'Yargıyı parlamento seçebilmeli'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Benim üç önerim var; başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanı sistemi olabilir. Yargıyı parlamento seçebilmelidir" dedi.

cumhuriyet.com.tr

NTV televizyonunun yayınına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

- Emre Taner döneminde de Oslo ve İmralı görüşmeleri oldu. Bu konuda en önemli enstrümanımız MİT'tir. Biz son seçimlerin öncesinde milli, birlik ve kardeşlikle ilgili adımlarımızı attık. Habur da bu sürecin bir boyutudur. Habur’u halkımız muhalefetin değerlendirdiği gibi değerlendirme di ki bize yüzde 50 oy verdi.

- Somut adımlar noktasında iktidarımız en cesur adımları atmıştır. Operasyonlar noktasında son 30 yıllık süreç içerisinde hangi iktidarlar döneminde ne kadar operasyonlar yapılmış, ne kadar şehidimiz var rakamlarla verdik. En düşük operasyon yapılan dönem bizim dönemdir. Zirve yaptığı dönemler var, CHP'nin iktidar olduğu dönemdir. Şehit sayısına baktığımızda da zirve yaptığını o dönemlerde görüyoruz.

- Terör örgütü hiçbir dönemde bu kadar silah kullanmamıştı.

- Silahın susması çözüm değil. Silahın bırakılması bir çözümdür. Bölücü terör örgütü silahı bırakacaksa, hükümet olarak bu operasyonlar minimize ederiz. Askerin de polisin de silahı bırakması gibi bir şey söz konusu olamaz.

- Çözüm için İmralı'ya, Oslo'ya arkadaşlarımız gitmişse bunlar çözüm için atılmış adımlardır.

- Terör örgütüyle mücadele, siyasi uzantılarla müzakere dedik. Fakat artık müzakere noktasında değilim. Şimdi bakıyorsunuz teröristle yanak yanağa bir eşbaşkanla nasıl konuşacağım. Fezlekeler parlamentoya geldiği anda, eğer siz bölücü örgütle yürüyecekseniz, onların yeri parlamento değildir. Ben ne dedim onların yeri Kandil’dir.

 

"Habur'u provoke ettiler"

- Popülizmi reddeden bir siyasetçiyim. Ne gerekiyorsa onu söylerim. Yerel seçimler öncesinde gerekli adımlar atarım. Habur olayında Dağı bununla çökerteceksek yapalım. Parti yandaşlarını oraya dökmeseydi, daha olumlu olurdu. Ama provoke ettiler. Kesinlikle ülkemizin, milletimizin menfaati neyse o adımı atarız. Pazar günü yaptığımız açıklamada göreceksiniz.

- Zamlar yaptık. ‘Seçim öncesinde zam yapılır mı?’ dediler. Battıktan sonra mı zammı düşüneceğiz. Yunanistan, İspanya ve İtalya’daki ne durumda görüyorsunuz. Onların durumuna düşmeyiz.

- Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal destek veriyorlar. Suçluların iadesi nerede? Terör örgütü diyeceksiniz, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak.
 

 

Balyoz davası

- Balyoz'la ilgili olarak birinci mahkemenin birçok çalışmayı yaptığını gördüm. Geniş tabanlı bir çalışmanın yapıldığını biliyorum. Adalet Bakanlığı vasıtasıyla takip ettik. Süreci, avukatlar ve sanıklar zaman zaman proveke ettiler. Mahkemeye gelmeyişler, yargı heyetini hakaretlerle tahrik etmelere rağmen bu kadar zaman içerisinde bitmesini başarılı buluyorum. Neticesi benim ilgi alanım içinde değil.

- Adil yargılama mı değil mi bunu söyleyemem, yetkim yok. Yargıtay süreci var. Burası bir nihai sonuç değil. Yargıtay'ın vereceği kararı bilemiyoruz. O da biliyorsunuz son değil... Bütün bu değerlendirmeler neticesinde, biz hakkaniyete uygun bir kararın Yargıtay'dan çıkmasını dileriz. TSK'dan içeri alınan muvazzaf kadronun tutuksuz yargılanması benim dileğimdi...

