Yaşar Kemal için cemevinde anma
Karacaahmet Cemevi’nde Yaşar Kemal ve Âşık Daimi için cem töreni ve semah ayini yapıldı. Zülfü Livaneli, töreni “Bugün Yaşar Kemal’e çok yakıştı” diye değerlendirdi.
Erk Acarer / CumhuriyetÜsküdar’daki Karacaahmet Dergâhı, geride ışık ve insan sevgisi bırakan iki özel insan için gerçekleştirilen ayrı törenlere ev sahipliği yaptı. Cem evinde kısa bir süre önce aramızdan ayrılan edebiyatımızın ölümsüz ismi Yaşar Kemal’in 52. gün anması gerçekleştirildi. Bir diğer tören ise, 32 yıl önce aramızdan ayrılan İsmail Aydın yani nam-ı diğer Âşık Daimi içindi. Yaşar Kemal anması için cem evine gelenler arasında, hayatını özgürlük, barış ve eşitlik mücadelesine adamış büyük ustanın eşi Ayşe Semiha Baban’ın yanı sıra kadim dostu Zülfü Livaneli ve yapımcı Nebil Özgentürk de vardı. Ölümsüz usta için Karacaahmet Dergâhı’na gelen konuklar, Cem töreni ve semah ayinine de katıldılar.
‘Ayrı bir yeri oldu’
Kısa bir süre önce aramızdan ayrılan Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban, “Bizim için sürpriz olan bu etkinlikten onur duyduk, dostlarımız sağ olsunlar, Yaşar Kemal’e yakışır bir anma töreni oldu” dedi. “Bu gün Yaşar Kemal’e çok yakıştı” diyen Livaneli ise töreni kısa fakat anlamlı ifadelerle değerlendirdi: “Böyle aydınlık yüzleri bir arada görmek mutluluk ve heyecan verici. Çok güzel bir cem ile birlikte özel anlara tanık olduk. Yaşar Kemal’in bıraktığı büyük miras, aydınlıkla birleşince daha büyük hissiyatlar ortaya çıkıyor. Kemal, hayatı boyunca Alevi kültürüne yakın biri oldu. Bu açıdan gerçekleştirilen anma etkinliğinin ayrı bir yeri olduğunu söyleyebilirim.”
Lokma dağıtıldı
Karacaahmet Dergâhı’nda gerçekleştirilen bir diğer tören ise, Âşık Daimi içindi. Küçük yaşlarında âşıklık geleneğini ve bağlama çalmayı öğrenen, eserlerinde insan öğesini öne çıkararak, her türden ayrımcılığa karşı duran halk ozanı unutulmadı. Aramızdan ayrılışının 32. yıldönümünde, Yaşar Kemal ile birlikte onun ardından da panel düzenlenip lokma dağıtıldı.
Karacaahmet dergâhındaki cem törenine Zülfü Livaneli de katıldı. Aramızdan ayrılışının 32. yıldönümünde, Yaşar Kemal ile birlikte Âşık Daimi’nin ardından da panel düzenlenip lokma dağıtıldı. |
‘O türkünün sırrı’
Bazı sözler kurşun gibi yüreğimize işliyor. Halk Şairi Daimi de en çok “o türkünün” sözleriyle bilinip anımsanıyor. “Ne ağlarsın benim zülfü siyahım Bu da gelir bu da geçer ağlama…” Bu sözleri ve derinliğini cem evindeki her iki anmada da bulunan Âşık Daimi’nin kızı Yadigar Aydın Orhan’a soruyoruz. Orhan’ın anlattıkları, türkünün hikâyesinin de en az kendisi kadar hüzünlü olduğunu ortaya koyuyor. “Babam bu şarkıyı, 1965 yılında annem için yazmış. Annem Gülsüm, babam Avrupa turnesine çıkacağı için ağlayıp dururmuş. 12 Eylül döneminde kardeşim Kâzım Aydın katledildi. Babam sık sık anneme bakarak, o tarihten sonra da bu türküyü söyledi. Bu yüzden annem daima, ‘bu sözler acı çeken tüm kadınlar içindir’ der.”