Yarına bir değer bırakmak

Umut Vakfı Kurucu Başkanı ve iş insanı, 4 Şubat 2019’da yaşama veda eden Nazire Dedeman çok yönlü bir iş kadını, sivil toplumu lideri, yazar ve sanatçıydı. Çok sayıda makale ve röportajları, sergilenen yağlıboya resimleri ve yayımlanan şiirleri de bulunan hatta bazı şiirleri bestelenerek “Her Şey Alt Üst” adlı albümde yer alan Dedeman’ın ölümünün birinci yılında üçüncü şiir kitabı “Yarına Bir Değer Bırak” adıyla yayımlandı.

Gamze Akdemir

“Yarına Bir Değer Bırak”, Nazire Dedeman’ın “Nazire” ve “Bir Avuç Göl” adlı kitaplarının ardından yayımlanan üçüncü şiir kitabı. Kızları Özlem ve Özben Önal’ın yayına hazırladığı “Yarına Bir Değer Bırak” Nazire Dedeman’ın yaşadıklarını en samimi cümlelerle kâğıda döktüğü ama şimdiye kadar sadece defteriyle paylaştığı şiirlerinden oluşuyor. Nazire Dedeman’ın oğlu Umut’un 28 Eylül 1993’te silahla öldürülmesinden ve ardından yaşadığı hukuk mücadelesinden sonra “şiddetin en uç noktası ve tek işlevi öldürmek olan silah şiddeti ile mücadele etmek ve bireysel silahsızlanma konusunda kitleleri bilinçlendirmek” amacıyla kurduğu, BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi ile Özel Danışmanlık Statüsü’ne hak kazanmış, Türkiye’de 30 ilde, yurtdışında 9 ülkede 160 faaliyet gerçekleştirmiş sivil toplum örgütü Umut Vakfı’nca yayımlanan kitabı, vakıftan temin edilebilecek ve geliri de vakfa bağışlanacak. 

Şiirin Nazire Dedeman’ın yaşamındaki yeri tüm bu bağlamlarda da çok derin ve anlamlı. Zira büyük başarılarla olduğu kadar büyük acılarla da dolu yaşamında yepyeni bir sayfası şiirleri. Duygularını, acılarını, umutlarını aydınlatan meşalesi, bireysel ve toplumsal iradesinin ifadesi. Umudun ve sevginin rengine boyalı, direnen şiirler hepsi de. Kızı Özben Önal’ın da yürekten sözlerle ifade ettiği gibi “Şiir onun için; kapısı olmayan evlerden çıkışı, yeşil tarlalarda özgürlüğe koşuyu, mahcup coşkuları, umudu simgeliyordu.... Şiir, onun kaygılarını, korkularını, çıkmazlarını, sonuç vermeyen çabalarını, hiçbir yere çıkmayan yollarını tanımlıyordu...” çünkü. Nazire Dedeman’ın özellikle bu kertedeki şiirlerine ilham olan yaşanmışlıklarını ve direnme gücünü anlamaya ve anlatmaya kelimeler kifayetsiz kuşkusuz ama anımsamamak unutmaktır. Anımsayalım hem de kendi sözleriyle: “7 yaşımdan beri skolyoz hastalığı ile mücadele ediyorum. İlkokula başladığımda bedenim alçılıydı. İki yıl bu şekilde okula devam ettim. İlk zorlu ameliyatımı da 13 yaşımda geçirdim. O zaman tıbbın elverdiği koşullarda ameliyat sonrası yedi ay alçıda hareketsiz yattım. Çocukluk ve gençlik dönemim büyük zorluklar içinde geçti. 17 yaşımda ağabeyimi kaybettim. Hastalığıma rağmen 5 çocuk sahibi oldum. Onların da üçünü kaybettim. Önder’i üç yaşında hastalık neticesinde toprağa verdim. 

Onur doğumundan hemen sonra yatırıldığı hastanenin hatası sonucu benden alındı. Ve son olarak oğlum Umut’un 17 yaşında ateşli silahla öldürülmesi... Yılmadım. Hayata tutunmak için çok mücadele verdim. Ve yaşama sevincimi hiç kaybetmedim. Hayatımın olumlu yanlarıyla mutlu olmayı, acı yanlarıyla da baş edebilme gücümü hiç yitirmedim. Acıları ve yaraları olumlu hale dönüştürüp, kendime, aileme ve topluma yararlı bir birey olabilmeyi başardığımı düşünüyorum.” Anısına saygıyla... Umut Vakfı: Yıldız Posta Caddesi, 52/1, Esentepe 34340 İstanbul-Türkiye / (0 212) 216 06 70 / umut.org.tr