YARSAV: Bu üstünlerin hukukudur
Adalet Bakanlığı'nın, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, hakkında 'meslekten ihraç' istemiyle soruşturma başlatmasının ardından bugün bir açıklama yaptı. Eminağaoğlu, "Şu an yaşadığımız süreç hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukudur. Ben bu soruşturmayı hukukun tescil edileceği bir süreç olarak görüyorum" diye konuştu.
cumhuriyet.com.trİşte Eminağaoğlu'nun açıklamasından satır başları...
"Soruşturma şu an benimle sınırlı"
"Benim de haberdar olduğum bir soruşturma nedeniyle YARSAV Yönetim Kurulu olarak açıklama yapmak istedik. Konunun gerçek boyutlarıyla kamuoyuna yansıması için dün bir TV kanalında açıklama yapma durumunda kaldım. Bazı gazetelerde bu soruşturmanın benimle sınırlı olmayıp başka YARSAV yargıç ve savcılara da açılacağı yönünde haberler var. Bu haberler şu an doğru değildir."
"Bu soruşturma hukukun tescil edileceği bir süreç olacak"
"Önceklikle şu boyutu bilginize sunmak istiyorum. YARSAV hukukun üstünlüğü, etkinliği ve bağımsızlığını sağlamak için kuruldu. Ancak maalesef 12 Eylül döneminden kalan alışkanlıklar terk edilemedi. İlk olarak ben hedef alındım ama bu hedef şunu anlamamızı sağlayacak: Elimizde sadece hukuk var. Ben bu soruşturmayı hukukun tescil edileceği bir süreç olarak görüyorum. Hukuku kimse kullanamayacak, bu süreç hukuk devletini perçinleştirecek, hukuka aykırılıkları yine hukuk ortadan kaldırılacak. Bu süreç bu nedenle tarihsel bir süreçtir."
"Adalet Bakanlığı yapılan yanlışları gizlemek istiyor"
"Adalet Bakanlığı tarafından bana gönderilen yazıda, bu konuda gizliliği ihlâl etmemem gerektiği söyleniyor.r. Burada 1985 yılında BM Yargı Bağımsızlığı Temel İlkeleri var. Bu temel ilkeler ne diyor? Ben istersem bu gizlilik ortadan kalkar, bu bana bağlıdır. Adalet Bakanlığı'nın bu söylemi yaptıkları yanlışların gizlenmesi ve kamuoyunun gözünden uzaklaştırılması için bir çabadır ve hukuki dayanaktan yoksundur. Adalet Bakanlığı kendi yaptığı hukuksuzlukları gizlemek için, evrensel kuralları görmezden geliyor."
"Adalet Bakanlığı yargıya el uzatmıştır"
"Aldığım yazıda şu tarih, şu saatte şu kişiyle görüşmede, telefon konuşmada, şu kişiye gönderdiğiniz mesajın içeriğinde gibi şeyler yazıyor. Türk yargısı askeri ve ara rejimlerde böyle bir uygulamaya muhatap olmadı. Bugün geldiğimiz noktada Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu yargıya el uzatmıştır."
"Hukuk amaçlara göre istendiği şekle sokulmakta"
"Ben ayrıcalıklı bir insan değilim, her türlü işleme açık bir insanım. Hakkımda yasal çerçevede, yasal prosedür ne gerektiriyorsa, ama yetkili ama görevli şekilde, yapılacak her işlemde her zaman oradayım. Ancak hukuk devletinin kuralları gözetilmek zorundadır. Bugün hukuk kuralları herkesin bakışına göre ayaklara alınmakta, amaçlara göre istendiği şekle sokulmaktadır. Bu hukukun üstünlüğü değildir, bu üstünlerin hukukudur. Bu YARSAV'ın hukuku değildir, çünkü YARSAV'ın hukuku, hukukun üstünlüğüdür. YARSAV, herşeyin hukuk yoluyla çözüleceğine inanmaktadır. Ancak Türkiye'nin geldiği bu nokta kaygı yaratmaktadır."
"Süreç askerlik haberleriyle başladı"
"Hepinizin bildiği gibi süreç önce benimle ilgili askerlik haberleriyle başladı. Ancak her nedense hiç kimse gelip askerlikle ilgili sağlık raporlarını görmek gereği duymadı. Bu sürede Adalet Bakanı konuyu incelettirdiğini önce açıkladı, sonra bu konunun Milli Savunma Bakanlığı’nda olduğunu söyledi. Milli Savunma Bakanlığı daha sonra açıklama yaptı. Ben Bilgi Edinme Yasası kapsamında Adalet Bakanlığı’na 6 soru yönelttim. Bana 5 sorunun yanıtını verdiler. Hakkımda bir soruşturma ve inceleme olup olmadığı sorusuna cevap verilmedi."
"70 milyon terör şüphesi altında"
"25 yargıç ve savcının dinlenmesine dair yargı kararı var. Yargı bu kadar baskı altındadır. Bundan daha iyi yargının baskı altına alındığını gösteren başka bir şey olamaz. Danıştay'a Türkiye tarihinde ilk defa görülen yargıç ve savcıların cep telefonlarının vs. dinlenmesi yönünde başvuruda bulunmuştum. Bu süreç de devam ediyor. Türkiye'de 70 milyonun izlenmesi kararı alınmıştır. Bunun hukuki olarak tek bir anlamı vardır; o da 70 milyonu terör şüphesi altında görmektir. O zaman burada hukuk devleti değil, başka bir yönetim söz konusudur. Bu çağda bunlar kabul edilebilir uygulamalar mıdır? Bunlar yargısal denetimler yoluyla aşılacaktı, ancak yargısal denetime izin vermeyen yine Adalet Bakanlığı'dır."