Yaşayan Görüntüler ve Şakir Gökçebağ
Keşke mevsimin en uğrak yerleri, her şeye rağmen çoğunlukla hayata ve insana dair işlerin üretildiği sanat alanları olsa…
cumhuriyet.com.trİstanbul yeniden lacivert ve köpüklü bir kış denizi için büyütmeye başlamıştır dalgalarını … Mevsim, boğaz rüzgarlarına teslime hazır; tatlı sert bir yalnızlığın kuytusunda dinlenmeye koyulmuştur. Uzun sürmüş bir yolculuktan gelir gibidir yüzü… Tophaneden yürümeye başlamışsınızdır dik bir yokuşu… Elleri ceplerinde bir yabancı gibi her defasında; kalbinizde en yerlisiyle duyguların ve hep tuhaf ama gizemli bir yabancılık haliyle gözlerinizde… Hiç kimsenin bilmediği bir sırrı bilir bilmez ürkek haliniz ve uzun uzadıya bir yaşanmışlığa hazır yaşama telaşınız varken yanınızda; İstanbul sonsuz bir sevgili ve sanatın ta kendisidir daima…
Keşke mevsimin en uğrak yerleri, her şeye rağmen çoğunlukla hayata ve insana dair işlerin üretildiği sanat alanları olsa… Düzeysizliklerin açık pazarında, tekelci kapitalizmin değersiz tüketim ağlarına takılmış ruhsuz görüntüleri, ucuz polemikleri ve oyalanma biçimlerine dimdik durabilen sanat, çok daha fazla insana ulaşabilecek hale gelse. Belki böylece, çağdaş bir toplumda çağdaş sanat, daha anlaşılabilir bir duruma yükselebilir. Çağdaş sanat örneklerinin belleğimizde güzel detaylar bıraktığı bir İstanbul mevsimi yaşamaktayız. Son günlerde görme şansı elde ettiğim ve samimi bulduğum dikkate değer sergilerden biri Şakir Gökçebağ’ın Galeri Apel’de sanatseverle buluşan enstalasyonları oldu. Cuttemporary Art serisinde çağdaş sanata bir gönderme niteliği taşıyan Salı Pazarı fotoğraflarıyla eşzamanlı sergilenen meyve ve sebze natürmortları –natürmortun fotoğrafa dair çok başka türlü bir estetik hatta iddialı bir tarafı var bence- bir çağdaş sanat yorumu, imaj olarak etkiliydi. Formalist bir bakış var işlerin tümünde. Özellikle natürmort üzerinden yapı bozuma uğramış görüntülerin, meyve ve sebzelerin alışılmış görüntülerine bir düzenleme, bir bakış açısı getirdiği kesin. Bu grafik görüntüye yakın yerleştirmeleri, fotoğraf algısından ayıran ince sınırlar var. İmajların burada ve şimdiki zamanın her an eskitilmiş olmaya hazır etkisinden koruyan, yeniden üretilir kılınarak felsefesine yenik düşen işler olmasına karşı bir parça bir korunak görevi görmesi yani kalıcı kılması anlamında fotografik görüntüden destek alınmış. Ancak asıl değerlendirilmesi gereken bu görüntülerin fotoğrafın niteliği açısından izlenirliği değil, dönüştükleri şeyler açısından içerdikleri kusursuz müdahaleler… Düzenlilik arz eden, yanı sıra da varlık nedenlerine meydan okurcasına başka bir yorum isteyen bu görüntüler, hem doğanın bir parçası olmaya atıfta bulunabilir, hem de sanata ilişkin hale dönüşlerine yani dönüşümlerine ironik bir metin yazıyor olabilirler.
Salı Pazarına dahil Pazarcı Çadırlarının ise, sanatçının “izm”lerin kıskacında pek takılıp kalmamış, bir parça oryantalizme, melankoliye, nostaljiye ait samimi bir dili var. Çağdaş sanatın kendi kuramsal kimliğini irdeleyerek yaklaşmaya veya çok zorlamaya kalktığınızda zaten işlerin sıcaklığından uzaklaşabilirsiniz. Pek tabi kişisel birikimi bağlamında klasik, modern veya postmoderne dair açısını yakalamanız olasıdır ancak bu işlere bakarken herkese ait bir bileşim zamanı yakalamanız, kendiliğinden gelişen bir duygu ortaklığıdır. Salı Pazarı enstalasyonlarında bu ortak imge, sergiyi izlemeye başladığınız anda sizi kavrıyor. Galeri de bence mekan açısından doğru bir tercih gibi gözüküyor. Salı Pazarı yerleştirmesi, Pazar çadırlarından oluşan büyük ebat fotoğrafların içerdiği naif, nereden ve nasıl baktığınıza göre değişen bir sıradanlıkla, yaşamsallık arasında salınan şiddetli bir etkiye sahip. Biraz şiir gibi zira iddiasızlık içinde ironiye kol kanat geren bir kontrastlık da var fotoğraflarda. Çadırların geniş açıyla sizi karşılayan hayata dair ve yatay çizgilerden oluşan keskin çağrışımlarına rağmen, bu toplumun kültürüyle büyümüş herkes için ortak imgeye dönüşen ve renklilik arz eden coşkusu, toplum için uç bir söylem olmaktan çıkarıyor bu yerleştirmeyi. Galeri’den aldığım bilgiye göre, 5 Aralık’ta sonlanan bu sergiye ait yerleştirmeler, galerinin başka bir katında görmeyi isteyen izleyicilerle buluşmaya devam edecek. Çağrışım alanlarınız ve görüntüleriniz bol olsun!