YARSAV'dan Anıtkabir ziyareti (28.06.2011)

YARSAV Başkanı Murat Arslan, Anıtkabir Özel Defteri'ne "İçinde, özgürlüğü iliklerimize kadar soluduğumuz hukuk sisteminin garantisi olan Türk yargısını, bağnazlığın ve gericiliğin adresi olan bir siyasal anlayışın öncülüğünde dönüştürme niyet ve çabaları, senin bize gösterdiğin aydınlıkta er veya geç açığa çıkmaktadır" sözlerini yazdı.

cumhuriyet.com.tr

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Üyeleri, YARSAV Başkanı Murat Arslan başkanlığında Anıtkabir'i ziyaret etti. Arslan, Anıtkabir Özel Defteri'ne "İçinde, özgürlüğü iliklerimize kadar soluduğumuz hukuk sisteminin garantisi olan Türk yargısını, bağnazlığın ve gericiliğin adresi olan bir siyasal anlayışın öncülüğünde dönüştürme niyet ve çabaları, senin bize gösterdiğin aydınlıkta er veya geç açığa çıkmaktadır" sözlerini yazdı.

YARSAV Yönetim Kurulu Üyeleri ve yargıç ve savcılardan oluşan heyet, YARSAV Başkanı Arslan, başkanlığında, Birliğin kuruluşunun 5. yıldönümü nedeniyle Anıtkabir'i ziyaret etti. Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine çelenk koyan heyet, saygı duruşunun ardından Anıtkabir merdivenlerinde fotoğraf çektirdi. Heyet daha sonra ise Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti.

Şikayet değil, mücadele azmi ile karşınızdayız


Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan YARSAV Başkanı Arslan, deftere şunları yazdı:
"Cumhuriyetimizle birlikte temelleri atılan laik hukuk sistemi, toplumumuzu kul ve tebaa olmaktan, özgür yurttaşlardan oluşan bir bütün olmaya dönüştürecek misyonla bizzat tarafınızdan yola çıkarıldı. Bu yolculuğun bize kazandırdıklarını, çevremizde yaşanan gelişmelerle bir kez daha fark ediyor, anlıyor ve sana olan minnet ve şükran duygularımızı huzurunda ifade etmekten kendimizi alamıyoruz. YARSAV, bu yolculuğu engelleme, sonlandırma ve hatta geriye çevirme amaçlı sinsice, bazen de açıkça sergilenen çabalara karşı, gücünü senden alan bir refleksin adıdır. Emanetin olan laik hukuk sisteminin bu coğrafyadaki emsalsiz değerini, uygulayıcılarından daha iyi bilen de olamazdı. Geride kalan 5 yıllık yaşamımız, bu en değerli mirasın olan çağdaş ve laik hukuk sistemine ve onun kazanımlarına sahip çıkma, güç verme ve düşmanları ile mücadele ederek geçtiği gibi bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir. İçinde, özgürlüğü iliklerimize kadar soluduğumuz hukuk sisteminin garantisi olan Türk yargısını, bağnazlığın ve gericiliğin adresi olan bir siyasal anlayışın öncülüğünde dönüştürme niyet ve çabaları, senin bize gösterdiğin aydınlıkta er veya geç açığa çıkmaktadır. Yargıç güvencesini toptan imha edip yargıçları hedef yaparak, tenzili rütbelerle mağdur edip diğerlerine de gözdağı vererek ve blok düzenli yığınlarla anayasal yargı kurumlarını işgal ederek, kişilerin ömrü kadar varlık sürülebilir; ancak senin bizi tanıştırdığın insan hakları ve özgürlüklerine dayalı felsefe ve dünya görüşü, hastalıklı anlayış ve sahiplerini önüne katıp silip süpürerek tarihsel akışına devam edecektir. Kuşku duymuyoruz ki Cumhuriyet ve laik hukuk sistemini var ve karşı konulamaz yapan zamanın ruhu, kendisine demokrasiyi kılıf ve payanda yapan bir zorbalığın gaspettiklerini, faillerini utanç içinde bırakarak ve ait oldukları orta çağa göndererek tekrar geri alacaktır. Yaşadığımız acıların, hayal kırıklıklarının ve ihanetlerin şikâyeti ile değil, karşı koyma ve ülkünü yüceltme adına mücadele azmimizle huzurundayız. Sana ve Cumhuriyetine sahip çıkacak sadakatimiz, düşmanlarına karşı koyacak güç ve kuvvetimiz, Cumhuriyetin evrensel hukukla taçlanmasına olan umudumuz yerli yerinde. Gösterdiğin yolda yılmaz bekçilerin olarak kalacağımıza söz veriyoruz."