Yapmayın şu sevimsiz işareti
Parmaklarla yapılan işaretlerin tümü benim için sevimsizdir aslında. Nazilerin o uğursuz selamı da parmakların marifetidir örneğin. Sırp faşistleri de selamlamalarını üç parmaklarını kullanarak verirler. Yani on parmağın onu da tehlikeli olabilir. O nedenle sevmem parmaklarla yapılan hiçbir işareti. En iyisi parmak kullanmamak.
Mustafa Kemal ErdemolYaptığının İngiliz argosunda küfür anlamına geldiğini zor kabul ettirdiler Churchill’e. Önceleri avuç içini bedene dönük olacak şekilde tutarak parmaklarıyla yaptığı V işaretini neden sonra avuç içi dışarıya gelecek biçimde yapmaya başladı. Çünkü önceki haliyle o V işareti, bizim sol elimizle sağ bileğimizi tutup yaptığımız o hareketle aynı anlama geliyor. Hayli edepsiz bir hareket var yani.
İki anlamına da uzak olduğum bu işareti hiç sevmem ben. Zaman zaman sosyal medya hesaplarımda dostlarım beni cesaretlendirmek için yollarlar bu işareti. Uyarmaktan da korkuyorum çünkü ters teper. Başıma geldi, biliyorum. “Vejetaryenim bana kurban bayramı mesajı yollamayın” dedim, inadına yollamaya başladılar. Tuhaf bir espri anlayışı var dostlarımın çoğunun. Yine öyle olur diye bu işaretten hazzetmediğimi söylemedim. Ama artık sıkıldım gerçekten. Sevmiyorum. Ayrıca bu işaretin Churchill’e ait sanılmasına da fena bozuğum. Onun suçu olmayabilir ama üzerine konmuştur bu ikonik parmak figürünün.
NE OLDUĞUNA KARAR VERİLEMEDİ
Huysuzlaştığımdan mı nedir diye çok düşündüm bu tutumum üzerinde. Hayır, ondan değilmiş, fark ettim. Kabahatim yokmuş bu konuda. Birincisi, 1941’de (İkinci Dünya Savaşı sırasında) neyin zaferi vardı da Churchill kullandı bunu? İkincisi savaşı sonra erdiren büyük kahraman Sovyet Kızıl Ordusu dururken Churchill’e mi düştü bir zafer işareti yapmak? Böyle düşünerek kendime hak verdim. Şu da var tabii, ilk kullandığında zafer içerikli değil, bir meydan okuma niyetliydi denir bu işaret için. Aslında bugün de “zafer”den çok “barış” anlamında kullanılıyor. 1960’larda Amerika’daki hippiler yüzünden tabii. Onlar bu anlamda kullanınca yaygınlık kazandı. Barış’ın dünya kadar simgesi varken bunu da kabul etmiyorum elbette. Dileyen kullansın yine de.
Ben sevmiyorum ama İngiliz halkını birleştiren bir etkisi de olmuştur tabii, hakkını teslim edeyim. Ancak Churchill’den çok önceleri de vardı bu işaret, onun keşfi değildir. Belçika’da savaş yavaş yavaş yayılırken kullanıldı diyenler de vardır. Anlatırlar, o dönem BBC’nin Avrupa İstihbarat Müdürü Jonathan Griffin bir zafer işareti ihtiyacını hissedince “zafer” anlamına gelen “victory”nin hem İngilizce’de hem de Fransızca’da (Flamanca’da da öyleymiş) aynı harfle başlamasından ötürü akıl etmiş V’yi. Amaç halka moral aşılayacak bir figür bulmak. BBC bu konuda bir kampanya başlatmak niyetindeymiş. Başlattı mı haberim yok ama bundan bir süre sonra, ilk kez 19 Temmuz 1941’de kullanmaya başlamış Churchill. O gün bugündür de onunla özleşmiş bir figürdür.
Öyle olsun ne sakıncası var peki? Bilmiyorum sakıncasının ne olduğunu. Ancak bir hak yeme, bir gasp var sanki ortada. Düşünürsem belki başka gerekçeler de bulabilirim ama bu da yeter. Hiçbir nesne, kavram, olgu köksüz ya da tarihsiz değildir çünkü.
İlk kullandığında, dediğim gibi avuç içi dışa dönük biçimde yapması gerekirken Churchill -malum, bir puro tutkunuydu (bir tek bu yanını severimi bakın)- iki parmağıyla puro tutmanın verdiği alışkanlıkla avuç içi kendisine dönük olarak gösterdi V işaretini. Adam aristokrat, sokak ağzını, argoyu nereden bilsin? Dediğim gibi küfür amaçlı bir genital organ hatırlatmasıdır bu biçimde gösterilmesi. Defalarca anlatmışlar, yapma, etme bak bu anlama geliyor diye diye sonunda ikna etmişler. Özel sekreteri John Colville Churchill’i vazgeçirmek için ne kadar uğraştığını yazıyor anılarında.
BİR HOLİGAN TAVRIDIR
“Düzeltilmiş” haliyle parmaklarla yapılan malum işaretin zaman zaman o edepsiz anlamda kullanıldığı da olur. Özellikle kimi İngiliz taraftarlar, Almanya ile yapılan her maçta Alman taraftarlara o avuç içi kendilerine dönük şekilde iki parmak gösterirler.
İşaretin tarihi kökleri de var tabii. İngilizler ile Fransızların bir Agincourt savaşı vardır, 15. yüzyılda yaşanan. İngiliz okçuları o dönem birçok ulusa olduğu gibi Fransızlara da korku salmıştır. V işareti yapılan o iki parmakla çekerdi yayı İngiliz okçular. Esir düşen bu okçuların o iki parmağını keserdi Fransızlar. Bir tür zafer kutlaması yani. Biz biliyorsak Churchill’in de bundan haberi vardı mutlaka. Kültürel nedenlerden ötürü farklı anlamlarda da kullanılıyor tabii. Japonlar için fotoğraflarda bir beğeni işaretidir bu. Birkaç yıl önce İskoçya ile İzlanda arasında yapılan maçta İskoç futbolcular Barry Ferguson ile Allan McGregor, V işareti yapınca İskoç milli takımından sürekli olarak çıkarıldılar. Konuk takıma küfür anlamında kullandıkları için. Yani böyle her zaman itici kullanımları da oluyor. Barışın ya da zaferin işareti gibi göremem bu yüzden.
Parmaklarla yapılan işaretlerin tümü benim için sevimsizdir aslında. Nazilerin o uğursuz selamı da parmakların marifetidir örneğin. Sırp faşistleri de selamlamalarını üç parmaklarını kullanarak verirler. Yani on parmağın onu da tehlikeli olabilir. O nedenle sevmem parmaklarla yapılan hiçbir işareti. En iyisi parmak kullanmamak.
İşaretsiz mi kalacağız peki? Yok tabii ki. Parmağı falan karıştırmadan işin içine, sıkarsınız yumruğunuzu kaldırırsınız havaya.
Ben öyle yapıyorum.