Yaptıkları iş tüyler ürpertiyor
Antalya Büyükşehir Belediyesi Uncalı Mezarlığı gasilhanesinde görev yapan 8 kadın gassal (ölü yıkayıcı) yılda 10 bine yakın ölüyü yıkayıp, temizleyip, kefenliyor. İsmi bile korkutucu olan mesleklerini severek yaptıklarını söylüyorlar.
İHACesaret edilmesi zor bir mesleği icra eden kadın gassallar, zamanlarının büyük bölümünü 'gasilhane' denilen ölü yıkama odasına geçiriyor. Sosyal hayatlarında mesleklerini söylediklerinde kendilerine tedirginlikle bakılan kadınlar, gassallığı anlattıklarında ise takdirle karşılanıyorlar. 8 kadın gassal yılda yıkadıkları 10 bin ölü yakının acılarını ise yakında hissediyor.
37 yaşındaki 2 çocuk annesi Şerife Arslan ise aklında olmamasına rağmen ilk işinin gassallık olduğunu kaydetti.
Gassallığa başlamadan önce hayatında hiç cenaze görmediğini ifade eden Arslan, “Eşim daha önce mezarlıkta güvenlik görevlisiydi. Rahatsızlığı nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kaldı. Eşimin tavsiyesiyle buraya iş başvurusu yaptım.Daha sonra kabul edildim” dedi.
"SIRTIM BUZ TUTTU"
5 yıl önce işe ilk başladığı günü anlatan Şerife Arslan,“ İlk gün o kadar cenaze geldi ki çok kötü oldum. Cenaze mermere koyulduğu zaman benimde sırtım buz gibi oldu. Sanki o taşta ben yatıyor gibi oldum. Cenaze yakınlarının her ağıt yakışında bende üzülüyorum. Herkesle aynı acıyı yaşıyoruz. Onlar bizim misafirimiz ve onları en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
"MESLEĞİMİ ÖĞRENEN ÜRPERİYOR"
Çevresinde mesleğini öğrenenlerin soru üstüne soru sorduğunu dile getiren Şerife Arslan,“ Ne iş yapıyorsun,korkmuyor musun,nasıl yapıyorsun? Diye soruyorlar. 'Cenaze yıkıyorum' dediğim zaman herkes bir ürperiyor. Soru üstüne soru geliyor. Beni sen yıka diyen bile oluyor. Ama korkumuz yok. Buradan çıktığım zaman her şeyi unutuyorum. Yıkama anında çok üzülüyoruz ama bu durum normal hayatımıza yansımıyor.”
Mesleğini severek yaptığının altını çizen Arslan, “Bazen çok yoğun oluyoruz. Bazen az oluyor. O zamanda kefen kesiyoruz, malzemelerimizi hazırlıyoruz. Mesleğimize ilgi de var. Ama önce nasip olması gerekiyor. Bu işi yapmak çok kolay değil. Bir cenazeyi en fazla yarım saat içinde hazırlıyoruz” diye konuştu.
"ONLARIN ACISI BİZİM ACIMIZ OLUYOR"
40 yaşındaki 2 çocuk annesi Fatma Akgün, 4 yıl önce gassallığa başladığını hatırlatarak, zorlukların alışınca ortadan kalktığını söyledi.
Mesleğinde ilk günün zor olduğunu anlatan Akgün, “ Çok heyecanlıydım, daha önce hiç cenaze görmemiştim. Bir hafta içinde alıştım. Kızım yaşımda birini görüyorum, çocuklarım aklıma geliyor. Onların acıları bizim acımız oluyor. Bir yakınımızın da bu taşa yatabileceğini düşünüyoruz” dedi.
Zamanlarının büyük çoğunluğunu gasilhane ve odalarında geçirdiklerini ifade eden Akgün şöyle konuştu:“ Çocuklarımı yemek ve ders zamanında görüyorum. İzinli günümde ailemleyim. Misafirliğe gittiğimde mesleğimi soruyorlar. Hamile bir kadın vardı yanımda, mesleğimi öğrenince irkildi ve yanımdan çekildi. Ama bu işin yapılması gerekiyor. Bize nasip oldu ve severek yapıyoruz.”
"BU KAPIDAN ÇIKTIĞIMIZDA HER ŞEYİ UNUTUYORUM"
1 çocuk annesi 33 yaşındaki Sevgi Akkaya, 13 yıldır gassallık yaptığını belirterek, mesleğini severek ve isteyerek yaptığını söyledi.
Çevresinde mesleğini söylediği zaman ilk başta bir tedirginlik olduğunu ama anlatınca takdirle karşılandığını ifade eden Akkaya, “ Allah’ım bize gücünü veriyor. Bu kapıdan çıktığımız zaman her şeyi unutuyoruz. Güzel bir meslek inşallah bizden sonrada yapan olur. 13 yıldır hiçbir tepki almadım, mesai arkadaşlarımda öyle. Cenaze yakınları bize hep dua etti. Ama bazen cenaze yakınları ölünün resmini çekmek istiyor ona dinimizin hükümleri icabı izi veremiyoruz” ifadelerine yer verdi.