Yazıcı rakip tanımıyor

Liselerarası Judo İstanbul Şampiyonası çekişmeli mücadelelere sahne oldu. İstanbul Liselerarası Judo Şampiyonası yıldızı parlayacak sporcular için çok önemliydi. Kazanılacak şampiyonluklar judoculara Türkiye Liselerarası Judo Şampiyonası’na katılma fırsatı verecekti. Belli ki herkes iyi hazırlanmıştı. Sporcusu, antrenörü, yöneticisi... Ama Avrupa ikincisi, Balkan, Türkiye Ümitler, Gençler ve birçok Uluslararası Şampiyonluğu bulunan Feyyaz Yazıcı için bu şampiyonanın farklı bir önemi vardı. Çünkü o çoktan hedefini belirlemişti. +90 kiloda  Liselerarası Dünya Judo şampiyonu olmak istiyordu.

İlk basamak İstanbul şampiyonluğuydu, bunu başardı. Şampiyonadan önce kendisiyle konuştuğumuzda, " Kendimi çok iyi hissediyorum. Şampiyon olacağım " demişti.

Evet, o sözünü tuttu. Şampiyonluğa 4 rakibine hiç puan vermeden ulaşırken, 4 maçtan da ippon (tam puan) yaparak ayrıldı. Ayrıca Feyyaz Yazıcı, turnuvanın en hızlı ipponunu da (8 saniye) yaparak bir ilke imza attı. Şampiyonluk sonrası çok mutlu olan Yazıcı, " Okulum Doğa Kolejine daha çok şampiyonluk kazandıracağım " diye konuştu. Bugünlere gelene dek çok çalıştığını söyleyen genç judocu " Her şampiyonluk yeni bir başlangıç. Dünyanın her yerinde Türk bayrağını göndere çektirmek için çalışıyorum. O günleri sabırsızlıkla bekliyorum. Judoda en genç olimpiyat şampiyonu olacağım" ifadesini kullandı.
Başarılara ulaşmasında Doğa Koleji'nin büyük desteği olduğunu belirten genç judocu 'Okuluma ve öğretmenlerime çok teşekkür ediyorum. Kamp nedeniyle giremediğim dersleri okula geldiğimde hızlandırılmış bir şekilde veriyorlar. Onlara bana gösterdikleri ilgi için minnettarım. Bu başarılar sadece benim değil. Bu bir takım oyunu. Antrenörlerimi, öğretmenlerimi ve ailemi bu zincirin halkaları olarak görüyorum' şeklinde konuştu.
Ayrıca Türk Judosunda rekabet ortamının olmadığını ve desteğin yetersiz kaldığını belirten Yazıcı' Amatör branşlara destek yok. Bu nedenle başarılı sporcular ilerleyen zamanda maddiyata öncelik vermek zorunda kalıyor. Bu nedenle spordan beklentilerine cevap alamayınca yol ayrımına gidiyor. Bu birinci neden. İkinci sorun ise Avrupalı, sporu profesyonel anlamda düşünüyor. Sadece futbol değil. Tüm branşlara ağırlık veriyor. Rekabet havası oluşturuyor. Aynı sıklette 5 sporcu birbirlerine üstünlük sağlamak için mücadele veriyor ve gelişim sağlanıyor. Ancak biz partner sorunu yaşıyoruz. Ruslar judoda çok iyi bir ülke, onlar nasıl çalışıyorsa onların standartlarına ulaşmalıyız. Böyle olursa büyük yaşlarda başarı sağlarız. Beş kez Avrupa, bir kez dünya şampiyonu olan Selim Tataroğlu’nu tanıyanlar bilir: Selim on yıl partner sorunu nedeniyle lastikle çalıştı. Yoksa dört kez olimpiyat şampiyonluğu yaşardı. Sonra sakatlık yaşadı. Çalışma şartları eşit olmalı' diye konuştu.
Küçük Judocunun Büyük Başarıları
İlk şampiyonluğumu 14 yaşında Türkiye şampiyonu olarak elde ettim. 24 kez İstanbul şampiyonu, 12 kez art arda yıldızlar, ümitler ve gençler Türkiye şampiyonu, 1 kez Balkan şampiyonluğu, Rusya’da gerçekleşen Tver Şampiyonası’nda birincilik, 17 yaş altı Avrupa ikincisi, üçüncüsü ve birçok uluslararası turnuvada (Polonya, Rusya, Romanya, Almanya, Fransa) şampiyonluk kazandım.