Yasa dışı dinlemelere ilişkin komisyon kuruluyor

TBMM Genel Kurulu'nda, yasa dışı dinlemelerle ilgili araştırma önergeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor.

cumhuriyet.com.tr

BDP Grubu adına konuşan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, ''Gizli dinmeler öyle bir noktaya ulaştı ki herkes şikayet eder duruma geldi'' dedi.

Bütün Türkiye'yi derinden etkileyen dinleme olaylarına Meclis'in ortak bir çözüm bulmasının, bu konuda ortaklaşmasının zaruret haline geldiğini dile getiren Kaplan, komisyonun kurulmasını ''çok geç kalınmış bir adım'' olarak nitelendirdi.

Gizli dinmelerle adaletin yönlendirilmeye çalışıldığını öne süren Kaplan, kişi hak ve özgürlüklerinin de ortadan kaldırıldığını ifade etti.

Herkesin çok rahatlıkla dinleme yapabildiğini savunan Kaplan, bu tür cihazların her yerde satıldığını söyledi.

''Herkes herkesi gözetliyor''

MHP Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Faruk Bal, komisyonun; kamu gücünü ve kamu kaynaklarını kullanarak, yetkisini aşarak özel hayata giren ve haberleşme hürriyetini ihlal edenler ile oluşturulan çeteler vasıtasıyla yasa dışı dinlemeleri araştırıp soruşturması gerektiğini kaydetti.

''Mesele vahimdir'' ifadesini kullanan Bal, Türkiye'de telefon kullanan insanların yüzde 71'inin dinlendiği kaygısı içinde olduğunu söyledi.

Bal, ''Dinlemeden nasibini almayan yok. Hayasız kulak, herkesin ensesinde. AKP bana sıra gelmez diye düşünüyordu ama ona da sıra geldi. Sayın Başbakan'ın evi, ofisi dinlendi'' dedi.

Başbakan'ın ''eğer suç işlememişseniz dinlenmekten korkmayın, çekinecek bir şey yok'' dediğini belirten Bal, ''İş bu kadar basitse o zaman burada bunu konuşmamıza gerek yok'' diye konuştu.

Bal, ''Hayasız kulak, yılandan daha beter. Kimsenin gözünün yaşına bakmamakta. AKP'ye de sıra gelmiştir. Başbakan gerekli tedbirleri aldı. Koruma kadrosu değişti, odaları yenilendi. Başbakan belki bundan sonra dinlenmeyecek ama yüzde 71 dinlendiğine emin olan vatandaşlar ne olacak?'' sorusunu yöneltti.

''Biri bizi gözetliyor lafı bitmiştir, herkes herkesi gözetliyor'' diyen Bal, haberleşme hürriyetinin tam ve kamil anlamda sağlanabilmesi için böyle bir araştırma komisyonuna ihtiyaç olduğunu söyledi.

''Keyfilik söz konusu''

CHP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Rıza Türmen, ister yasal ister yasa dışı olsun, dinlemelerin özel yaşamın gizliğini ihlal ettiğini kaydetti.

Dinlemelerin son derece özenli, dikkatli biçimde düzenlenmesi gerektiğini belirten Türmen, ''Son derece istisnai durumlarda bu dinlemelere izin verilmesi gerekir. Bu çok önce nazik bir konu'' dedi.

Telefon dinlenmesinin son çare olarak başvurulması gereken bir tedbir olduğunu dile getiren Türmen, bu konuda verilecek hakim kararının çok ayrıntılı olması gerektiğini söyledi. Türmen, ''Ancak bizde çok keyfilik söz konusu. Hakim kararı bazen var bazen yok. Gelişigüzel ve keyfi biçimde yapılıyor'' diye konuştu. Türmen, şunları söyledi:

''Siyasilerin dinlenmesinin yaratığı çeşitli sakıncalar yanında gündelik hayatını yaşayan vatandaşın dinlenmesi, vatandaşın bu korku içinde olması, demokratik toplumla bağdaşmaz. Bunu düzeltmemiz lazım. Araştırma komisyonunun alabileceği önlemler fazla. Her şeyin başında araştırma komisyonu alacağı tedbirlerle topluma güven verebilmesi lazım. Türkiye'nin yüzde 70'i dinlendiğine inanıyor. Komisyonun bu ortamı düzeltebilecek bir güven verebilmesi lazım. En önemli fonksiyonu bu olacak.
Telekomünikasyon Kurumu'nun mutlaka bağımsız bir kurum haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Türmen, ''Polis, dinlememesi gereken yerde dinliyor, dinlemesi gereken yerlerde dinlemiyor. Mehtap Civelek bunun en yakın örneğidir''
dedi.

''Yasa dışı dinleme insan hakkı ihlalidir''

AKP Grubu adına söz alan Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, anayasayla güvence altına alınmış hakların ihlalinin söz konusu olamayacağını, AKP döneminde bu konuyla ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığını söyledi.

Mevzuatta yer alan bu yaptırımlara rağmen bunlarla ilgili kamuoyunda endişelerin artması üzerine, 3. yargı paketinde ihlal suçunda cezalarda artışlar yapıldığını anımsatan Tunç, şunları söyledi:

''Yasa dışı dinleme insan hakkı ihlalidir. Yargı kararı olmadan dinleme yapılamaz. Birtakım kötü örnekler öne çıkarılarak önceki kaotik durumlar unutulmaktadır. Telefonla dinleme, suçla mücadelede etkili bir yöntemdir. Türkiye'de herkesin dinlendiğini söylemek abartılı değerlendirmelerdir.

Suçla mücadele faaliyetlerini hukuk sınırları içerisinde tutmak, demokratik toplumların en önemli özelliklerinden ve önceliklerinden olmalıdır.

Kolluk, bireyi, topumu ve devleti birlikte korumak zorundadır. Bilgi toplama faaliyeti esnasında bireyin hak ve hürriyetini zedeleyecek teknikler en son yol olarak görülmelidir ve mutlaka hakim kararına dayanmalıdır.''

Dinleme iddialarının ülke gündeminden çıkarılması için önemli bir adım atıldığını belirten Tunç, ''Çalışmalar, kamuoyundaki endişeleri ortadan kaldıracaktır'' dedi.