"Yeni bir filo hiçbir şekilde yararlı olmaz"

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Gazze'ye gitmesi planlanan yeni yardım filosuyla ilgili olarak, "Yeni bir filonun hiçbir şekilde yararlı olmayacağını Türk hükümetine çok açıkça ifade ettik." dedi.

cumhuriyet.com.tr

ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Gazze'ye gitmesi planlanan yeni yardım filosuyla ilgili olarak, "Yeni bir filonun hiçbir şekilde yararlı olmayacağını Türk hükümetine çok açıkça ifade ettik. Hükümetten, Gazze'ye gemi göndermek isteyebilecek herhangi bir Türk sivil toplum kuruluşuna, başka yol bulması gerektiğini net biçimde izah etmesini istedik" dedi.

Senato Dış İlişkiler Komitesi Avrupa İşleri Alt Komitesi'nin oturumunda senatörlerin sorularını yanıtlayan Gordon, PEW araştırma kuruluşunun anketinde, Türkiye'de ABD'ye karşı olumlu bakışın yüzde 10'a gerilediğinin tespit edilmesiyle ilgili bir soru üzerine, "bunun gerçekten de çok ciddi bir konu olduğunu" ifade etti. Gordon, "bu derece stratejik öneme sahip, ABD'nin tarihsel müttefiki olan bir ülkede, her 10 kişiden sadece 1'inin ABD'ye olumlu baktığını duymanın can sıkıcı olduğunu" kaydetti.

Gordon, "bu rakamları yıllardır yakından takip ettiklerini" söyleyerek, "ABD'nin Türkiye'deki popülarite oranının, ilk olarak Irak savaşı sırasında gerçek anlamda düşüş gösterdiğini ve bunun sonrasında verdikleri büyük çabalara rağmen, bu oranı bir zamanlar bulunduğu seviyelere yükseltmeyi başaramadıklarını" belirtti. "Ancak bu durumun, hala değerli bir NATO müttefiki olan Türkiye ile ABD arasındaki önemli işbirliğini engellemediğini" söyleyen Gordon, şöyle konuştu:

"Türkiye ile görüş farklılıklarımız oldu. Bunların bazılarını bu komitede de konuştuk. Türkiye'nin, geçen yıl BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a yaptırım oylamasında kullandığı oydan hayal kırıklığına uğramıştık ve bu hissiyatımızı Türkiye'ye açıkça dile getirdik. Ama aynı zamanda, birlikte iyi şekilde çalıştığımız diğer bazı konular olduğunu da not ettik."



"Türkiye, Suriye ve Libya konusunda doğru mesajlar verdi"

Libya olayını örnek veren Gordon, "Türkiye'nin, Libya konusunda kendilerinin yanında yer alarak ve Kaddafi'nin iktidardan ayrılması gerektiğini açıkça ortaya koyarak çok yardımcı olduğunu ve bir NATO müttefiki olarak, Libya'da uçuşa yasak bölge uygulaması ve silah ambargosu misyonlarına da katıldığını" ifade etti.

Gordon, Suriye ile ilgili olarak da "Türkiye'nin, Suriye'nin önemli bir komşusu olduğunu, reformlara duyulan ihtiyaç ve (protestoculara karşı) şiddet uygulanmasının kabul edilemezliği hakkında doğru mesajlar gönderdiğini düşünüyoruz" dedi.

Türkiye ile çok yakın işbirliği içinde oldukları daha birçok örnek verebileceğini kaydeden Gordon, şöyle devam etti:

"Kamuoyu tarafında yapmamız gereken işler olduğu açık. Bunu yapıyoruz ve Türkiye ile çok derin diyalog halindeyiz. Türkiye'den daha çok diyalog halinde olduğumuz çok fazla ülke yok. Çünkü Türkiye, çok büyük öneme sahip bir ülke ve bu diyaloğu devam ettirmeliyiz. Türkiye'ye ihtiyacımız var, onların da bize ihtiyacı var."


Gazze'ye yeni yardım filosu planları ve Türkiye-İsrail ilişkileri

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Gordon, Senatör Ben Cardin'in, Gazze'ye yeni yardım filosunun gönderilmesi planlarına dair sorusu üzerine, geçen yılki Mavi Marmara olayının, Türk-Amerikan ilişkilerinde gerginlikler ve görüş farklılıkları yaratan ve ABD'ye yönelik Türkiye'deki kamuoyu desteğinin düşmesine yol açan konulardan bir diğeri olduğunu belirtti. Gordon, "Çünkü, olayın korkunç bir trajedi olduğu gerçeği üzerinde anlaşmakla birlikte, neler olduğuna dair çok farklı algılamalarımız vardı" dedi.

Şu anda sadece Türkiye'den değil, diğer farklı ülkelerden de yeni filoların Gazze'ye gönderilmesi yönünde planlar yapıldığını kendilerinin de duyduğunu söyleyen Gordon, geçen yılki yardım filosunu organize eden İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı'nın (İHH) haziran ayında yeni bir filo göndermekten bahsettiğine dikkati çekerek, konuyu çok yakından takip ettiklerini belirtti.

"Mavi Marmara olayının, trajik can kayıplarının yanı sıra Türkiye-İsrail ilişkilerini de kayba uğrattığını" ifade eden Gordon, "Ortadoğu genelinde çalkantıların yaşandığı bir dönemde, Türkiye ile İsrail arasındaki yakın ortaklık çok olumlu bir şeydi. Bu ortaklık, bölgedeki bazı gelişmeler sonucunda zayıfladı, ancak filo olayı, Türkiye'nin büyükelçisini çekmesiyle bu ortaklığı gerçek anlamda geriletti. İki ülkenin, bu olayı geride bırakmaları için elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu.

Gordon, Türkiye ve İsrail'in Mavi Marmara olayında neler yaşandığına dair çok farklı görüşleri olduğuna dikkati çekerek, "ABD'nin iki yakın müttefiki arasındaki bu farklı görüşler bizim için gerçek bir sorun" dedi.


"Yeni bir filo hiçbir şekilde yararlı olmaz"

Senatör Cardin'in, "Türk hükümetinin de Mavi Marmara filosunu açıkça desteklediği ve çalışmaların içinde olduğu" şeklindeki yorumu üzerine ise Gordon, şunları kaydetti:

"(Yardım filosuna) engel olmadılar. Onlara (Türk hükümetine), yeni bir filonun hiçbir şekilde yararlı olmayacağını çok açıkça ifade ettik. İsrail, Gazze'ye insani yardımların ulaştırılmasının alternatif yolları olduğunu çok net biçimde açıkladı. Dolayısıyla, Gazze'ye gerçekten insani yardım malzemesi göndermek isteyen hükümetler ya da sivil toplum kuruluşlarının bunu hiçbir itirazla karşılaşmadan yapabilecekleri bir yol var. Bunu Türk hükümetine de çok açık dile getirdik. Onlardan, (Gazze'ye) gemi göndermek isteyebilecek herhangi bir Türk sivil toplum kuruluşuna, bu diğer yolu bulması gerektiğini net biçimde izah etmesini istedik."

Bakan Yardımcısı Gordon, Senatör Cardin'in, "Benzer bir filo gönderme çabası olur ve bu çaba Türkiye'nin üstü kapalı ya da doğrudan desteğini alırsa, bu sadece Türkiye-İsrail ilişkilerine değil, Ortadoğu'nın genel durumuna da, ABD'nin Türkiye ile ilişkisine de katkı sağlamayacaktır" yorumu üzerine, "Buna kesinlikle katılıyoruz" ifadesini kullandı.