'Yeni anayasa kültürel kimlik sonunu ortadan kaldırmalı'

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, hazırlanacak yeni anayasanın ülkenin demokrasi, özgürlükler, kültürel kimlikler problemini ilelebet ortadan kaldırması, anayasanın herhangi bir etnik gruba, kimliğe vurgu yapmaksızın inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde gazetecilerle bir araya geldi.

Burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Baydemir, bir gazetecinin ''Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, herkesin hukukun üstünlüğüne, insan temel hak ve özgürlüklerine ihtiyacının bulunduğunu, İnsan Hakları Derneği çalışmalarını yürüttüğü sırada pek çok insan hakları ihlaline imza atanların bugün cezaevinde olduğunu söyledi.

Herkese özgürlük ve insan hakları dediklerini, hukuk mekanizmasının bir intikam aracı olarak değil, adaletin tecellisi olarak kullanılması gerektiğini anlatan Baydemir, herkese eşit olması, bu itibarla hiçbir hak ihlalinin karanlıkta kalmaması, karanlıkta kalırsa yeni ihlallerin zemin hazırlayıcısı olacağını bildirdi.

Hukuk mekanizmasının hukuk çevçevesinde yürütülüp yürütülmediği konusunda kendisi ve toplumun ciddi endişelerinin bulunduğunu iddia eden Baydemir, tutuklama ve yargılamaların öncesi ve sonrası süreçlerin demokrasi ve insan haklarına uygun işletilmediğine yönelik çok güçlü kanaatlerin olduğunu ileri sürdü.
 

'Yeni anayasa kültürel kimlikler problemini ilelebet ortadan kaldırmalıdır'

Gazetecilerin yeni anayasa ile ilgili sorusu üzerine Baydemir, 1982 Anayasasının tümden değiştirmek ve yeni bir anayasa yapmanın ülkenin olmazsa olmazı olduğunu, insanların geleceği açısından iktidar, ana muhalefet ve BDP'nin anayasa oluşturma konusunda ortak bir çaba, bu çabanın da sonuç alması gerektiğini bildirdi.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in GAP Belediyeler Birliği'nden de anayasaya ilişkin görüş istediğini, kendisinin de içerisinde bulunduğu 8 avukat ile Hazar Gölü Gezin Kampı'nda anayasada olması gereken temel ilkeleri kaleme aldıklarını kaydeden Baydemir, espri yaparak, ''Gezin, gölün kenarıdır. Bu kamp yanlış anlaşılmasın, yani ovada tartıştık'' dedi.

Metni Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunulmak üzere Meclis Başkanı Çiçek'e gönderdiklerini, daha sonra herhangi bir açıklama yapmadıklarını, ama basında gördüklerini anlatan Baydemir, ''Hayırsever bir vatandaşımız, her halde hayırlı görmüş ki, bunu kamuoyu ile paylaşmış. İşin aslı tam da yayınlandığı gibi değildir. Çok değerli bir metindir. İşin temelinde hazırlanacak yeni anayasa ülkenin demokrasi, özgürlükler, kültürel kimlikler problemini ilelebet ortadan kaldırmalıdır. Anayasa, herhangi bir etnik gruba kimliğe vurgu yapmaksızın inşa edilmelidir. Aynı zamanda her etnik, kültürel kimlik kendisi yaşatmak, geleceğe aktarmak için anayasanın güvencesi altında olmalıdır. Anayasa sorun çözen bir perspektifle hazırlanmalı, kısmı revizyonlarla sorunu bir 5 yıl öncesi ve sonrasına öteleyen bir perspektiften ziyade yepyeni bir toplumsal sözleşme olmalıdır. Kürtler, Türkler, Araplar, Çerkezler, Müslümanlar, Aleviler inançlılar, inançsızlar arasında bembeyaz bir sayfa açmalıdır. Ademi merkeziyetçiliği savunuyoruz. Her yurttaşın kendi önerisini komisyona göndermesi gerekir diye düşünüyorum'' dedi.

Tarihi surlar

Cumhurbaşkanının tarihi Diyarbakır Surları'nı himaye altına alınmasıyla ilgili soru üzerine Baydemir, Çankaya'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmede öneri ve taleplerde bulunduklarını, olabilecek en incelikli ilgiyi gördüklerini söyledi. Hemen hemen bütün önerilerinin büyük bir titizlikle dikkate alındığını vurgulayan Baydemir, ''Eşgüdüm ve finans konusunda bir paydaşlık sağlanırsa 5 yıl içerisinde Diyarbakır Suriçi bölgesi açık hava müzesine dönüşür. Açık hava müzesine dönüşmesi demek, çok önemli bir turizm aracına sahip olması demektir. Turizm projesini barış projesi olarak görüyoruz. Bugün Türkiye'nin batı yakasında pekçok vatandaşımızın Diyarbakır'a dair doğru olmayan bir algıya sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Turizm potansiyeli ile bu ön yargılar ortadan kalkar'' diye konuştu.