Yasa da yok koruma da

Ensest mağduru 15 yaş altı çocuk oranının yüzde 9 arasında olduğu tahmin ediliyor. Cinsel istismarın en acı türü olan ensest mağdurlarının çoğu, olayı birçok nedenle bildiremiyor.

Figen Atalay

 

Ensest mağdurlarının yüzde 87’sini 4-12 yaş grubundaki çocuklar oluşturuyor. Cinsel saldırı yapanların genellikle baba veya ağabey olduğu, 40-52 yaş grubu içerisinde, sabıkası olmayan, her gelir ve eğitim düzeyinden geldiği belirtiliyor. Aile içi cinsel istismar şekli olan ensest dünyada pek çok ülkede yasak olmasına karşılık tarih boyunca tüm toplumlarda en sık saklanan ve ıstırap veren şiddet türlerinin başında geliyor. Dünya Sağlık Örgütü, 18 yaş altında 150 milyon kız ve 73 milyon erkek çocuğun cinsel istismara uğradığını tahmin ediyor.

Uluslararası Çocuk Merkezi Kadın Sağlığı ve Hakları Program Başkanı Dr. Ayşegül Esin’in verdiği bilgiye göre, Türkiye’de ensest oranının, çeşitli çalışmaların sonuçlarında farklı çıktığı görülüyor. 15 yaşından önce cinsel istismara uğrayan kadın oranının yüzde 4-9 arasında değiştiğini söyleyen Dr. Esin, “Başkalarına anlatılması oldukça zor olan çocukluk dönemindeki cinsel istismarı en fazla belirten gruplar, eğitimi lisans ve lisansüstü düzeyinde olan kadınlar ile boşanmış ve eşinden ayrı yaşayan kadınlardır’’ diyor. Çocukluk dönemindeki cinsel istismarın en fazla bildirildiği bölgeler, yüzde 12 ile Orta Anadolu Bölgesi ve yüzde 11 ile Doğu Marmara ve İstanbul. 15 yaşından önce cinsel istismara maruz kalan kadınların yüzde 38’i tanımadıkları yabancı kişilerin, yüzde 29’u ise yakın aile bireyleri dışında erkek akrabalarının istismarı ile karşılaşmış. Kadınların genellikle yaşadıkları çevrede bulunan tanıdıklar ise çocukluktaki cinsel istismar faillerinin yüzde 15’lik kısmını oluşturuyor. Aile bireylerinin cinsel istismarı incelendiğinde ise dayı (yüzde 4), amca (yüzde 2) ve ağabey (yüzde 2) ilk sıraları alıyor.

Özel yasa yok

Dr. Ayşegül Esin, hukuki açıdan bakıldığında hemen hemen her ülkede cezaya tabi olan ensestin, Amerika Birleşik Devletleri, İsveç, İsviçre, İtalya, Almanya gibi bazı ülkelerin ceza kanunlarında ayrı olarak tanımlanmasına karşılık Türkiye’de “Ensest” olarak tanımlanmadığını, “cinsel saldırı ve çocuk cinsel istismarı suçları içerisinde suçlu için ‘Üstsoy, 2. veya 3. derece kan hısımı, üvey baba, evlat edinilen vasi’ gibi kısmi tanımlarla ceza ağırlaştırıcı neden olarak değerlendirildiğini söylüyor.Yani Türkiye’de enseste özel yasa bulunmuyor.

Ensest ilişkinin Türk Ceza Kanunu’nda bağımsız bir suç olarak düzenlenmediğine dikkat çeken Dr. Esin, şöyle devam ediyor: “Hukuk terminolojisinde sıkça yanlış bir anlam verilerek tanımlanan ensest; ‘evlenmeleri yasak olan reşit kişiler (rıza ehliyeti olan) arasındaki rızaya dayalı cinsel ilişkidir.’ Tanımdan da anlaşılacağı gibi, ‘cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen’ suçlardan farklı olarak ensestte, taraflardan biri mağdur değildir. Ensest, suç olarak kabul edildiğinde, ‘çok failli’ suç olarak nitelendirilir. Ensest, bu kavram yanılgısı çerçevesinde, aralarında kan bağı bulunan, evlilikleri kanunlarla engellenen akrabalar arasındaki cinsel ilişki olarak tanımlanıyor.’’

BUNLARA DİKKAT

  • Ağlama krizleri
  • Kâbuslar
  • Cinsel içerikli konuşmalar
  • Depresyon
  • Aile ve yakın çevre ile ilişkisini kesmesi
  • Bazı ortam ve kişiler olduğunda beklenmedik hareketlerde bulunması gibi çocukta meydana gelebilecek ani değişikliklere karşı uyanık olmak gerekiyor. Cinsel istismar ve hatta ensest olabileceği düşünülerek yardım istenmesi şart.