Yerli üzümden şarap üretimi tehlikede
Üzüm üretiminde dünyada ilk sıralardayız. Üzüme en fazla katma değer kazandıran şarap üretiminde ise sonlarda. Türkler yabancı üzümden şarabı tercih ederken, üretici yerli üzümü kenara itiyor...
Özlem Yüzak
Elazığ’ın Öküzgözü, Diyarbakır’ın Boğazkere’si, Ankara’nın Kalecik Karası, Tokat’ın Narince’si, Nevşehir’in Emir’i...
Türkiye’nin şaraplık yerel üzümlerinin başlıcaları... Ancak Türkiye’de yerli üzümden şaraba ilgi giderek azalıyor. İşin ilginci yurtdışı pazarda yerli üzüm cinsine ilginin giderek artıyor olması. İngiltere’nin prestijli şarap ithalatçılarından Hallgarten bu yıl ilk kez bir Türk markasını portföyüne ekledi. İngiltere’de Yunanistan şaraplarının yükselişinde önemli etkisi olan Hallgarten bu kez Anadolu üzümleri ile Türkiye’nin şaraplarının tanıtımında rol oynayacak. Peki, Türkiye’de yerli üzümden şaraba ilgi neden düşüyor. Bunu Mey İçki Şarap Kategorisi Müdürü Gözdem Gürbüzatik’e sorduk. “Tüketici etikette uygun fiyata yabancı üzümden şarap gördüğünde onu tercih ediyor. Bu da üzüm seçiminde yerli üzümlerin geri plana itilmesine neden oluyor” diyor.
Yerli üzümle üretilen şarap miktarı kapalı içki/süpermarket pazarının toplamında sadece yüzde 6.2 iken, yabancı üzüm tek başına yüzde 41.9. Bunun önemli bir nedeni yabancı markaya karşı kalıplaşmış yönelim. Aslında Türkiye bağ alanlarında dünya 4.’sü, yaş üzüm üretiminde dünya 5.si, kuru üzümde ise dünya ikincisi.
Ancak ürettiği üzümlerin sadece yüzde 2.5’i şarapçılıkta kullanılıyor. Toplam şarap sektörünün aldığı üzüm miktarı 85-100 bin ton. Bunun yüzde 70’i yerli üzüm yüzde 30’u ise Türkiye’de üretilen yabancı üzüm, merlot, caberne sauvignon gibi cinsler. Türkiye’de sektörün önde giden firmalarından Mey bile üzüm alış miktarını yüzde 20 azaltmış. Gürbüzatik, “Her satıcının envanterinde yüklü şarap kaldı. Bu da yeni alımların önünde engel tabii. Üretici haliyle etkileniyor. Dalında bırakan üretici bile var” diyor. Oysa Elazığ’ın Öküzgözü, Diyarbakır’ın Boğazkere’si uluslararası camia tarafından bile kabul edilen çok iyi cinsler. Dolayısıyla yurtdışına ihracat önemli bir çıkış yolu olabilir. Ancak burada da ‘bildik’ başka faktörler devreye giriyor. Gürbüzatik, “Elazığ’da çalışacak insan bulmak zorlaştı. Köylü şaraba üzüm vermek istemiyor. Mecburen aracı üzerinden ilerliyoruz” diyor ve ekliyor: Aslında Elazığ’da Mey İçki’nin tesisleri aynı zamanda bir laboratuvar gibi. Yerli cinsleri korumak için önemli çalışmalar yapılıyor. Kuzey İtalya’nın en pahalı şarabı olan Borollo ile bizim Boğazkere benzer özelliklere sahip. Türkiye’de kayıtlı 1200 çeşit şarap var. Ancak bunun sadece 30’u kullanılıyor. Yurtdışında yaşayan Türkler bulundukları ülkelerde gastronomiye katkıları da önemli. Dönerci yerine gastronomi restoranı açmaları yerli üzümden şarabın tanıtımına da büyük katkı sağlar.”