Yargıtay'dan mühürsüz oya imzasız koruma!

Yargıtay, mühürsüz oylara itirazı imzasız kararla reddetti, Danıştay kurulları ‘görevimiz değil’ dedi. Avukat Çakmak, ‘gizli tanıktan sonra şimdi de gizli hâkim uygulaması yaratılmak isteniyor’ diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

YSK’de görevli Yargıtay üyelerinin 16 Nisan referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılması için aldıkları kararın ardından bu üyeler hakkında gerçekleşen şikâyetleri gerekçesiz ve hâkim imzası olmadan reddeden Yargıtay, bu karara yapılan itirazları da yine gerekçesiz, imzasız ve “Kopyala-yapıştır” yanıtla reddetti. Danıştay ise mühürsüz oyların geçerli sayılmasında imzası olan üyeleri için yapılan şikâyet başvurularını da “görevimiz değil” diyerek geri çevirdi.

CHP, HDP, İstanbul Barosu, İzmir Barosu, Mimarlar Odası, Birleşik Kamu-İş ve birçok avukat, 16 Nisan referandumunda kullanılan mühürsüz oyların geçerli sayılmasına ilişkin kararda imzası bulunan YSK’de görevli Yargıtay üyeleri hakkında başvuruda bulunmuştu. Bu başvuru Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu tarafından reddedilmişti ve kararın altında başvuruyu görüşen kurul üyesi hâkimlerin imzası yer almamıştı. Bu kararın ardından, kararın hukuksuz olduğu iddia edilerek itiraz edildi ancak sonuç değişmedi ve Yargıtay bu itirazı da 11 ay sonra “Kopyala-yapıştır” yanıtla hâkim imzası olmadan reddetti.

Başvuruyu yapan avukatlardan İsmail Sami Çakmak, yüksek yargı makamlarının son dönemlerde bu tip başvuruları hâkim imzası olmadan yanıtlayarak reddettiğine dikkat çekerek, “Yanıtlarda bu kararların oybirliğiyle alındığı yazıyor. Eğer öyleyse oybirliğine varan üye hâkimlerin isimleri ve imzaları olması gerekir” dedi. Yargılamalarda gizli muhbir, gizli tanık, gizli soruşturma, gizli soruşturan ve gizli bilirkişi uygulamalarının ardından gizli hâkim uygulamasının da yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Avukat Çakmak, “Bu kâğıdın mahkeme kararı olması için altında hâkim imzası olması gerekiyor ancak böyle bir imza yok ve dolayısıyla yüksek yargı, bu uygulamalarla gizlilikleri bir kural haline getirmeye çalışıyor. Bunları gizli tutarak gerçeğe de adalete de ulaşılamaz” dedi.

‘Kopyala-yapıştır’ yanıt

YSK tarafından alınan mühürsüz oyların geçerli sayılması kararında imzası olan Danıştay üyeleri için de girişimde bulunan Çakmak, başvurusunun Danıştay Başkanlığı tarafından reddedilmesinin ardından önce Başkanlık Kurulu’na sonra Başkanlar Kurulu’na başvurdu. Danıştay Başkanlığı’nın reddettiği başvuruyu, Başkanlık Kurulu ve Başkanlar Kurulu da  “kopyala-yapıştır” yanıtla “görevimiz değil” diyerek geri çevirdi. Bu yanıtlarla Danıştay Başkanlığı tarafından verilen kararlara kanun yolu ile itirazın engellendiğini belirten avukat Çakmak, anayasada halen yürürlükte olan 40. maddeyi hatırlatarak “Anayasa hükmünde devlet, işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır hükmü var. Anayasanın emredici hükmüne rağmen bir açıklama veya bir bilgilendirme yoktur. Dolayısıyla bu emredici hükme rağmen aldığım hukuksuz cevapların açıklığa kavuşturulması için belirttiğim anayasa hükmüne dayanarak bir başvuru daha yaptım” dedi.