Yeminden 'Allah' çıkıyor

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre artık mahkemede "Allah'ım ve namusum üzerine yemin ediyorum" değil, "Namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim" ifadesi geçerli olacak.

cumhuriyet.com.tr

Mecliste 12 Ocak'ta tartışmalar arasında kabul edilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) bir hafta sonra yürürlüğe girecek. 1 Ekim'den itibaren yargılama usulüyle ilgili birçok adım da değişecek. En dikkat çekici değişikliklerden biri de yemin metniyle ilgili.

Akşam'ın haberine göre, artık mahkemede "Allah'ım ve namusum üzerine yemin ediyorum" değil, "Namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim" ifadesi geçerli olacak.

İşte 1 Ekim 2011'den itibaren uygulanacak bazı yenilikler:
 

Yemin'de "Allah" denmeyecek

Mevcut uygulamaya göre hakim, sorulacak soruyu okuyup, yalan yere yeminin sonuçları konusundaki uyarısının ardından "Size sorulan sualler hakkında hakikata muvafık cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamıyacağınıza Allahınız ve namusunuz üzerine yemin eder misiniz?" diye soruyor ve ilgili kimse de "Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" diyor. Yeni yasa gereği 1 Ekim'den sonra "Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, serefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" diye sorulacak. İlgili kimse de, "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum" diyecek.


Yeni dönem başlıyor

Mahkemeler, dava dilekçelerini elektronik ortamda da kabul edebilecek. Avukat ve vatandaşlar, adliyeye gitmeden 24 saat dava açabilecek. Dava, dilekçenin mahkemeye kaydedildiği tarihte açılmış sayılacak.

Duruşmaya gelemeyenler, internet ve telekonferans gibi yöntemlerle bulundukları yerden duruşmaya katılabilecekler. Bu durumda dinleme, ses ve görüntü olarak aynı anda duruşma salonuna nakledilecek.

Taraflar arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla sulh dönemi de başlıyor. Hakimin uygun görmesi durumunda taraflar kısmen veya tamamen anlaşarak "sulh" yoluna gidebilecek. Bu süreçle arabuluculuk uygulaması da devreye girmiş olacak.

"Çekişmesiz yargı" olarak adlandırılan ve ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan "ergin kılınma", "ad ve soyadın değiştirilmesi", "henüz evlenme yaşında olmayanların evlenmesine izin verilmesi", "mal ortaklığında eşlerden birinin mirası reddine izin verilmesi" gibi yargı işlerini "sulh hukuk mahkemesi" görecek.


Temyiz de değişiyor

Bölge idare mahkemelerinin miktar veya değeri 25 bin TL'yi geçmeyen davalara ilişkin kararları, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar için temyiz yoluna başvurulamayacak.

Artık kira ve taşınmaz uyuşmazlıkları sulh hukuk; mal varlığına ilişkin davalar "asliye hukuk"; ölüm veya vücut bütünlüğünün yitirilmesinden doğan zararların tazmini davalarını "asliye hukuk" mahkemeleri görecek.