Yandaş yazar sigara fetvasından çark etti: Ben onu kast etmedim
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın fetvacısı yandaş Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman, "başörtülü kadının sigara içmesi hem haram hem edepsizlik" fetvasından geri adım attı: Ben onu kast etmedim.
cumhuriyet.com.tr"Yazıdan iffet gevşekliği manası çıkarıldığını duyunca hayret ettim"
Sigara içen başörtülü kadınlarla ilgili yaptığı yorum tepki çeken ilahiyat profesörü Hayrettin Karaman eleştirilere Yeni Şafak'taki köşesinden yanıt verdi. Yazısındaki ifadelerin "aklından geçmeyen iffet gevşekliği manasına çekildiğini duyunca üzüldüğünü" söyleyen Karaman, "üzdüğü kimselerden" helallik istedi. Karaman, yazısında "Dil ve mantık bu cümlenin öyle bir manaya çekilmesine engel olduğu halde niçin yazının bütünü bırakılıyor da kast etmediğim bir mana ele alınarak gürültü koparılıyor! Acaba maksat da bu mu; yani yazının asıl amacını gölgelemek mi?" dedi.
Karaman 'Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var" demişti
Prof. Karaman 3 Ağustos Perşembe günü yayımlanan yazısında sigara içmenin 'caiz' olmadığını söyleyerek "Ben başını örten ama göstere göstere sigara içen bir bayan gördüğümde şöyle bir intibaa kapılıyorum: Sanki farklı olanlara şunu diyor: 'Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var" demişti.
Hayrettin Karaman'ın Yeni Şafak'ın bugünkü (6 Ağustos 2017) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:
"Perşembe günü çıkan yazımda başını örten bayanların sigara içmelerinin edebe aykırılığını yazmıştım. Bu arada sigara içmenin erkek kadın herkese zararlı ve haram olduğunu da ifade etmiştim.
Dini gerekçe ile başını örten bir hanımın herkesin gördüğü yerde sigara içtiğini görünce şöyle bir intibaa kapılıyorum da demiştim: “Sanki farklı olanlara şunu diyor: Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var”.
Bu cümlenin aklımdan asla geçmeyen bir manaya (iffet gevşekliği manasına) çekildiğini yakınlarım bana söyleyince hem çok hayret ettim hem de çok üzüldüm. Üzüldüm çünkü istemeden birçok kimseyi üzmüşüm, onlardan helallik diliyorum.
Hayret ettim çünkü:
Dil ve mantık bu cümlenin öyle bir manaya çekilmesine engel olduğu halde niçin yazının bütünü bırakılıyor da kast etmediğim bir mana ele alınarak gürültü koparılıyor! Acaba maksat da bu mu; yani yazının asıl amacını gölgelemek mi?
İfadeye dikkat edelim: “Farklı olanlara şunu diyor” demişim; farklı olanlar “iffeti gevşek olanlar” mı ki, onlarla paylaşılacak şey de bu olsun!!!
“Benden ümidinizi kesmeyin” ifadesinin manası da şudur:
Bir genç bayan, bir öğrenci, bir resmi görevli başını örterse halkımızı değerlerimizden koparmak ve Batılı manada modernleştirmek için çırpınanlar çok üzülüyorlar, ikna odaları açıyorlar… Maksadım örtünmeye uymayan davranışlarla onlara ümit vermemektir.
Baylar ve bayanlar, lütfen topu taca atmayın; siz de biliyor ve anlıyorsunuz ki, örtünme bakımından farklı olanlar başlarını örtmeyenlerdir. Bunlar da ikiye ayrılır: 1. Dindar ve bizim değerlerimize bağlı oldukları halde ya bir mazeret veya farklı -bana göre yanlış- bir yorumla örtünmeyenler. 2. Başörtüsüne karşı, bizim değerlerimize yabancılaşmış, yönünü Batı’ya dönmüş olanlar.
İşte başını örttüğü halde ortalıkta savura savura sigara içenlerin görüntü ve benim intibaım olarak paylaşmaları muhtemel olan şey bu yabancı değerlerin ve bu değerlere dayalı davranışların bir kısmıdır.
Örnekler vereyim:
1.Aşırı makyaj.
Başını örtmüş, sigara içen veya içmeyen bir kısım bayanlar görüyorum, başı açıklar kadar hatta onlardan daha fazla boyanmışlar. Bir yerde Ak Parti teşkilatında çalıştıklarını söyleyen iki genç bayan benimle tanışmaya gelmişlerdi, aşırı makyajlı idiler, bir de her ikisinin kaşları aynı şekilde idi, yakınlarıma sordum, “o kaşlar onların kendi kaşları değil, kaşlarını kazıtıyorlar, yerine modaya uygun kaşlar yaptırıyorlar” diye açıkladılar.
Buna benzer davranışları şiddetle kınayan hadisleri bu arada hatırlatmak isterim.
2.Kadınlı erkekli toplantılardaki laubali, senli benli davranışlar.
3. Kılık kıyafette (özellikle dar pantolon ve diğer giysilerde) modaya uymak ve vücut çizgilerini apaçık ortaya koyan giysileri tercih etmek.
4. Bize ait olmayan dili kullanmak.
Bu örnekleri çoğaltabilirim, ama maksadımı anlatmaya yettiğini sanıyorum.
Müslümanlığını görünür hale getiren alametler taşıyan erkeklerin ve kadınların sokakta sakız çiğneyerek dolaşmak gibi vakarımıza yakışmayan davranışlardan uzak durmalarını da tavsiye ediyorum.
Dilerim bu “sakız çiğnemek” ifadesinden de öyle bir mana çıkaran çıkmaz!"