Yasak delille ihraç Danıştay’dan döndü
Danıştay dönemin Susurluk ilçe emniyet müdürü Osman Çelik’in gazetecilere telefonda bilgi verdiği gerekçesiyle meslekten çıkarılmasını hukuka aykırı buldu.
Alican UludağDanıştay 5. Daire, Balıkesir’in Susurluk ilçesinde “rüşvet” suçundan telefonları dinlenen dönemin İlçe Emniyet Müdürü Osman Çelik’in, bu sırada ilçedeki bir cinayet olayına ilişkin kendisini arayan gazetecilere telefonda bilgi verdiği gerekçesiyle meslekten çıkarılmasını hukuka aykırı buldu. Kararın gerekçesinde, “Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinde yer alan suçlar kapsamında bulunmayan bir fiile ilişkin olan ses kayıtlarının, tek başına delil olarak kullanılamayacağı ve sadece bu delillere dayanılarak disiplin cezası verilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır” denildi. FETÖ’nün yargıda ve emniyette etkin olduğu dönemde; bir arkadaşına verdiği borcu istemesi nedeniyle “rüşvetle” suçlanıp 4.5 ay cezaevinde kalan Osman Çelik’e bu kapsamda verilen cezanın da Yargıtay’dan döndüğü öğrenildi. Yargıtay’ın olayda “rüşvet suçu olmadığını” kaydettiği belirtildi.
Susurluk İlçe Emniyet Müdürü Osman Çelik, 2012 yılında Müge Anlı’nın programına konu olan bir cinayet olayı ile ilgili kendisini arayan iki yerel gazeteci ile görüştü. Bu sırada hakkında “rüşvet” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında telefonları dinlenen Çelik’in gazetecilerle yaptığı bu görüşme de dinlemeye takıldı ve dosyaya girdi. Başlatılan idari soruşturmada savunma veren Çelik, gazetecilere bilgi vermediğini kaydetti. İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, 11 Ocak 2013 tarihinde Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesinde yer alan “Gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklamak” fiilini işlediği gerekçesiyle Osman Çelik’e meslekten çıkarma cezası verdi. Yozgat İdare Mahkemesi, emniyet müdürü Çelik’in bu cezaya karşı yaptığı itirazı 18 Mart 2014 tarihinde reddetti. Çelik, son çare olarak Danıştay’a başvurdu. Danıştay 5. Daire, Çelik’in itirazını haklı bularak, meslekten çıkarma kararının bozulmasına hükmetti.
Danıştay kararında, başka bir suça ilişkin telefon dinleme tapelerinin davacıya verilen meslekten çıkarma cezası açısından delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı konusunu tartıştı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013 tarihinde bu konuda verdiği “yasak delil kullanılamaz” kararına dikkat çeken Danıştay 5. Daire, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu bağlamda, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında elde edilen ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinde yer alan suçlar kapsamında bulunmayan bir fiile ilişkin olan ses kayıtlarının, tek başına delil olarak kullanılamayacağı ve hukuka uygun olarak elde edilmiş başka delil ve belgeler olmaksızın sadece bu delillere dayanılarak disiplin cezası verilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır. Dava konusu disiplin cezasına gerekçe olan ‘Gizli tutulması zorunlu olan ve görevi ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklamak’ fiili, anılan 135. maddedeki suçlar kapsamında yer almamasına rağmen, sadece tape kayıtlarından yola çıkılarak tesis edilen meslekten çıkarma cezasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.”
FETÖ kumpası çıktı
Öte yandan Çelik hakkında rüşvet davasında verilen cezanın da 6 ay önce Yargıtay’dan bozulduğu ve rüşvet suçu olmadığının ifade edildiği öğrenildi. Çelik’in 4.5 ay hapis yatmasına neden olan rüşvet suçlamasının, banka yoluyla arkadaşına gönderdiği borç parayı geri istemesinin neden olduğu belirtildi. Çelik’in adli ve idari soruşturmalarında görev alan polis, hakim ve savcıların FETÖ gerekçesiyle meslekten ihraç edildiği bildirildi.