Yavaş’a yakın markaj
CHP, sağcı adayları nasıl denetleyeceğinin planlarını yaparken, ‘kimlik’ tartışması da sürüyor.
Türey Köse/CumhuriyetCHP’nin son Parti Meclisi (PM) toplantısında MHP kökenli Mansur Yavaş’ın Ankara adaylığı kesinleşirken “CHP’li bir genel sekreter ile partinin damgasını taşıyan belediye meclisi ve encümeni” tarafından yakın markaja alınması gereğinin altı çizildi. PM toplantısında Fransız hukukçu, siyaset bilimci Maurice Duverger’in “kitle partisi” “kadro partisi” sınıflandırması da gündeme geldi. Gezi Direnişi ve arkasından yaşanan AKP-cemaat kavgası CHP’nin yerel seçim umutlarını artırdı. Hatta, kulislerde “SHP’nin 1989 zaferi tekrarlanabilir” yorumları bile yapılmaya başladı. CHP’nin son PM toplantısında tartışmalar Hatay adayı üzerinde yoğunlaşırken, Ankara’da Mansur Yavaş’ın adaylığı da tartışma yarattı. PM’de ortaya çıkan tablo ışığında, CHP’nin yerel seçim stratejisiyle
ilgili tartışmalar ana başlıklarıyla şöyle:
‘Kitle partisi’, ‘sol parti’: PM toplantısında sağ adaylar tartışılırken, Ercan Karakaş, t üzükten “CHP çağdaş, demokratik, sol bir partidir” ifadesini okudu ve CHP’ye, “partinin ilke, amaç ve değerlerini benimsemeleri kaydıyla” herkesin üye olabileceğine ilişkin maddeye dikkat çekti. Sağdan gelen adayların “partinin ilke, amaç ve değerlerini” ne ölçüde benimsediği sorusunun altı çizildi. Toplantıda Duverger’in “kadro partisi” “kitle partisi” ayrımı da gündeme gelirken, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve PM üyesi Murat Karayalçın, “CHP sol bir partidir. Programımızda,‘kitle partisi’ yazmıyor” dedi. PM üyelerinden Burhan Şenatalar, “CHP kitle partisi” derken, Karakaş, “Duverger bunu 60 yıl önce söylemiş. Yepyeni kulvarlar, tanımlar var” görüşünü dile getirdi. Konuşmalar sırasında, “Gerekirse program kurultayı toplayıp bunları yeniden konuşalım” görüşü de dile getirildi. 1989 hayali: CHP, SHP’nin birinci parti çıktığı 1989 yerel seçimlerinde kazanılan başarıyı yineleme hayalleri kuruyor. 1989 seçimlerinde Nurettin Sözen, Murat Karayalçın ve Yüksel Çakmur üç büyük kentin belediye başkanı seçilmişti. CHP’nin 2014 yerel seçim stratejisi ise -değişen konjonktür ve AKP-cemaat kavgası da dikkate alınarak- aynı sonuca “sağdan” adayları da listesine koyarak ulaşma hedefine dayanıyor. Bu görüşe karşı çıkan partililer ise “SHP solda bir partiydi. 1989 seçimlerini sol adaylarla kazandık. Üstelik, Gezi de bize sol mesajlar verdi. Yapılan, ne 1989 ruhuna ne de Gezi ruhuna uygun” görüşünü dile getiriyor. ‘Bizim evlatlarla olmaz’: 2009 yerel seçimlerinde başkentte AKP adayı Melih Gökçek yüzde 38.5, CHP adayı Murat Karayalçın yüzde 31.5, MHP adayı Mansur Yavaş yüzde 26.9 oy almıştı. Karayalçın ile Gökçek arasında 170 bin oy fark vardı. Karayalçın ile Yavaş arasında ise yaklaşık 113 bin oy fark vardı. PM toplantısında Muharrem İnce, “partinin kendi evlatlarının aday gösterilmesini” isterken Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “Ankara’da 10 aday adayıyla anketler yaptırdık. En önde çıkan aday bile 2009 seçimlerinde aldığımız oyun 6 puan altında. Ayrıca, Bütünşehir Yasası’yla sınırlar genişletildi. AKP ile aramızdaki fark daha da artıyor. İç Anadolu seçmenine hitap edecek bir adayla seçime girmemiz gerekiyor” görüşünü dile getirdi. Muharrem İnce, bu değerlendirmelere karşı çıktı. Yavaş’a markaj: CHP yönetimi, Mansur Yavaş’ın başkentte seçimleri kazanacağına kesin gözüyle bakıyor. Bu nedenle, partili bir ekibin yakın markajına alınması gereği üzerinde duruluyor. Murat Karayalçın, PM’de “Genel sekreter ve belediye encümeni çok iyi konuşulmalı, dikkatli belirlenmeli” uyarısında bulundu. Ercan Karakaş da “belediye meclis üyelerinin taban tarafından belirlenmesini” istedi. Belediye genel sekreterinin parti tarafından belirlenmesi, belediye meclis üyeliği adaylıklarında da Mansur Yavaş’ın söz hakkının sınırlı tutulması isteniyor.
MURAT KARAYALÇIN: PARTİMİN KARARLARINA UYARIM
Edinilen bilgiye göre, 2009 yerel seçimlerinde CHP’nin belediye başkan adayı olan Murat Karayalçın da PM’de itiraz ve uyarılarını dile getirdi. 2009 seçimleri öncesinde yaşananları anlattı. Karayalçın, 2009’daki rakibi Mansur Yavaş’ın adaylığıyla ilgili sorularımız üzerine ise “Değerlendirmemi PM’de yaptım. O, orada kaldı. Ben partiliyim, CHP’liyim, PM üyesiyim. Bana düşen görev, partimin kararları doğrultusunda davranmak ve çalışmaktır” demekle yetindi.