Yandaş şirket Kars'ta yapılan HES için köydeki okulu ve camiyi yıktı
Köylüden İbrahim Şimşek, 2017’de arazisinin üzerine yol yapıldığını ve 485 adet ağacının kesildiğini belirterek, “Ağaçlarımı düzerle söküp attılar. Şimdi ağaç başı 20 lira para vereceğiz diyorlar. Köyüm yıkıldı. Okul gitti, cami gitti” diye mağduriyetini aktardı.
cumhuriyet.com.trAKP’ye yakın şirket tarafından Kars’ın Sarıkamış ilçesindeki Karakurt HES ve barajı için boşaltılan Karakurt köyündeki cami ve evler yıkıldı.
Köylüler yaşadıkları mağduriyeti ANKA'ya anlattı. Köyde yaşayan yaşlı kadın “Okulu yıktılar, camiyi yıktılar. Şimdi biz mağdur kaldık” derken, okumak isteyen genç kız talebini şöyle dile getiriyor: “Evimiz kot üstü alındığından dolayı babam çok az bir para aldı. Tekirdağ’a gittik ama geçinemediğimizden geri geldik. Geldiğimizde evimiz yıkılmıştı. Okuyamıyoruz, gücümüz yok.Buradayken bedava servisle gidiyorduk, şimdi okumak istiyoruz ama babam bizi okutmuyor.” dedi.
Köylülerden İbrahim Şimşek ise 2017’de arazisinin üzerine yol yapıldığını ve 485 adet ağacının kesildiğini belirterek, “Ağaçlarımı düzerle söküp attılar. Şimdi ağaç başı 20 lira para vereceğiz diyorlar. Köyüm yıkıldı. Okul gitti, cami gitti” diyerek mağduriyetini aktardı.
HES'E KARŞI MÜCADELE 2014'TE BAŞLADI
Kars Karakurt köylüsünün HES’e karşı mücadelesi 2014 yılında başladı. AKP’ye yakın bir şirket HES ve baraj projesini aldı. Acele kamulaştırma yapıldı. Köylüler dava açtı, bilirkişi atandı ancak evlerine, ahırlarına, dükkanlarına, tarlalarına kısacası yaşam alanlarına gereken bedellerin verilmedi. Köylüler kamulaştırmaya karşı dava açtı. Köylünün anlatımına göre bilirkişi heyeti ve davanın görüldüğü mahkemeden isimler FETÖcü çıktı ama dava durmadı sürdü. Gün çattı, köylüye tebligat geldi. Tebligatta evlerinden çıkmaları isteniyordu, köylü ise nereye gideceğini bilmiyordu. Hem şirket mallarına gereken bedeli vermemişti, hem de hayvancılık ve tarımdan başka bir iş bilmiyorlardı.
Yıl 2020 oldu, tam da pandemi döneminde baraj için su tutuldu. Yetkililer pandemide evden çıkılmamasını isterken, jandarma köylüleri “Evinizi boşaltın” dedi. Köylü itiraz etti ama nafile. Jandarma İle tartıştılar, kimisi protesto olarak kendini nehire attı kimisi sinir krizi geçirdi ve elindeki bıçakla “Keserim çocuğumu” diye sesini duyurmaya çalıştı. AKP’li vekillerle, valiyle, kaymakamla görüştüler ama kapılar bir bir yüzlerine kapandı. En son yaşam alanları su altında kaldı, yolları kapandı, mezarlarını bile zor taşıyabildiler. Köy boşaltılmıştı ancak bazı evler ve cami ile okul henüz yıkılmamıştı.
Köylülerden bazıları başka illere taşınarak yeni bir hayat kurmayı denedi. Ancak geçinemedikleri için köylerine döndüler. Bıraktıklarında sağlam olan evlerini, köyün camisini ve okulunu yıkılmış halde buldular. Köyde zor koşullarda yaşama savaşı veren aileler ekonomik koşullarından dolayı çocuklarını başka köylerdeki okullara göndermekte zorlanıyor.