Yayın dünyasına farklı bir bakış
Axolotl isimli derleme kitapçığın 60 numaralı ilk sayısı tanıtıldı
Orhun AtmışHer şeyin bir sonu var, evet. Bazen neyin ne zaman biteceği bilgisine sahibiz, bazen ise sadece ileriye doğru saymaya devam ediyoruz. Örneğin bir filmin, tiyatro oyununun ve şarkının ne kadar süreceğini biliyoruz. Ancak bir derginin, gazetenin ya da herhangi bir yayının ne zaman biteceğini bilen var mı? 1’den saymaya başlayarak yayın hayatını sürdürüyorlar, gittiği yere kadar. Bazen ekonomik koşulları kaldıramadığı için gazeteler, dergiler ve yayınlar kapanıyor. Bazen de kapatılmak zorunda bırakılıyorlar. Ancak o zaman hangi sayının “son baskı” olduğunu öğreniyoruz.
Acaba bir yayının “son” sayısının ne zaman çıkacağını bilsek ve geriye doğru saymaya başlasak ne hissederiz? İşte bu sorunun cevabını yayın hayatına 60’tan geriye doğru sayarak başlayan Axolotl isimli “derleme kitapçık” serisiyle öğreneceğiz. İki ayda bir yayımlanacak olan Axolotl, 10 yılın sonunda bir anlamda kendi kendini yok edecek. Böyle “sonlu” bir kitapçığı hayata geçirenlerin de sinemacı olması insanı şaşırtmasa gerek. Başarılı yönetmen Kaan Müjdeci ve İstanbul Uluslararası Deneysel Film Festivali’nin kurucu yönetmeni Yavuz Gözeller’in çabalarıyla hayat bulan Axolotl’un lansmanı önceki gün Soho House’ta yapıldı.
Müjdeci, gecede, Axolotl’un çıkış noktasını, yönetmen arkadaşlarıyla yazdıkları yazıları birbirleriyle paylaştıklarında çok güzel metinlerle karşılaştıkları ve “Ne senaryo ne de edebi eser olabilen, arada kalmış ama yine de okunmaya değer metinlerin basılması gerektiğini düşündük” diye anlattı. “Sivas” ve halen montaj aşaması devam eden “İguana Tokyo” filmlerinin yönetmeni de olan Müjdeci, “içekapanık” insanları dışarı sunmak istediklerini vurguladı. Başarılı yönetmen, sunuş yazısında da şunları ifade ediyor: “Bundan on yıl sonrasına bir milat yaratabilmek için, bu ilk sayımızı 60’dan geriye doğru sayarak başlatıyoruz. Tıpkı, falanca kişinin falanca yere göçtüğü ve falanca kişiyle tanışıp birbirlerini falanca şekilde etkilediği örneklerde olduğu gibi; tek farkı bunun farkında olarak, etkilendiğimizi, birbirimize bir değer atfettiğimizi ve bu değeri güçlendirdiğimizi ifade etmekten çekinmeyerek, bir sinema pratiği gibi, birbiriyle birlikte olmanın gücünü hissederek.”
GENÇ SİNEMACILARA DESTEK
Peki “Axolotl” ne demek? Axolotl, semender grubuna dahil bir su canlısı. Tatlılığıyla dikkat çekiyor. Açlığında kendi organlarını yiyor ve ardından bu organları yenileyebiliyor. Müjdeci, kulağa böylesine hoş gelmesinin, hem derginin ismini hem de logosunu oluşturmasına neden olduğunu söylüyor. Pek çok yönüyle yayın dünyasına yeni bir bakış açısı getiren Axolotl’un ilk sayısında; Akın Tek, Batıkan Köse, Kaan Müjdeci, Özden Demir, Tayfun Pirselimoğlu ve Yavuz Gözeller’in imzaları var. Sinema sektöründe kendisine bir yer edinmek isteyen genç sinemacılara da eserlerini yapabilmek adına bir kapı açmayı amaçlayan Axolotl Dergisi tarafından her yıl, bu amaca hizmet eden bir de senaryo armağanı verilecek. Axolotl çeşitli kitapçı, müze ve kafelerden temin edilebiliyor. Kitapçığın arka kapağında “Biçtiğiniz değerle yaşar. Yapım maliyetleri karşılandıktan sonra kalan meblağ yazarları arasında eşitçe dağıtılır” yazısı ve destek olunabilmesi için bir de IBAN numarası yer alıyor.