- Babalıktan-kocalıktan men söz konusu değil.

- Yeni dönemde, içerideki mahkumlarla ilgili olarak görüşmelerde belli sürelerde eşler birbirleriyle görüşebilecekler. Eşiyle biraraya gelme imkanını vereceğiz. Mahkumlar eşleri ile 24 saat özel bir yerde kalabilecek. Bu ağırlaştırılmış müebbete mahkum olanlar için de geçerli olacak.

-  (Karar açıklandıktan sonra...) Oradaki ağlama falan anlık tablolardır, doğaldır. Duyguların dışa vurmasıdır. O şekilde değerlendiriyorum.

 

Ordu-AKP ilişkileri

- Meclis Darbe Komisyonu’na çağrılmadım. İhtiyaç duyulursa belki çağırırlar. 27 Nisan’ı bir muhtıra olarak değerlendirmeyi düşünmüyorum. Muhtıraysa hiçbir yaptırımı yok. Sadece bir açıklama yapmışlardır. Hükümet ertesi gün değerlendirmeyi yapmış. Asıl muhtırayı hükümet yapmıştır.

- AKP hiçbir zaman silahlı kuvvetlere karşı olmadı. Tam aksine her zaman sahiplenmiş... Ben silahlı kuvvetlere her zaman peygamber ocağı olarak bakmışım... Biz ordumuzu böyle tanımışız. Burada orduya saygı, bizim tabanımızda hiç kimseyle mukayese edilemeyecek tarzdadır. Yanlışlar giderildikçe ordu-millet kaynaşması çok daha ileriye gidecektir. Normalleşme süreci TSK'nın gücünü daha arttıracak.

- Şuanda Ankara'da oturan değil, harekat merkezinden yöneten bir Genelkurmay Başkanı var.

 

Kılıçdaroğlu'nun WikiLeaks iddiaları

- Bunların hepsi palavra... Ben Kılıçdaroğlu'ndan tazminat almaktan bıktım. Kullandığı bir ifade var... "Hain." Bu ülkenin başbakanına hain diyemez... Bu ülkenin başbakanlığına gelmiş bir insan bu tür basit şeyler karşısında asla satamaz.

 

İmam hatip açıklamaları

- Bizim anketlerimize göre oy oranımız yüzde 52,1.

- Biz şuanda %48'in hükümeti olmadığımızı kimse iddia edemez. Biz 75 milyonun iktidarıyız. Ve biz her inanç grubunun iktidarıyız, hepsine eşit mesafedeyiz.

- İmam hatiplerle ilgili açıklamam.... Niye kapattılar imam hatipleri. Araştırma yapıldığı zaman öyle bir terörist çıkmasını göremezsiniz... Onlar bu ülkelerin çocukları değil mi? Bırak gönderen göndersin. İmam hatip okuluna gitmeyenler teröristtir demedim ki...

- Şuan millette bir rahatlama oldu... Önümüz açıldı... Katsayı denilen olay düzeltildi. Bu bir haksızlığın düzeltilmesi. Çocuklarımı bu kendi ülkemde okutamadım. Erkek çocuklarım katsayıya takıldı.

 

"Yargıyı parlamento seçebilmeli..."

- Bakan yardımcılıklarını getirdik... Başkanlık sisteminin dolaylı bir şekilde uygulamasıdır. Milletim isterse başkanlık sistemine gideriz. Anayasayla olması gereken bir şey...

- Kabineyle ilgili değişikleri yapmak doğaldır. Performans ölçümlerini sürekli yaparım. Milletvekillerinden, teşkilatlardan gelen şikayetleri kaale almadan yapamam. Kabine değişikliği her zaman olabilir. Başkanlık sistemi bugün en ileri ülkelerin uyguladığı sistemidir. Benim üç önerim var; başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanı sistemi olabilir. Yargıyı parlamento seçebilmelidir.