür resmime tekrar girdi. Figürle birlikte kum aynı yüzeyde rastlayabildiğiniz unsurlar halinde. Tüm bunların yanında yazı, yani bir anlamda kendi alfabem adını koyduğum seriler ortaya çıktı; çalışmalarımda yazıtların kitabelerin etkisi açıkça görülüyor” diyor.
Irak’ın sergisi 5 Ekim’e kadar görülebilir.