Yargıtay'da aile içi istisramda velayet kararı

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, küçük kızına karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işleyen sanıktan, kızının velayet hakkını almayan yerel mahkeme kararını bozdu.

cumhuriyet.com.tr

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, küçük kızına karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işleyen sanıktan, kızının velayet hakkını almayan yerel mahkeme kararını bozdu. Daire, "Velayet hakkını kötüye kullanmak suretiyle yaşı küçük kızına karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işleyen sanığın, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkiyi kullanılmasının yasaklanmasına da karar verilmesinin" gerektiğini ifade etti.

Velayet hakkını kötüye kullanmak suretiyle yaşı küçük kızına karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işleyen sanık hakkında dava açıldı. Davayı görüşen Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi çocuğun ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık Ü.U.'un yapılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine karar verdi.
 

Velayet hakkından da mahrum bırakılmalı

Bunun üzerine, yerel mahkemenin kararına itiraz edildi. Davanın temyiz görüşmesini yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesi, nitelikli cinsel istismara maruz kalan çocuğa verilen Adli Tıp Kurumu raporunun Kurul'da yeteri kadar uzman bulunmadan verildiğini ifade ederek, raporun usule uygun hazırlanmadığının belirlendiğini kaydetti.

TCK'da çocukların cinsel istismarı suçu sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, sanığa on beş yıldan az ve yirmi yıldan fazla olmamak üzere hapis cezasının verileceği belirtildi.

Fakat, Daire kararında yerel mahkemenin sanığa yirmi yıldan fazla hapis cezası verdiği ve bunun hukuka aykırı olduğu ifade edildi.

Daire kararında, TCK'nın 53. maddesine de işaret edilerek "velayet hakkını kötüye kullanmak suretiyle yaşı küçük kızına karşı nitelikli cinsel istismar suçunu işleyen sanığın, cezanın infazından sonra başlamak üzere aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkiyi kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği" ifade edildi.

Daire kararında, yerel mahkeme tarafından sanığın cinsel istismardan suçlu bulunduğunu, bu nedenle kızının üstündeki velayet hakkından da mahrum bırakılması gerektiğini vurgulayarak mahkeme kararını bozdu.