Yeni kabinenin perde arkası

Son seçimde alınan yüzde 49.5 oyun verdiği moralle kendi kabine listesini Erdoğan’a sunup ‘önerilerini’ almak isteyen Davutoğlu başaramadı. Kulislerde “Davutoğlu bu kavgayı AKP kongresinde boyun eğdiği zaman kaybetmişti zaten” yorumları yapıldı.

Erdem Gül

Suriye sınırında düşürülen Rusya uçağının yarattığı krizin gölgesinde gerçekleşen AKP’nin yeni hükümetinin kuruluşunun perde arkasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendi kabinesini kurma girişimi yaşandı. Ancak kabineye kilit bakanlıklar açısından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan damgasını vurdu.

Fotoğraf isim ve görevleriyle yeni kabine

Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinden partisinin yüzde 49’la tek başına iktidar olarak çıkmasına karşın dün hükümeti görevi aldıktan sonra 7. gününde kurdu. Bir tek parti iktidarı olduğu halde Ankara’da neden hükümetin ilk günden kurulmadığı bu 7 günde nelerin yaşandığı sorularına yanıt arandı. Erdoğan’la Davutoğlu arasında 12 Eylül’deki AKP kongresinde yaşanan sürecin bir benzeri kabine listesinde de yaşandı. Tarafların kabine listesine ilişkin süreç boyunca izledikleri tutum ve bunun listeye yansımasına ilişkin AKP kulislerinde anlatılanlar şöyle:

Önerilerini alacaktı

İkili arasında bakanların kim olacağına ilişkin asıl müzakere pazartesi günü yapıldı. Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül döneminde her ikisinin de aynı partiden olmasına karşın kabineyi Başbakan olarak Tayyip Erdogan’ın kurması geleneğinden hareket etmek istedi. AKP’deki uygulamalara göre Erdoğan, Başbakan olarak listesini onay için Gül’e götürürdü. Gül’den cumhurbaşkanı olarak önerileri olup olmadığını sorar, eğer öneri varsa kendisi de uygun bulursa listede değişikliklere giderdi. Davutoğlu da henüz parlamenter sistemin uygulamada olduğundan hareketle, benzer bir yöntemin izlenerek kendi yaptığı listeyle varsa önerilerini değerlendirmek üzere Erdoğan’ın karşısına çıkmayı planladı. Hatta Davutoğlu’nun Erdoğan’ın mutlaka kabinede istediğini bildiği isimleri de listesine koymayı tasarladı.

Kongrede bitti

Ancak tam bu sırada Erdoğan, “Cumhurbaşkanı başka telden çalarsa, Başbakan başka telden çalarsa, o zaman biz bir netice alamayız. Bu bakımdan yani bizim özellikle buradaki senkronize olmamız çok çok önemli” açıklamasıyla, kabine listesinde müzakere etmeyeceğini net olarak ortaya koydu. Bu açıklamanın yanısıra Davutoğlu’na listeyi kendisinin yapamayacağı mesajları da ulaştı. Ve sonuçta dünkü görüşmenin ardından Davutoğlu, Erdoğan’ın damgasını vurduğu listeyi 64. Hükümet olarak açıkladı. Listedeki Erdoğan belirleyiciliği, partinin kurucu isimlerinden biri tarafından, “Davutoğlu’nun listeye ağırlığını koyamayışının nedeni parti kongresinde istemediği MKYK listesine rıza gösterip geri atmasından kaynaklanıyor. Yani aslında dün değil kongrede kaybetti. 1 Kasım’daki yüzde 49 oy yeni bir cesaret oldu. Yüzde 49’a ortak olduğu görüşüyle kabine listesine asılmak istedi ama kongrede kaybettiği zemin bunu yapmasına imkân vermedi sözleriyle değerlendirdi. Aynı AKP’li, 26 kişilik Bakanlar Kurulu listesine, kongrede tamamını Erdoğan’ın seçtiği MKYK’den 11 ismin alınmasının da altını çizdi.

Reform mu?

Davutoğlu, 1 Kasım sonrası “kibir değil kucaklayıcılık ve reform” kavramlarını öne çıkarmıştı. Lütfi Elvan’ın da bu doğrultuda reformlardan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildiği görülüyor. Ancak “Ali Babacan boşluğu” yaşanan kabinede kongrede Davutoğlu’na karşı genel başkan adaylığı için topladığı imzalardan son anda vazgeçen Binali Yıldırım’ın kabineye girmesi, Erdoğan’ın en yakınındaki isimler olan Bekir Bozdağ ve Efkan Ala’nın Adalet ve İçişleri Bakanı olması, damat Berat Albayrak’la birlikte Süleyman Soylu’nun da bakan yapılmasının anlamı üzerinde duruluyor. Bu isimler ve üstlendikleri bakanlıkları nedeniyle “Reformdan çok operasyon hükümeti” analizleri yapılıyor.

Kılıçdaroğlu’ndan geçmiş olsun

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın makam aracına ateş edilmesiyle ilgili Diyarbakır Valiliği’nden gelen “Kurşun değil taş izi” açıklaması, suikast tartışması yarattı. Bir suikast iddiası olmasına karşın hükümetten hiçbir açıklama gelmemesi dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ı telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Demirtaş’ın, “Kişisel olarak kendisine yönelik suikast girişim ve iddialarını çok büyütüp öne çıkarmak istemediğini” ifade ettiğini öğrendik. Kılıçdaroğlu, Nusaybin’de açlık gevi yapan ve polis müdahalesi nedeniyle hastaneye kaldırılan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar’ı da aradı. Kılıçdaroğlu, Sancar’a geçmiş olsun dileğini iletirken yaşananlar nedeniyle kaygılı olduğunu da ifade etti. Sancar da barış isteyenlerin hep birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.