‘Yasal terör örgütü uzantısı mı olur’

AYM, SGD etkinliğine katıldığı için 6 yıl hapis cezası verilen kişinin yeniden yargılanmasını hükmetti.

Alican Uludağ

Anayasa Mahkemesi, Sosyalist Gençlik Derneği’nin (SGD) 1 Mayıs İşçi Bayramı, 21 Mart Nevruz kutlaması gibi etkinliklerine katılmanın MLKP terör örgütü üyeliği suçundan mahkûmiyete delil olarak kullanılmasının örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmesi olarak değerlendirdi. Buna ilişkin 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen bir kişinin yeniden yargılanmasına hükmeden AYM, “İlk derece mahkemesi, başvurucunun temel hakları kapsamında bulunan faaliyetlerinin terör örgütüyle olan bağlarını ortaya koyamamış; böylece örgütlenme özgürlüğü üzerinde haksız bir caydırıcı etki oluşturmuştur” dedi. 

Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 2008’de Ahmet Urhan’ı MLKP terör örgütü üyesi olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Gerekçede, Urhan’ın SGD’nin bazı etkinliklerine katılması “örgüt üyeliğinin” delili olarak gösterildi. Bu etkinlikler arasında Nevruz, 1 Mayıs gösterileri, çeşitli anma ve pankart asma faaliyetleri yer aldı. AYM’ye bireysel başvuruda bulunan Urhan, yasal kurumların düzenlediği etkinliklere katılmanın terör örgütü üyeliği suçundan mahkûmiyetinde delil olarak kullanılması nedeniyle örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etti. 

YARGILAMA YENİLENSİN

AYM Birinci Bölüm, yaptığı inceleme sonucunda Ahmet Urhan’ın örgütlenme özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar vererek ihlalin ortadan kaldırılması için yargılanmasının yenilenmesine hükmetti. Olayların yaşandığı tarihte başvurucunun mensubu olduğu derneğin yasal olduğu konusunun ilk derece mahkemesi tarafından da kabul edildiğine işaret edilen gerekçeli kararda, “Ancak ilk derece mahkemesi, bu derneğin MLKP’nin yasal zeminde faaliyet yürüten örgütü olduğunu ve doğrudan örgütün amaçları doğrultusunda çalıştığını ifade etmiştir. İlk derece mahkemesi, bu çıkarımı SGD’nin terör örgütü (MLKP) ile bağlantısı olduğu yönündeki bir Emniyet raporuna dayandırmıştır. İlk derece mahkemesi, bir örgütün hangi surette hem yasalar çerçevesinde faaliyette bulunmasının hem de terör örgütünün uzantısı olmasının mümkün olduğu hususunda tatminkâr bir açıklamada bulunmamış, bir diğer deyişle kararında ilgili ve yeterli bir gerekçeye yer vermemiştir” denildi. 

Kararda, “Anayasa Mahkemesi başvurucunun örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşmıştır” tespiti yapıldı.