YARSAV'dan İstanbul Barosu'na destek

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, "Balyoz Planı" davasına bakan özel yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve 10 Yönetim Kurulu üyelerine bir destek de YARSAV'dan geldi.

cumhuriyet.com.tr

Tüm yargı birimlerinin asıl amacının, gerçeğin ortaya çıkarılarak, haklı ve haksızın birbirinden ayrılıp adaletin gerçekleştirilmesi olduğunu belirten YARSAV, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında başlatılan soruşturmanın adil yargılanma hakkına müdahale zincirinin en son ve yeni haklısı olduğunu belirtti.

Savunma makamının dokunulmazlığının Anayasal güvence altında olduğunun anımsatıldığı belirtilen açıklamada, "İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin yargı görevini yapanı etkileme suçu gerekçesiyle soruşturmaya tabi tutulması, son prangadan da kurtulma hamlesi olarak savunmanın araçsallaştırılması, hukuk devletinin tamamen rafa kaldırılmasının ilanıdır" denildi.

Bağımsız yargının engellemelerinden kurtulmak için her türlü yol ve yöntemin meşru görüldüğünün, yürütme erkini ilgilendiren soruşturma ve kovuşturmalarda görev yapan hakim ve savcıların görevlerinden alındığının, sonuç alınamadığında ise uygulanmakta olan hukuk kuralının, kişiye özgü olarak değiştirildiğine tanık olunduğunun savunulduğunu belirten YARSAV'ın açıklamasında şeyle denildi:

"Yeni yapılandırılan HSYK eliyle ilk derece mahkemelerinde görev yapan yargıç ve savcılar sindirildikten, yüksek mahkemeler ise koridorlarında her geçen gün yükselen teşvik/tehdit içerikli 'beyefendi' talimatlarının yankılarıyla şekillendirildikten sonra, geriye hukuksuzluklara karşı yüksek sesle haykırmaya devam ederek savunmayı temsil eden avukatlar kalmıştı. Görülen o ki bağımlı yargının şekillendirilmesi bitmek, savunma ise çökertilmek üzeredir."

Yargıç ve savcıların örselendiğinin savunulduğu açıklamada, susturulmaya çalışılan savunmanın onurunun ve haklarının korumak adına hukuka sahip çıkmaya çalışan İstanbul Barosu Yönetimine yapılanlara bir son verilmesi gerektiği ifade edilerek hukuk devleti ilkesinin gereklerini yerine getirerek savunmaya saygı duymaya ve savunmanın dokunulmazlığını ortadan kaldırıcı hareketlerine son verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.