Yeni benlere doğru bir yolculuk

Esra Özkalkan, Sera’dan Süreyya’ya’da, okurları bir roman kurgusu içinde zihinsel hapishanelerinden, kendi ördükleri duvarların ötesine geçmek için bir yolculuğa davet ediyor, farklı benlikleriyle yüzleştiriyor.

Ezgi Çovener

Esra Özkalkan, Sera’dan Süreyya’ya isimli kişisel gelişim romanında bambaşka bilgiler coğrafyasına sürüklüyor okuru. İçsel yolculuğu yalın dille, akıcı bir roman kurgusuyla adımlıyor.

Roman, kahramanı Tarık’ın hapishaneye girmesiyle başlıyor. Her şey gerçek hayattaki gibi; hapishane, karakterler ve olaylar... Başlarda hep duyduğumuz, bildiğimiz, kendi içinde normal bir şekilde seyrediyor. Ülker adındaki şifacı sahneye çıktığındaysa olaylar bir aksiyon filmi ritminde hızlanıyor.

Yazarın birçok cümlede kullandığı “nazik ve zarifçe” ifadesi, anlatıma incelikle işlenmiş. Okuma hızı ister istemez yavaşlıyor ve şiirsel bir dansın içinde etraftaki her şeyin sustuğu bir iç yolculuk derinleşmeye başlıyor.

Okuma boyu öyle bir noktaya geldim ki, ruhsal onarımı için Ülker ile buluşan Tarık’la eş zamanlı deneyimler yaşadım. Kahraman ben oldum. Hikâyenin içinde yol almayı beklerken hikâye benim içimde yol almaya başladı.

Kitaptaki hapishane bir metafor, zihnin hapishanesi! Bu nedenle mahkumlarla yapılan seminer dil ve derinlik anlamında gerçekçilikten uzak olduğu düşüncesi uyandırıyor. Esra Özkalkan, “Önsöz”de buna değinerek kurgu gereği farklı bir evren yaratıldığının bilgisini paylaşıyor. Kurgu içinde birkaç bölüm hata duygusu uyandırsa da ilerleyen bölümlerle bağlandığında bu düşünce ortadan kalkıyor.

Kitap boyunca karşılaşılan kavramlar, okuru yeni bilgilere, hatta yeni benlere doğru yolculuğa çıkarıyor. Esra Özkalkan kitabın içine işlediği meditasyonlarla somut bir yol haritası sunduğu gibi romanın son bölümünde kurgu içine notlar da eklemiş. Bu notlar roman içinde öğrendiğimiz bilgileri pekiştiriyor. Okurların kitaptaki meditasyonları yapacağını düşünüyorum.

Yazarın; geçmişten gelen tüm korkuları, hastalıkları, aile ve çevreden edinilen tüm davranışları, huyları ve kimlikleri adlandırdığı Sera Benlik’i, Öz’ü, Oz’u, Swastika’yı ve Ben Benim’i anlamak, hatta anlamanın da ötesinde deneyimlemek isterseniz okumanız gereken bir kitap Sera’dan Süreyya’ya…

Sera’dan Süreyya’ya / Esra Özkalkan / Doğan Novus / 288 s.