Yazarlardan Cumhuriyet için imza nöbeti
Bugün son bulacak İstanbul Kitap Fuarı’ndaki Cumhuriyet Kitapları standında onlarca yazar gazetemizle dayanışmak için imza nöbeti tuttu.s
Ezgi Atabilen35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda gazetemize yapılan operasyonla yazar ve yöneticilerimizin tutuklanmasına karşı protestolar ve destek eylemleri dün de sürdü. Cumhuriyet Kitapları standında gazetemizle dayanışmak amacıyla imza nöbeti tutan onlarca yazar Cumhuriyet gazetelerini ve tutuklu bulunan Turhan Günay’ın yayın yönetmenliğini yaptığı Cumhuriyet Kitap eklerini imzaladılar. Dayanışmaya katılmak üzere gelen yazarlar Cumhuriyet Kitapları standını hiç boş bırakmadı.
Dayanışmaya katılan yazarlar arasında Pınar Kür, küçük İskender, Yekta Kopan, Mustafa Köz, Mavisel Yener, Nevra Bucak, Hayko Bağdat, Ahmet Tulgar, Mine Söğüt, Sibel Oral, Murat Özyaşar, Murathan Mungan, Işıl Özgentürk, Ümit Zileli, Lale Müldür, Meriç Velidedeoğlu, Feyza Hepçilingirler, İshak Karakaş ve Zeynep Aliye gibi pek çok isim vardı.
HAYKO BAĞDAT: Fuar alanı Türkiye gibi
“Fuarı çok kalabalık gördüm. Her yıl olduğundan biraz daha kalabalık bence bu sene. Bir fuar da Silivri’de yapacak hale geldik neredeyse. İnsanlar yazarına, gazetesine, fikir adamına sahip çıkıyor. Özellikle Cumhuriyet Kitapları standına yoğun ilgi var. İnsanlar destek için gelen yazarlara çoğunlukla çocukları için Cumhuriyet gazetesi imzalatıyorlar. Sanki kendi dönemlerinden umudu kestiler artık, hiç olmazsa çocuklarımız daha mutlu ve özgür bir gelecek yaşasın ıstırabıyla davranıyorlar. İnsanların yüzlerini bu anlamda biraz umutsuz gördüm. Ara ara polisler geliyor, birilerini alıyor götürüyor, bazı resimleri yerinden indiriyor filan. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi fuar alanında da bir gerginlik var. Ama dayanışma güzel.”
KÜÇÜK İSKENDER: Burada olmak benim için varoluş biçimi
“Geçen hafta sonu Deniz Kavukçuoğlu’yla birlikte TÜYAP bünyesinde Cumhuriyet’e destek vermemiz gerektiğini düşündük. Bunu düşünmek bile bana çok büyük üzüntü veriyor. Çünkü Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet gazetesine destek verme ihtiyacı hissetmek benim için bu ülkede başlı başına bir ıstırap meselesi. Burada olmak benim için bir görev, sorumluluk değil, bir varoluş biçimi. Çünkü yaşadığımız coğrafyada aklı başında olan her insanın zaten bu kimlikle hareket etmesi gerektiğine inanıyorum. Bir avuç insan da olsak ya da gökyüzü kadar insan da belki bu coğrafyayı değiştirmeye yetmeyecek ama yalnız olmadığımızı hissetmek her şeyden önemlisi. O yüzden burada olduğum için çok çok mutluyum.”
Murathan Mungan: En güçlü duygumuzun teslim olmamak olduğuna inanıyorum. Yenilmemek, kaleleri düşürmemek, direniş gücünü bir biçimde sonuna kadar diri tutmak gerek. Barış ve teslim olmamak adına yapılacak her şeyde imzam olur.
Sibel Oral: Durumu hiç hoş görmüyorum. Her seferinde daha kötü ne olabilir diye düşünüyoruz ama bir sonraki adımda her şey daha da kötü oluyor. Ne olacak hiç bilmiyorum ama bütün bunlar olurken dayanışmak, yan yana, bir arada durmak çok önemli. Burada görüyorum, protesto için sessizce yürüyen insanlar var. Bunun bu kararları alan ve bizi bu hale getirenlere verilen bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Bir baskı ve korku ortamı var. En kısa zamanda bitmesini ümit ediyorum. Dayanışmaya devam edeceğiz.