Yarbay Tatar'ın ağabeyi TBMM'ye başvurdu

İntihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, kardeşinin tutuklanıp serbest bırakılması ve tekrar tutuklanması sürecinde yaşananların, insan hakları bağlamında araştırılması için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na başvurdu.

cumhuriyet.com.tr

Ahmet Tatar, başvuru dilekçesini CHP Sıvas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ile birlikte Komisyona teslim etti. CHP'li Özdemir, ''Türkiye'nin hukuk devleti olmaktan hızla uzaklaştığını'' öne sürerek, ''yaşamın her alanında hukuksuzluk, insan hak ve ihlallerinin, insanları hayatından bezdirme noktasına getirdiğini'' iddia etti.

''Bir kısım insanların haksız şekilde cezaevlerinde bulunduğunu'', bir kısım insanların da hayatını kaybettiğini belirten Özdemir, ''Onuruyla ve haysiyetiyle oynandığı için yakın zamanda kaybettiğimiz merhum Yarbay Ali Tatar'ın yaşadığı süreci, olumsuzlukları, hukuksuzlukları anlatmak adına abisi Ahmet Tatar, benimle birlikte komisyona müracaatta bulundu'' dedi.
Özdemir, yapılacak ilk komisyon toplantısında, alt komisyon kurularak olayın araştırılmasını umduğunu söyledi.

''Serzenişimin duyulması gereen yer, TBMM'dir"

Ahmet Tatar da yaptığı açıklamada, böyle bir olayın başka insanların başına gelmemesi için gerekenlerin yapılmasını istedi.
Bu amaçla tüm yasal yolları kullanarak mücadele edeceklerini dile getiren Ahmet Tatar, zaman zaman konuşmakta zorluk çektiği açıklamasında, şunları söyledi:
''Şimdi o yollardan birisini en yüce makamdan başlatmış durumdayız. İnsan hakları, sağı solu, seni beni olmayan ve hepimize gerekli olan çok temel bir öğreti. Bu öğreti maalesef benim rahmetli kardeşimde uygulanmadı. Kardeşim, adım adım hukuksuzluk ve insan hakları ihlalleriyle bu istenmeyen sona doğru iteklendi. Umuyorum ki bu yaşadıklarımız kimsenin başına gelmez. Ama bunun için mutlaka herkesin aynı duyarlılıkta olması gerekiyor. Çünkü bu hepimize gerekli olan bir kavram. Sonuna kadar bütün yasal yollarla mücadelemizi sürdüreceğiz. Gücümüzün sınırlarını biliyoruz. Onun için son sözümüz 'bu divan olmazsa öbür divan.' Ama bu konunun sorumluları bilsinler ki hiç bir koşulda bu ailenin elleri onların yakalarını bırakmayacak. İşin sonu nereye varırsa varsın.

Kardeşime uygulanan hukuk süreci, insan hakları ihlalleri rutin bir uygulama mıdır? Artık bundan böyle bu ülkede bunlar mı uygulanacaktır? Eğer bunlar uygulanacaksa çok vahim. Herkesin bu konuda bir şeyler yapması gerekiyor. Benim serzenişimin duyulması gereken yer, bütün TBMM'dir. Herkese sesleniyorum. Bu, hepimizin sorunu.''

''Davanın ulşacağı yer, AİHM olabilir"

Dilekçede, bütün süreci özet şekilde anlatmaya çalıştıklarını belirten Ahmet Tatar, ''Yargı erkini elinde tutan insanların görmesi gereken en önemli şey insani boyut. Onları içine düşürdükleri psikoloji ve ailelerinin durumlarını insani bakış açısıyla sorgulamak durumundasınız. Bu kadar gözü kapalı yapılacak şeyler değil'' dedi.

Ahmet Tatar, ''Neticede bu davanın en son ulaşacağı yer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) olabilir. Umuyorum ki TBMM çatısı altında böyle bir komisyon varsa, oralara gitmek zorunda kalmayız. Onun için öncelik buradadır'' diye konuştu.