Yemen'de anlaşma kağıt üstünde kaldı

Yemen'de taraflar arasında imzalanan Stockholm Anlaşması kağıt üstünde kaldı. Uzmanlar, Stockholm Anlaşması'nın Yemen davasına zarar verdiğini belirtti.

AA

Yemen hükümeti ile Husiler arasında geçen yıl imzalanan Stockholm Anlaşması, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffith'in çabalarına rağmen kağıt üzerinde kalmaktan ileriye geçemedi. İsveç'in başkenti Stockholm'de Husiler ile hükümet arasında 6 Aralık 2018'de başlayan görüşmeler 13 Aralık 2018'de anlaşmayla sona erdi. Yemen hükümeti ile Husiler arasında esir değişimi, Hudeyde'de ateşkes, limanlar ve Taiz ile ilgili Stockholm Anlaşması imzalandı.

Anlaşma kapsamında BM başkanlığında oluşturulan Hudeyde Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi, Yemen'de çatışan tarafların, ateşkes mekanizmasının etkinleştirilmesi ve en kısa sürede ateşkesin sağlanması konusunda mutabık kaldığını açıkladı. Tarafların karşılıklı yönelttiği suçlamaların gölgesinde kalan Stockholm Anlaşması, uygulama noktasında somut bir adım atılmaksızın bir yılı geride bıraktı. BM, Yemen hükümeti ve Husi yetkililerden oluşan "Hudeyde Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi", Kızıldeniz açıklarında bir gemide gerçekleştirdikleri toplantılarla anlaşmayı yeniden hayata döndürmeye çalışıyor. 

ANLAŞMAYLA NE ELDE EDİLDİ?

Siyasi analist Marib el-Verd, yaptığı açıklamada, "Stockholm Anlaşması ile şu ana kadar sadece iki adım atıldı. İlk olarak Hudeyde kentinde ateşkes yapıldı. Böylelikle hükümet ile Arap koalisyonunun Hudeyde kentini kurtarma operasyonuna son verilmiş oldu." dedi. Verd, anlaşmanın askeri eylemlerin dondurulmasına, kentin Husilerin kontrolleri altında kalmasına yol açtığını belirtti. 

Bölgede yeniden askeri hareketlilik yaşanmasına ilişkin de Verd, şunları söyledi: "Yeni bir patlamayı engellemek için herhangi bir adım atılmadı. Aynı şekilde Husiler de Hudeyde'de bulunan üç limandan çekilmedi. Kentteki ateşkesi izleyen komitenin gerçekleştirdiği başarılar da tarafların ihlallerinin devam etmesi ve sivillerin hayatlarına mal olan saldırılarda bulunmaları nedeniyle tehdit altında."

Anlaşmayla atılan ikinci adımın da esir değişimi olduğunu ifade eden Verd, "Sınırlı bir esir takasları oldu. Bunlar sadece tarafların sınırlı tavizleridir. Ancak anlaşma esasında tam bir esir değişimini şart koşuyor. Buna rağmen 7 bin sivil halen Husiler tarafından alıkonuluyor." diye konuştu. Verd, Taiz'deki ablukayı kırma konusunda "gerçekleştirilmeyen uluslararası vaatler dışında bir ilerleme kaydedilmediğini" aktardı.

Fotoğraf:Reuters

MUCİZE GEREKİYOR

Yemen krizinde kapsamlı bir çözüme ulaşmak için Stockholm Anlaşması'nın hala geçerli olduğuna işaret eden Verd, "Barış anlaşmasının kurtarılması, anlaşmanın askeri geri çekilme ile ilgili maddelerinin uygulanması ve kentin kontrolünün yerel güvenlik güçlerine verilmesi için mucizeye ve daha fazla uluslararası çabaya ihtiyaç var." dedi.  Mevcut durumun, anlaşmanın uygulanmasına izin vermediğine işaret eden Verd, "Meşru hükümetin ve Arap koalisyonunun Hudeyde'yi kurtarmak için yürüttüğü askeri operasyonu durdurma çabalarına öncülük eden İngiltere, son seçimleri nedeniyle kendi iç meseleleriyle meşgul oldu. ABD de başka konularla meşgul." ifadelerini kullandı. 

ANLAŞMA ÖLÜ DOĞDU

Siyasi analist Sabit el- Ahmedi, Hudeyde'de barış anlaşmasının uygulanmasından ümitli olmadığını belirtti. Ahmedi, uluslararası toplumun Yemen konusundaki oyunlarının bir parçası olması nedeniyle anlaşmanın işe yaramayacağını savunarak "Anlaşmanın yeniden canlanacağına inanmak, ölülerin mezarından kalktığı bir rüya görmeye benzer." dedi. 

Gazeteci Reşad eş-Şerabi de Stockholm Anlaşması'nın şu ana kadar sadece Husilere yaradığını ve kontrol ettikleri alanların daha da arttığını anlattı. Şerabi, "Stockholm Anlaşması, Yemen davasına zarar verdi. Basit anlaşmazlıklardan dolayı ülkeyi ayrıştırdı. Asıl mesele olan darbeyi sonlandırma ve meşruiyeti geri alma olayını da sulandırdı." değerlendirmesinde bulundu.