Yasemin olup psikoloğa gittim

Kusursuzlar'ın Yasemin'i Esra Bezen Bilgin, Altın Portakal'da iki büyük ödülle öne çıkan filmin başarısındaki en önemli pay sahiplerindendi. Filmin nasıl hazırlandığının hikayesini gelin kendisinden dinleyelim.

Deniz Ülkütekin/Cumhuriyet

Bu hafta gösterime giren Altın Portakal'ın En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllü filmi “Kusursuzlar”ın başrol oyuncularındandı Esra Bezen Bilgin. Onu sinema perdesinde görmeye çok da alışık değiliz. Ancak tiyatro sahnesinde kendini defalarca ispatlamış bir isim. Kimilerine göre kuşağının en başarılı oyuncuları arasında. Bu açıdan bakınca onun sinemada ilk kez böylesi önplanda yer alan bir filmle ortaya çıkması da kendi kariyeri açısından önemli olsa gerek. Oysa Bilgin, kafasını pek böyle şeylere takmıyor. Onun için önemli olan, her zaman rolünün hakkını vermek. Kendisiyle yaptığımız söyleşide Kusursuzlar için nasıl hazırlandığını okuyunca bu görüşe siz de hak vereceksiniz.

-Tiyatro sahnesinde sizi cesur rollerde görüyorduk. Bu açıdan bakınca Kusursuzlardaki rolünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin için zorluk düzeyi nasıldı?

Cesur ya da zor diye sınıflandırmayı tercih etmiyorum oynadığım rolleri. Yasemin güzel yazılmış bir karakter; derinlikli. Geçmişinden getirdikleri ve yaşadığı travmatik olay yüzünden karmaşık bir psikolojisi var. Bu rolü oynamaktan zevk aldım.

-Rolünüze nasıl hazırlanınız? kafanızda canlandırdığınız karaktere ne kadar yakınlaştınız?

Yönetmenimiz Ramin Matin hazırlık aşamasında İpek ve benden, karakterlerimizin geçmişini yazmamızı istedi. Çocukluktan itibaren hem ailemizi, hem büyüme sürecimizi hem de ilişkimizi ayrı ayrı hayal ettik. Bu özgeçmişleri birbirimizle paylaşmamamızı özellikle istedi. İkimiz de ayrı zamanlarda karakterlerimiz üzerine Ramin'le buluşup konuştuk. Ardından bizi bir psikologla tanıştırdı. Yine ayrı ayrı Psikolog Emir Erünsal'la buluştuk. İlk karşılaşmada Emir senaryo üzerinden karakterlerimizin psikolojilerini bize bilimsel olarak anlattı. Yaşadıkları travmaların üzerlerinde ne gibi etkiler bırakacağını, fiziksel ya da düşünsel olarak sosyal ortamlarda ne gibi tepkiler verebileceklerini özetledi. Hemen sonrasında da karakterlerimiz olarak Emir'le bir kaç seans yaptık. Yani ben Yasemin olarak, bir psikologdan randevu alıp 50 dakikalık bir seansa girdim. Yasemin olarak sorunlarımı anlatıp, sorularına Yasemin olarak cevap vermeye çalıştım. Ramin bu seanslarda yaşadıklarımızı da birbirimizle paylaşmamamızı istedi. Bu ön hazırlıkların hemen ardından Çeşme'ye gittik ve çekimlere başladık. İlişkinin ve diyalogların taze kalması için senaryoyu da İpek'le birlikte sık prova yapmamızı istemedi Ramin. Sorunuza gelirsek, oyuncunun kendisini objektif olarak değerlendirebilmesi hele de beğenmesi çok zor  bişey bence. O yüzden tabii ki kafamdaki karaktere neredeyse hiç yaklaşamadım.

-Rol kabul ederken yapımcıları oldukça zorluyor muşsunuz diye duydum. Doğru mudur? Nedir sizin için kriterler?

Böyle bişeyi ilk defa sizden duyuyorum, şaşırdım ve merak ettim açıkçası, nasıl zorluyor muşum acaba? Çok komplike ve değişmez kriterlerim yok. İyi filmlerin doğru buluşmalardan çıktığını düşünüyorum. Senaryoyu önemsiyorum, kötü senaryo ile iyi bir film çekilebileceğini sanmıyorum.

-Bildiğim kadarıyla bu ilk sinema filminiz, yanılıyorsam düzeltin ama ilk filminizde bu derece takdir gören bir yapımda yer almayı bekliyor muydunuz? Başlangıçta endişe ve tereddütleriniz var mıydı?

Benim ikinci sinema filmim Kusursuzlar. Kamera tecrübem fazla olmadığı için kendimle ilgi endişe ve tereddütlerim vardı. Senaryoyu ve Ramin'in çalışma yöntemini zaten beğeniyordum ama ne derece takdir göreceği ile ilgili bir beklentim yoktu.