Yatakta çok başarılıyız!
Klasik erkek jargonu: reklamın dış sesi de erkek doğal olarak; “yatakta çok başarılıyım”. Hımmm, bunu bir kadına söyletseniz kıyamet mi kopar? Bir kadın ille de bulaşık yıkarken mi başarılı olmalıdır ya da fırından kızarmış tavuğu çıkarırken mi?
Yazgülü AldoğanHer ne kadar bu bir yatak reklamıysa da bilinç altında hangi algıyı uyandırdığınızı biliyoruz, ürün olarak yatak değil, üstünde yapılan iş söz konusu, onun için dış ses erkek olmalı değil mi? Reklamların cinsiyeti, dış sesin kim olacağı bir süredir tartışılıyor.
Ticari reklamlarda temizlik yapan, yemek pişirenlerin hep kadın olması eleştirilirken, sanki erkekler çocuklarına bakamazmış, bebeğin altını değiştirmeleri dünyanın sonuymuş gibi bu iş tümüyle annelere havale edilmişken bir de resmi propagandada örtülü örtüsüz, bıyıklı bıyıksız algısı çıktı mı ortaya? Çocuklar için hazırlanan kitaplarda çocuğa neredeyse şiddet uygulayan kadının başı açık, şefkatle sarılan ise tesettürlü. Yetişemiyoruz ki tartışmalara, tam buna itiraz ederken bir başka sayfada da erkeklerin bıyıklı olanlarının çocuğa iyi, bıyıksızların kötü davranırken resmedildiği ortaya çıkmasın mı? Neyse, bu hayli kötü niyetli ve siyasi bir tartışma, biz burada kültürel koşullanmalardan ve algı bozukluğundan devam edelim.
Reklamverenler Derneği bu konuda yaptığı araştırmada şu sonuçları bulmuş: Ev temizliği ve bakım kategorisinde reklamların yüzde 86’sında kadın ana karakterler kullanılmış, banka ve finans, telekomünikasyon, otomotiv gibi konularda ise yüzde 80’in üstünde erkek!
Buna itirazlar ve değiştirme çabaları sonucunda bir ilerleme kaydedilmiş mi? Evet: kadınların ana karakterde göründüğü reklamların oranı artarak yükseliyor.
Ama dış seste sıkıntı devam ediyor: yatakta çok başarılıyız diyen hâlâ erkek! “Dış ses reklam hikâyesine bakış açısı kazandırması ve tüketicinin karaktere odaklanması açısından temel bir toplumsal cinsiyet eşitliği parametresi olarak kabul ediliyor.”
TÜRKİYE, İYİ ÖRNEK OLDU
Bu saptamaların ışığı altında durumu değiştirmek için kurulan “Unstereotype Alliance Türkiye Platformu” reklam verenlerin, markaların ve reklamcıların ortaklaşa çalışmasıyla reklam ve medya içeriğini eşitlikten yana değiştirerek dünyaya örnek olmayı hedefliyor! Çok yeni değil aslında, bu platformun lansmanı geçen aralık ayının sonlarına doğru yapıldı. Açılışa Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura ve Birleşmiş Milletler UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Alia el-Yassir ev sahipliği yapmıştı. Hatta Berna Laçin’in reklam yüzü olduğu Fairy için “Artık erkekler de çalkalayacak!” esprileri yapılıyordu. Ama o ne? Berna Laçin, depremden sonra iki tweet atmış ve depremin derecesinin düşük açıklanmasının ardından Kızılay’ın da yardım parası istemesini eleştirmişti. Hepsi bu. Boynu vurula! Trollerin sosyal medyada başlattığı kampanya bu kez kadın erkek eşitsizliği üzerinden değil, yandaş muhalif ayrımından bir dış sesin biletinin kesilmesini istiyordu. Oysa iki konuda da yanlıştan geri dönülmüş, Laçin’in haklı olduğu kanıtlanmıştı ama trollere mal lazımdı. Estirilen “boykot ederiz!” tehditlerinden tırsan firma, yıllardır ekran yüzü olan sanatçısıyla yolları ayırma ve ellerini yıkama gayretine mi girdi? Bu söylenti üzerine karşı grup da “biz de o zaman ürünlerinizi boykot ederiz” tehdidini mi savurdu? Yazdığı iki tweet yüzünden reklam dünyasında depreme neden olan Berna Laçin, firmanın kendisini aradığını ve sözleşmesinin feshedilmediğini açıklamak zorunda kaldı. Reklamverenler Derneği de bu fırtınada olayı zamana bırakmanın, akılcı olmanın ve kimse tarafından kullanılmamanın daha doğru olacağını söylüyor; ama demokrasilerde herkesin söz hakkı olduğunun da unutulmaması gerektiğini düşünüyor. Anlaşılan yeni bir patırtı koparılana kadar kulağın üzerine yatılacak, aklın galip gelmesi beklenecek. Sonuç henüz tam belli değil. Ama belli olan bir şey var: dış ses önemli!