Yarbay Dönmez askeri mahkemede yargılanıyor

Ankara Yenikent'teki Zir Vadisi'nde bulunan mühimmatla ilgili yargılanmasına başlanan Yarbay Mustafa Dönmez'in evindeki aramada evde bulunan Lojman Üst Yönetim Kurulu Başkanı Yüzbaşı Mustafa Timuçin Tıraş, ''arama yapan polislerin konuşmaları ve yaptıklarının yoruma açık olmadığını'' belirterek, ''Polisler katakulliye getirme çabasında değillerdi'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Yarbay Mustafa Dönmez'in, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nde, ''askeri eşyayı gizlemek'' suçundan yargılanmasına devam edildi. Davanın bugünkü duruşmasında, Dönmez'in Yenikent'teki evinde yapılan aramada yer alan subaylar tanık olarak dinlendi.

Jandarma Teğmen Ferdi Gökşen, arama sırasında kalaşnikof tüfeklerin bulunduğu odada görevli olduğunu belirterek, odada 3 polisin arama yaptığını, kendisinin de polislere nezaret ettiğini söyledi. Polislerin odadaki raflardan aldıkları ajanda ve dokümanları önce incelediklerini, Cumhuriyet savcısına sorduktan sonra da delil olarak ayırdıklarını anlatan Gökşen, odadan 2 kalaşnikof tüfek, onlara ait şarjör, mermi, gece görüş dürbünü ve çok sayıda doküman bulunduğunu kaydetti.

''Tüfekleri polisin koyması gibi bir ihtimal yok''

Tüfekleri, odadaki yatağın altından beze sarılı şekilde polislerin çıkardığını ifade eden Gökşen, ''Polisin arama sırasında tüfekleri yatağın altına koyması gibi bir ihtimal yok. Aramanın başından sonuna kadar odadaydım. Ben görmeden odaya birisinin silah koyması mümkün değil. Yanımda Lojman Üst Yönetim Kurulu Başkanı bir de yüzbaşı vardı'' dedi. Gökşen, sanık Yarbay Mustafa Dönmez'in ''ajandalarda kroki gibi bir ayrıntı dikkatini çekti mi'' sorusu üzerine, ajandalara dikkatli bakmadığını, dokümanların içeriğini görmediğini söyledi. Yarbay Dönmez'in, silahların sarılı bezin tozlu olup olmadığını sorması üzerine de Gökşen, bezlerin tozlu olup olmadığını konusunu hatırlamadığını belirtti.

Lojman Üst Yönetim Kurulu Başkanı Yüzbaşı Mustafa Timuçin Tıraş da aramanın başından sonuna kadar askeri savcının talimatıyla evde bulunduğunu, arama yapılan her odaya bir subayın yerleştirildiğini, herhangi bir talimat verilmeden de tüfeklerin bulunduğu odadaki aramaya refakat ettiğini anlattı. Yüzbaşı Tıraş, odaya hakim bir noktada durarak aramayı dikkatli bir şekilde takip ettiğini belirterek, ''Güvensizlik değil, ama polisler bir şeyler koyabilir mi diye bakıyordum'' diye konuştu.

Evde bulunan tüfeklerin bir yatağın altından beze sarılı çıkartıldığı, silahları çıkartan polise, başka bir polisin de yardım ettiğini belirten Tıraş, ''Yatağın altından bez çıkartıldı. Siyah naylona sarılıydı. Polisler arasında boşluk vardı, olup biteni görebiliyordum'' dedi.
 

''Davanın seyrini etkileyecek bir yazı görmedim''

Yarbay Dönmez'e ait ajanda ve el yazısı örneği için bir dilekçe ve kitap ya da dergi arasından 2 kağıt parçasının da kroki olabilir şüphesiyle alındığını kaydeden Tıraş, ''Kağıtlardan birinde iki kutu çizilmişti. İkinci kağıtta ise üzerine DTÖ yazan bir kutu şekli vardı. Orijinal, gizlilik arz edecek, davanın seyrini etkileyecek bir yazı görmedim, ama aldılar'' diye konuştu.

