Yarım Adam, Afrikalı Leo ve Leibniz
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan üç farklı kitap okurla buluşuyor; "Aydın yalnızlığı ve çaresizliğinin romanı: Yarım Adam", "İki kültür arasında bir oyunbaz: Afrikalı Leo" ve "Kadınların akıl hocası, matematikçi ve evrensel deha 'Leibniz' biyografisi".
cumhuriyet.com.tr
Aydın yalnızlığı ve çaresizliğinin romanı: Yarım Adam
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hilmi Ziya Ülken’in kaleme aldığı “İnsan Meddücezri” dizisinin ilk eseri olan “Yarım Adam” adlı kitabını okurlarıyla buluşturuyor. Yarım Adam, aydın yalnızlığını, umarsızlığını, mutsuzluğunu, inançla inançsızlık arasındaki kararsızlığını başarıyla anlatıyor. Bu eserle Hilmi Ziya Ülken, Türkiye’de felsefenin ilk önemli isimlerinden olduğu kadar güçlü betimleme üslubu ve psikolojik derinlikler arayışıyla usta romancı kişiliğiyle de öne çıkıyor. Dizinin ilk kitabı olan Yarım Adam, mütarekenin ilk aylarında geçiyor. Geçmişte yaşanan olayları eşsiz bir dille günümüze aktaran kitabın anlattığı Anadolu hareketinin başlamadığı karanlık tedirginlik dönemi daha ilk sayfalarda yoğun biçimde hissediliyor.
Hilmi Ziya Ülken (1901-1974), Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan sonra, Kemal Tahir’den önce, imparatorluğun yıkılışından başlayıp yeni Türkiye’nin kuruluşuna kadar uzanan büyük bir yorum bileşiği olan “İnsan Meddücezri” dizisini 1939 yılında kaleme almaya başlar. Romanın başkişisi Mehmet Demir, yıllarca batıda kalmış ve ülkesini pek tanımayan, ancak halka karşı eleştirilerle yüklü bir entelektüeldir. Yarım Adam’da yaratılmış duygusal atmosfer, yitirilmiş bir aşk, cinselliğin kuruntularıyla ilmek ilmek örülmüştür. Altı aylık bir süre içinde Demir, Nurinnisa ile romantik bir ilişki yaşamaya başlar ve Bursa’da onun babası Kurdoğlu Bekir Bey’le bir gazete kurar, iş-işçi-patron sorunlarına ışık tutan yazılar yazmaktadır.
İnsan Meddücezri dizisinin diğer kitabı ‘Posta Yolu’ da yakında okurlarıyla buluşacak.
Kitaptan
“Ev sahipleri onu her an yeni eğlencelerle meşgul edebilmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Albümlerini çıkarıyor, gramafon çalıyor, aile hatırası olan antika kitaplar gösteriyor, kahve falına bakıyor. Söz devrettikçe zaman zaman İstanbul’dan, Anadolu’dan bahsediyorlar, onu uzun uzadıya söyletebilmek için güzel vesileler icat ederek nazik bir alakayla dinliyorlar.”
Afrikalı Leo
Kültür Yayınları’nın dünyaya yön verenleri okurlarla buluşturan Biyografi dizisinin yeni kitabı Afrikalı Leo Ayşen Anadol’un çevirisiyle raflardaki yerini aldı. Hasan el-Vezzan, nam-ı diğer Afrikalı Leo’nun Fes’ten Timbuktu’ya, Gao’dan Sudan’a, Kahire’den İstanbul’a, son olarak Roma’ya ve oradan yine yetiştiği diyara uzanan maceralı yaşamını ve gözler önüne seren kitabı Prof. Dr. Natalie Zemon Davis derledi.
Hasan el-Vezzan adıyla 15. yüzyıl sonlarında doğmuş, 1518’de korsanlar tarafından esir düşerek Papa’ya hediye edildikten sonra Hıristiyan olarak Givoanni Leone adını almış ama yazılarının altına bu ismi Arapçaya çevirerek Yuhanna el-Esad imzasını atmış, yazdığı kitap sayesinde “Afrikalı Leo” olarak ün salmış benzersiz bir kişilik… Endülüs’te doğduktan hemen sonra ailesiyle Fas’a göç eden, diplomat olarak yetişen, Afrika ve Akdeniz dünyasında Osmanlı İmparatorluğu dâhil pek çok ülkeyi elçi olarak ziyaret eden, Roma’da yeni bir isime ve kimliğe bürünen, iki kimliği buluşturacak bir eser kaleme alan ve eline geçen bir fırsatla kendi ülkesine geri dönerek, eski adını geri alan bir adam…
Toplum ve kültür tarihi ile erken Yeniçağ Fransa’sı uzmanı Prof. Dr. Natalie Zemon Davis’in araştırmaları sonucu yayınlanan kitaptan;
“Kadın olsun, erkek olsun, yürekleri boş, akılları kemale ermemiş bütün cahil ve kaba kişileri toplamaya başladılar. Kafayı tıraş edip yemekleri alelacele yutmakla, bir araya gelip zikir çekerek, sırayla homurdanıp çığlık atarak, sırtlarına örtü atıp boncuk takarak, kendilerini teşhir ederek, şunun bunun şeyhleri olduğunu, ondan başka şeyh bulunmadığını iddia ederek tövbe edilebileceğini… kafalarına soktular… Bu kaba insanları Allah’a giden yolu ulemanın kapattığına inandırdılar… âlimlerin ve öğretmenin düşmanı oldular.”
Kadınların akıl hocası, matematikçi ve evrensel deha ‘Leibniz’ biyografisi
Dünyaya Yön Verenler serisinden “Gottfried Wilhelm Leibniz”in biyografisi Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan Orhan Düz çevirisiyle okurla buluşuyor. Latince, Almanca ve Fransızca yazdığı eserleri, on binlerce mektubu ve yine on binlerce sayfayı bulan yayınlanmamış taslaklarıyla mantık, matematik, fizik ve metafizik alanına unutulmaz katkılar yapan Leibniz, dünyanın dört işlem yapabilen ilk hesap makinesini icat eden kişidir. Elinizdeki biyografinin yazarı din felsefesi uzmanı Maria Rosa Antognazza’dır.
Kitaptan
“En Hıristiyan Majestelerinin zavallı Hıristiyanların başına musallat olmak yerine Türkleri darmadağın ederek o güzelim planlarını uygulamaya sokmaya başlamasının daha iyi olacağını düşünen insanlar çıkabilir; fakat bu insanlar Fransa sınırlarında yaşayanların Türkler değil de Almanlar ve Felemenkler olduğunu, kişinin uzaktaki insanlara ulaşmak için önce komşusunun topraklarından geçmesi gerektiğini ve bu büyük meselelerde boş ve tehlikeli sıçramalar yapmak yerine sağlam adımlar atarak ilerlemek gerektiğini ve bu büyük meselelerde boş ve tehlikeli sıçramalar yapmak yerine sağlam adımlar atarak ilerlemek gerektiğini tümden unutuyorlar.”