Yeniden yeniden çevirimler

En yeni ikili tasarım Conan the Barbarian(Barbar Conan/1982) ve Blade Runner (Bıçak Sırtı/1982). Seksenlerin külte dönüşen filmleri izleyicilerle tekrar buluşacak. Marcus Nispel yeni Barbar Conan'ı yönetiyor, Ridley Scott ise Blade Runner'ını çekecek. Teksas Katliamı ve 13.Cuma'dan sonra üçüncü yeniden çevrimini yapan Nispel “Sayısız Conan hayranının ve Robert E.Howard'ın yapıtlarının telif haklarına sahip olanların  sözcüsüyüz. Conan'la ilgili herkesin değişik bir düşüncesi var, önemli olansa herkesi hoşnut edecek ortak bir noktada birleşmek” tümcesiyle Conan yorumunu açıklıyor, tüm izleyiciyi memnun edebileceğindense kuşkulu ama beklentileri karşılarsa kitlelerin filmi izleyeceğinden emin:”İyi öyküler bence yeniden yeniden anlatılmalı, bazı filmlerse salt öykü olmanın ötesindeler, onlar bizim kültürümüzün yüzleri. Conan'daki temalarsa çok karmaşık. İzleyicilere bir yenilik ve umduklarını sunmalıyız. Önceliklede şaşırtmalıyız” diyen Nispel yeni çevriminde Robert. E.Howard'ın yapıtının yanısıra ressam Frank Frazetta'nın tablolarındanda yararlanmış. Frazetta'nın figürlerinden alıntı yapan yönetmen görsel verileri dikkatle incelemiş, figürlere yansıyan ışığa ve pozlara sadık kalmış. Conan'da mizahta içeren fantastik günümüze eleştirel göndermeler yapıyor. Yeni versiyonda Howard'ın kitaplarındaki geleceği vurgulayan özgünlük, gerçeğe bağlı öğelerde bu kez senaryoya katıldı, süslü, ağdalı, felsefi konuşmalar yalınlaştırıldı, günümüzde pek rastlanmayan bir karakter yaratıldı. Nispel, Conan'da politik anlamda doğru olmayan bir tür etik anlayışının olduğunu vurguluyor. O itici bir karakter, bir antikahraman. Conan'ı oynayan Jason Momoa(Baywatch, Stargate Atlantis) hiçbir zaman Arnold Schwarzenneger'in yerini dolduramayacağını açıklıyor:

”Arnold'un görüntüsü karakterle bütünleşti. Arnold'dan sonra Conan için çelimsiz, ufak tefek birini seçemeyiz” diyen Nispel, Momoa'nın 1.96 boyu, 120 kilosu olduğunu belirtiyor.

Avatar'ın ırkçı askeri Stephen Lang göçebe savaşçı Khalar Zym rolünde. Sanat yönetmeni Chris August tarihi filmle bilimkurgu arasında gezindiklerini, daha derin, epik, kirli, doğanın yasalarına saygılı bir evren yarattıklarını belirtiyor. Günümüzde çok sayıda filmin dijital efektlerle giderek yapaylaştırıldığını belirten Nispel, tarihin içinde bir film yaptığını açıklıyor.

Simeryalı Conan sayısız sınavdan geçer, öğrenmesi gerekeni öğrenir sonunda da olması gereken kişi olur. Philip K.Dick'in 1966'da yazdığı Do Androids Dream of Electric Sheep? adlı romanından uyarladığı Blade Runner'ı 29 yıl sonra üç boyutlu çekmek için Alcon Entertainment'la anlaşan Scott'dan bir Alien 5 bekleniyordu ama yönetmen Yaratık serisiyle ilgisi olmayan ama aynı evrende geçen ünlü mitoloji kahramanı Prometheus'u yeğledi. Alcon'ın yapımcısı Andrew Kosgrove'sa Blade Runner'ı Scott'ın çekeceğini, Harrison Ford'un olmayacağını, ilk yapımla hiç benzerlik taşımayacağını açıkladı.

Filmin haklarına sahip ama romanın telif haklarına sahip olmayan Alcon'ın değil ilk öyküyü uyarlaması, uzağından bile geçmesi söz konusu değil. Blade Runner'ın devamı olan üç roman K.Dick'in dostu, bilimkurgu yazarı K.W.Jeter'ın yapıtları. Jeter'ın romanları ve Scott'ın filmi arasında ancak bir köprü kurulabilir ya da Scott şu sıralarda çok moda olan bir başlangıç filmi çekebilir. K.W.Jeter'ın Blade Runner 2'sinde keskin nişancı Deckard aşık olduğu insansı robot kopya Rachel'la birlikte Los Angeles'tan kaçar ama kaçak kopyaları avlamayı sürdürür. Blade Runner 3'te Deckard Mars'a yerleşip kopya avcılığını anlatan bir filmin danışmanlığını yapar.

Blade Runner 4'te ise İris adlı başka bir keskin nişancının serüvenleri işlenir. Çok yakında üç boyutlu yapılacak Blade Runner'ın neye benzeyeceği merak konusu.