Yemeklerden çivi çıktı

‘Tutuklu milletvekilleri’ raporunda, ürkütücü iddialar da yer aldı.

Ayşe Sayın / Cumhuriyet

CHP’nin “tutuklu milletvekilleri” raporunda, vekillerin yargılama ve cezaevi koşullarıyla ilgili “hak ihlalleri” konusundaki eleştirileri özetle şöyle:

BDP’li Selma Irmak: 1 yıl boyunca 8 kişilik koğuşta 27 kişi, 22 kişilik koğuşta 45 kişi kaldık. Yemekten çıkan çivi, tırtıl, sinek, kıl, saç vb. katkı maddelerinin cezaevinin ikramı olduğunu düşündük hep... Yerlerde, aralarda, mutfak masanın üstünde dahi yatmak zorunda kaldık. Bunu kendim bizzat Adalet Bakanlığı’na defalarca yazmama rağmen çözüm getirilmedi. BDP’li Gülser Yıldırım: 54 bin oy aldım. İçerde olmama değil, aldığım oyların karşılıksız kalmasına üzülüyorum. Kötülükler o kadar çok
ki, herkes kendi cephesinden bakar, önemli olan karşıkinin cephesinden bakmaktır. 13.02.2010’dan beri cezaevinde tutuklu bulunuyorum. Gizli tanık bir yıl sonra ifade verdi. BDP’nin çalışmalarını KCK çalışmaları olarak gösteriyorlar. BDP merkez ilçe başkan yardımcısıydım. BDP il binasına gitmem suç olarak gösteriliyor.

Bağımsız Vekil Kemal Aktaş:

Bugün, 12 Eylül’den daha ağır koşullar var. Bir ülkenin başbakanının daha yakın bir zamanda Diyarbakır’ın göbeğinde, halkın karşısına geçip Diyarbakır Cezaevi’ni işaret ederek “Ah…şu duvarların dili olsa da konuşsa!” demesini nasıl izah etmek gerekir? Demek ki onun
konuşması bir gerçekliği ifade etmiyor. MHP’li Engin Alan: Hâkimler farklı kararlara imza atıyorlar. Bunların vicdanları da farklı. Burada bir sürü saçmalık var. Şemdin Sakık’ın cep telefonu var. Sayın (!) Öcalan’ın kütüphanesi var ama burada 10 kitap sınırı var. Milletvekillerin kullandığı ‘Unutmayınız’ kartını burada kullanmama izin vermiyorlar ve birçok keyfi uygulama
mevcut.

BDP’li İbrahim Ayhan: Soda ve çiğ yumurta yasak, koğuş veya oda değiştirilmesine izin verilmiyor. Sağlık hizmetleri yetersiz. Bir doktor var, 1000’den fazla insana bakıyor. Doktorun tutumu iyi ancak bir doktor yeterli değil. CHP’li Mehmet Haberal: Tutuklanmamın üzerinden 356 gün geçtikten sonra mahkemeniz tarafından sorgulanmam yapıldı. Sorgulamamın üzerinden 3 yıl daha geçtikten sonra savcı mütalaasını okudu. 17 Nisan 2009’da tutuklandım. Fakat neden tutuklandığımı o gün de bilmiyordum, şimdi de bilmiyorum.

BDP’li Faysal Sarıyıldız: Tutuklu milletvekili skandalı, siyasal iradenin gasbıdır. 16 kişilik koğuşlarda 40’a yakın insan tutulunca kimi koğuşlarda merdiven altında, lavaboda, mutfak masası üzerinde yatmak zorunda kalınırken kimi koğuşlarda da vardiya halinde yatmak zorunda kalınıyordu. Üç yıl boyunca gittiğimiz mahkemeler ayrıca işkenceye dönüşmektedir.

Hatip Dicle: DTK Eşbaşkanlığım sırasında organize ettiğim “Kürt sorunu nasıl çözülür, işsizlik nasıl çözülür?” çalıştayı suç unsuru olarak gösterilmektedir. KCK ana sözleşmesinde yazan şeyler yaptıklarımızla çakışmışsa durumu örgütsel olarak yorumluyorlar. Abdullah Öcalan, “Hatip’e selam söyleyin!” demiş bu da iddiada yer alıyor.