Yardımınız öldürebilir
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özlem Sönmez: Gerek internet ortamında, gerekse görsel ve yazılı medyada çok fazla kafa karıştırıcı, kirli bilgi dolaşmaktadır. Bu ürünlerin bir kısmı kanser tedavisi için verilen ilaçların yan etkisini artırabiliyor, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri ile hastanın yaşamını yitirmesine neden oluyor.
SİBEL BAHÇETEPEDünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 2018 verilerine göre, kanser vakaları son 6 yılda 4 milyon kadar artarak 18 milyona ulaştı. ABD’de 2017’de kansere yakalanan hasta sayısı 1 milyon 700 bin, Türkiye’de bu rakam 160 bin. Kanserde benzer seyrin devam etmesi halinde 2030’da 22 milyon yeni vaka ortaya çıkması bekleniyor.
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özlem Sönmez, bu artışın en büyük nedeni, çevre kirliliği, tütün ve alkol kullanımının artması hareketsiz yaşam tarzının artması, alınan kalorinin fazla, harcanan kalorinin az olması yani obezitenin artması olarak değerlendirdi. Sönmez, kanser tedavisinde gerek internet ortamında, gerek görsel ve yazılı medyada çok fazla kafa karıştırıcı, kirli bilgi dolaştığını belirterek şunları söyledi:
“Gerek internet ortamında, gerekse görsel ve yazılı medyada çok fazla kafa karıştırıcı kirli bilgi dolaşmaktadır. Tedavi gören hastaya çevresindeki pek çok insan yardım edebilmek amacıyla başkalarından duyduğu bilgileri aktarıyor, destek ürün vermeye çalışıyor. Etraflarındaki gördükleri hastaların anılarını anlatıyor. Bu, hastanın psikolojisinin bozulmasına, kafasının karışmasına, tedaviye uyumunun azalmasına neden olabiliyor. Hatta verdikleri destek ürünler aldıkları tedavi ilaçları ile etkileşime girerek hastanın yan etkisini azaltıyor zannı ile tedaviden alınacak faydayı azaltabiliyor. Bu ürünlerin bir kısmı ise kanser tedavisi için verilen ilaçların yan etkisini artırabiliyor, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri ile hastanın yaşamını yitirmesine neden oluyor. Kanser tedavisini tamamlamış, üzerinden yıllar geçmiş bir hasta başka bir nedenle doktora başvurduğunda “Siz kansersiniz, biz size müdahale edemeyiz” cevabını alabiliyor. Oysa ki, kanser tedavisi çoktan bitmiştir ama kişinin üzerindeki kanser etiketi bir türlü kalkmamıştır.”
Yüzde 90’ı önlenebilir
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Özlem Sönmez, DSÖ’nün verilerine göre kanserlerin sebebinin yüzde 90’ının çevresel ve önlenebilir olduğunu anımsatarak bunun ise tütün kullanımının azaltılması, doğru beslenme, fiziksel aktivite ve tarama programlarının artırılması ile mümkün olabileceğini söyledi.
Akıllının hedefi akciğer Kanser tedavisinde en büyük ilerlemenin “akıllı ilaçlar” diye bilinen hedefe yönelik ajanların ve immunoterapinin tedavi pratiğine girmesiyle olduğunu belirten Doç. Dr. Özlem Sönmez, “Özellikle metastatik evrede (diğer organlara yayılmış) pek çok kanser türünde, kemoterapi artık tek tedavi seçeneği olmaktan çıkmış, kemoterapiye dirençli olan malign melanom, böbrek kanseri ve bazı sarkom türlerinde akıllı ilaç ve immunoterapi ile hastalığın yıllarca kontrol altında tutulmaları mümkün olmuştur. Bu tedavilerin etki mekanizmaları kemoterapiden farklı olduğu için, yan etkileri de kemoterapiden oldukça az ve farklıdır. Akıllı (hedefli) tedavilerdeki en büyük gelişmeler akciğer kanseri, malign melanom gibi çok hızlı ilerleyen kanserlerde sağlandı” dedi. Sönmez, immunoterapi, yani vücudun kendi bağışıklık sistem hücrelerinin kanser tedavisinde kullanılabilmesinin de onkoloji tedavisinde son yıllarda yapılan ilerlemelerinin en büyük adımı olduğunu kaydetti. |