'Yerim Destanınızı' dediği için gözaltına alınan Yeliz Koray: Baskı sürerse ikinci Gezi an meselesi

'Yerim Destanınızı' başlıklı yazısından dolayı gözaltına alınan Kocaeli Koz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yeliz Koray, Cumhuriyet'e konuştu.

Zehra Özdilek

‘Yerim Destanınızı’ başlıklı yazısından dolayı gözaltına alınan Kocaeli Koz Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Yeliz Koray, müftülüklere nikâh kıyma yetkisi verilmesine ilişkin yazısıyla da dikkat çekti. Gazetemize konuşan Koray, “Beni tanıyanlar ya da takip edenler bilir. Her yazım muhaliftir ve serttir. Beni rahatsız eden şey bir hafta; yani 11-16 Temmuz arasında kutlanan 15 Temmuz’a verilen önemin diğer bayramlara verilmemiş olmasıydı” dedi. 10 yıllık gazeteci Koray’ın sorularımıza yanıtları şu şekilde:

- Bize kendinizden bahseder misiniz?

1982 Erzurum Aşkale doğumluyum. Mesleğe 23 yaşında başladım... 2013 yılında siyasi baskılardan dolayı istediğini yazamamak ve gazetelerin maaş politikalarındaki emek sömürüsü nedeniyle mesleği bıraktım. Daha doğrusu bırakacağımı sanarak bir fabrikanın insan kaynakları ve idari işler bölümünde işe başladım. Ancak gazetecilikten başka bir işin beni mutlu etmeyeceğini anladım. 2015 yılında Koz Haber ve Aktüel Dergisi’ni hayata geçirdik. Kocaelikoz internet gazetesini hayata geçirdik. Geçen yıl büyümeye karar verip internet editörü ve reklam kadromuzu güçlendirerek dergi yapmayı bıraktık, tüm gücümüzü internet gazetesine verdik.

Aklımın ucundan geçmedi

- ‘Yerim Destanınızı’ başlıklı yazınızı yazarken gözaltına alınacağınızı tahmin ediyor muydunuz?

Değil gözaltına alınmak dünyada bu kadar paylaşılacak bir yazı olacağı bile aklımın ucundan geçmedi.

- Neydi sizi rahatsız eden?

Beni rahatsız eden şey bir hafta; yani 11- 16 Temmuz arasında kutlanan 15 Temmuz’a verilen önemin diğer bayramlara verilmemesi. Üstüne askerlerin hedef gösterildiği afişler asılınca bir vatandaş olarak sitemimi dile getirdim. Ya hastalık gerekçesiyle ya da güvenlik gerekçeleriyle ne 19 Mayıs’ı ne 23 Nisan’ı, ne de 30 Ağustos’u layıkıyla kutlayabiliyoruz.

Amacım küçümsemek değildi

- En çok ne konuda eleştiri aldınız?

Başlığın tahrik edici olduğu ve 15 Temmuz şehitlerini küçümsediğimin sanılması çok eleştirildi. Amacım 15 Temmuz’da şehit olanları küçümsemek değildi. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ü benimsemiş bir Cumhuriyet kadınıyım. Bir mücadeleyi şehitlerin sayısıyla ölçmem mümkün mü? Üstelik ben bir gazi kızıyım. Kimse bana vatan millet dersi vermesin! Beni tanıyanlar ya da takip edenler bilir. Her yazım muhaliftir ve serttir. Hatta daha sert yazılarım da vardır. Olayın ciddiyetine 14 Temmuz sabahı vardım. Yerel bir gazete maksimum okunma rekoru kırılmış, site kilitlenmiş, mail ve sosyal medya hesaplarım mesajla dolmuş, telefonlar susmuyordu. Tokat’tan, Antep’ten, Şırnak’tan... Derken ABD, Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya... Twitter ve Ekşisözlük’te de birinci sırada konuşulan olunca “savcı beni çağırır” dedim.

Çiğ yemedim ki karnım ağrısın

- Gözaltına nasıl alındınız, neler sordular?

Polis memurları çok nazikti. Yandaş gazeteler “Yeliz Koray yakalandı” diye başlık atmış. Çok güldüm. Kaçmadım ki yakalanayım. Hatta polis memurlarına “Arasaydınız gelirdim” dedim. Çiğ yemedim ki karnım ağrısın.

- Türkiye’deki bu baskı ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Baskı ortamını bizzat yaşayan biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki halk patlamak üzere. Şişmiş balon gibi düşünün. Eğer onlardan olmayan diğer yüzde 50-60’lık kısma yapılan üvey evlat muamelesi devam ederse korkarım ikinci bir Gezi olayının yaşanması an meselesi. Yoksa yerel bir gazetede yazılan bir yazı bu kadar konuşulmazdı.

- Baskı ve tehditle karşı karşıya kaldınız mı?

Tehdit almadım ama çok sayıda hakaret ve hedef gösterici mesajlara maruz kaldım. Aslında çok merhametli biriyim ama anne babamın gözyaşına sebep olan “Kızına tecavüz müstahaktır” “Kızına umduğunu değil bulduğunu yediririz” diyenleri asla affetmeyeceğim.