Yarım kalmasın bu aşk

BluTV dizisi ‘Yarım Kalan Aşklar’ son zamanlarda dijital platformlarda izlediğimiz en kaliteli yapımlardan biri. Başrollerini Burak Deniz ve Dilan Çiçek Deniz’in paylaştığı dizi fantastik bir fikirden yola çıkan ve gerilim, aksiyon, mizah ve romantizmi harmanlayan bir hikaye.

Emrah Kolukısa

Aşk iki beden arasında değil, iki ruh arasında yaşanır… “Yarım Kalan Aşklar”ın ilk bölümünde Ozan’ın (Tolga Sarıtaş) sevgilisi Elif’le (Dilan Çiçek Deniz) yaşadığı romantik bir anda sarf ettiği bu cümle aslında tüm dizinin anahtar cümlesi bir bakıma. Zira az sonra Ozan’ın bir trafik kazasına kurban gittiğini göreceğiz, daha sonraysa başka bir bedende geri döndüğüne tanık olacağız. Hayatının aşkını şüpheli bir kazayla kaybeden Elif’in yaşadığı acı bir yana, yarım kalan bu aşkı artık bambaşka bir adamla, Ozan’ın ruhuna sahip Kadir’le yeniden yaşayıp yaşayamayacağı izleyicinin en çok merak ettiği konu olacak. Ozan’ın, kendisine bir takım gizemli ve ilahi güçler tarafından verilen bu ikinci şansı doğru kullanıp kullanamayacağı ise apayrı bir mesele. 


Fantastik bir fikirden yola çıkan ve ölen kişiye ikinci bir şans verilse ve başka bir bedende hayata geri dönse ne olur düşüncesini işleyen “Yarım Kalan Aşklar” adının da anıştırdığı üzere bir aşk hikayesi ama bu aşk hikayesiyle atbaşı olarak da bir entrikanın izini sürüyor. Ölen Ozan bir gazeteci ve dirilen Ozan da Kadir adında bir polis olunca başka türlü olması da beklenemezdi herhalde. Ethem Özışık, Hakan Bonomo ve Can Uğur üçlüsünün elinden çıkan senaryo büyük ölçüde açık vermeden işleyen, diyalogları da maharetle yazılmış bir senaryo ve bu da her bölümü yaklaşık 55 dakikada bağlanan 8 bölümlük diziyi merakla izlenir bir iş haline getirmiş. Bunun ne kadar önemli bir meziyet olduğunun altını yeterince çizmemim imkanı yok; bugün TV kanallarında oynayan ve çok izlenen dizilerin herhangi birine bakın ne demek istediğimi hemen anlayacaksınız. Yaklaşık 150 dakika süren ve bu sürenin önemli bir bölümünde uzun uzun bakışmaların olduğu, karakterin düşünme sekanslarının bıktırdığı, aynı sahnenin ve aynı eylemin içinde devinen kameranın her anı uzatmaya yönelik bir reji tarafından idare edildiği diziler seyir keyfimizi öylesine öldürdür ki “Yarım Kalan Aşklar” gibi işler çölde vaha gibi geliyor artık. 


Hikayenin detaylarına çok girmek istemiyorum (kimi sürprizleri bozmamak adına), ama dizinin başrolünde yer alan iki isimden biri olan Burak Deniz’in (Kadir rolünde) anlatının önemli yükünü sırtlandığını ve bunda da bir hayli başarılı olduğunu söylemek isterim. Kendini bir anda çok zıt bir karaktere sahip Kadir Komiser’in bedeninde bulan Ozan’ın şaşkınlığını, paniğini, çaresizliğini ve içine düştüğü girift durumların içinde debelenişini çok güzel aktarıyor Burak Deniz. Ona sevgilisi Elif rolünde eşlik eden ve son zamanlarda nedense her yerde karşımıza çıktığını sandığımız Dilan Çiçek Deniz ekranın ve beyazperdenin son dönemdeki en gözde isimlerinden biri ve bunda da az bulunur güzelliğinin payı büyük olsa gerek. Burak Deniz ve Dilan Çiçek Deniz’i yan yana koyduğunuzda çok hoş bir fotoğraf çıkıyor ortaya ama karşılıklı oynamaya başladıklarında dengeler bir anda erkek tarafının lehine değişiveriyor. Oysa Dilan Çiçek Deniz çok şans tanınan ve bence çok umut da vaat eden bir oyuncu; bir an önce vitesi artırıp oyunculuğunda seviye atlamasında yarar var.


Dizinin yan karakterleri muhtemelen “Yarım Kalan Aşklar”ın en büyük kozları. Ayı İsmet rolünde Ezel Akay müthiş bir tipleme yaratmış, hakkını teslim edelim. Polis Şefi Nejat rolünde Cem Davran ve bir diğer polis memuru Mehmet rolünde Cihat Süvarioğlu (kendisini en son Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de yarışan “Çatlak” adlı filmde de izlemiş ve hayran kalmıştım) yine güçlü performanslarıyla dikkat çekiyorlar. Ama sanıyorum dizinin en göze çarpan performansları kadın oyunculardan geliyor; İsmet’in manitası ve Kadir’in belalısı Ece rolünde Gizem Ünsal, Kadir’in eski karısı Saadet rolünde Esra Ruşan, Mehmet’in nişanlısı, Kadir’e aşık Ebru rolünde Nazlı Bulum ve Kadir’in kızı Ada rolünde Zeynep Naz Kasap tek tek adlarından söz edilmesi gereken oyuncular. 

Umur Turagay’ın yönetmenliğini üstlendiği “Yarım Kalan Aşklar” bir süredir dijital platformlarda parlayan yerli dizilere eklenen güçlü bir iş. Henüz büyük oyunun ne olduğu ortaya çıkmış değil ama Kadir bedeninde bir takım işleri yoluna sokmaya çalışan ve bu arada da onu öldü bilen sevgilisi Elif’le yeniden yakınlaşmanın bir yolunu bulmaya çalışan Ozan’ın oradan oraya koşturmasını izlemek de bir hayli eğlenceli doğrusu. Umarım yarım kalan bir iş olmaz ve sonrasında da çıtayı düşürmeden  devam eder; böyle dizilere ihtiyacımız var çünkü.