Tıraş, tüm delillerin Cumhuriyet savcısına sorularak alındığını, evde bulunan gece görüş dürbününün stok ve seri numarası olmadığını, dürbünün orijinal etiketinin de kazınmış olduğunu anlattı. Yüzbaşı Tıraş, sanık Yarbay Dönmez'in ''polislerin tutumlarına ilişkin'' sorusu üzerine, ''Arama yapan polislerin konuşmaları ve yaptıkları yoruma açık değildi. Katakulliye getirme çabasında değillerdi. Düzenli ve düzgün bir şekilde aradılar. Bizden birşey kaçırdıkları yönünde bir kanaat edinmedim'' yanıtını verdi.

Arama da kıta komutanı sıfatıyla bulunan Mühendis Albay Bekir Kazandır da lojmanın çilingir tarafından açıldığını ve arama bitene kadar evde kaldığını belirterek, evin uzun zamandır kullanılmadığı gibi bir havası olduğunu, mutfak ve salonda bozulmuş yiyecekler bulunduğunu söyledi. Albay Kazandır, bir soru üzerine, eve giren polislerin üzerlerinin aranmadığını ancak dikkat çekici bir durumun da bulunmadığını kaydetti.

Sanık Yarbay Dönmez, tanıkların dinlenmesinin ardından yaptığı açıklamada, Polis Akademisi yayınlarını okuduğunu belirterek, yayınlarda kroki hazırlama tekniklerinin yer aldığını, evinde ele geçirildiği öne sürülen krokilerin de bu tekniklere göre hazırlandığını öne sürdü.

''Açık bir oyun, tezgah içinde bulunuyorum'' diyen Dönmez, çok hızlı yazdığını ve yazarken birçok hatalar yaptığını belirterek, dava konusu krokilerin çok düzenli yazıldığını, tek bir hatanın bile söz konusu olmadığını söyledi. Dönmez, şöyle konuştu: ''Tarihinde bir tek subay, bir devlet yöneticisine suikast yapmamıştır. Mustafa Kemal'e bile suikast girişiminde bulunan bir polistir. Başbakan Mustafa Bülent Ecevit'e 1977'de kimyasal silahla ateş eden de Bilal Çetin isimli bir komiserdi. Atatürk'e, Ecevit'e suikast yapan polis, başbakana da yapacak olan yine polistir. Tutuklanan teğmenlerin, subayların hepsi seçme, hedef Türk subayı.
Çeteleşmiş polisleri yakalayamazsak yarın size de sıra gelecektir. Zir Vadisi'nde arama yapan polislerin parmak izleri alınırsa gerçek ortaya çıkacaktır. Polis olmuş eşkıya, halkın vergileriyle beline silah takılmış. Arama yapan 27 TEM polisini tutuklarsanız birçok masum kurtulacaktır, ama eli öpülesi polisler de var.''

Yarbay Mustafa Dönmez'ın avukatı da tanık beyanlarına karşı yazılı savunmalarını yapacaklarını ifade ederek, Zir Vadisi'ndeki aramada bulunan inzibat subaylarının ve kazıyı yapan iş makinası operatörünün tanık olarak dinlenmesini istedi.

Mahkeme ajandayı istedi

Duruşma Hakimi Binbaşı Cemil Çelik, Zir Vadisi'ndeki kazılara dayanak olduğu belirtilen kroki ile ilgili olarak, Adli Tıp incelemesinin yaptırılıp yaptırılmadığı, yaptırılmış ise düzenlenen rapordan onaylı bir suretin gönderilmesi; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan bu konuda bir rapor alınmamış ise ajandada belirtilen kroki ile sanığın daha önce yazmış olduğu yazı ve işaretler arasında benzerlik olup olmadığı, bu yazıların gerek el yazısı karakteri gerek kullanılan mürekkep açısından aynı el ürünü olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu incelemesi yaptırılabilmesi için krokinin yer aldığı ajandanın mahkemeye gönderilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine karar verildiğini açıkladı.

Mahkeme, Yarbay Dönmez'in eşi Binbaşı Fatma Dönmez'in ifadesinin alınmasına da karar verdi.

Sanık Dönmez'in tutukluluk halinin devamını kararlaştıran mahkeme, duruşmayı 25 Ağustos 2009 saat 14.00'e erteledi.